Ahmet Altan‘ın ardından Ertuğrul Özkök ve Engin Ardıç köşeyazı ve haberlerini de paylaşmak için mim açtım ama Ertuğrul Özkök nedense henüz onaylanmamış.Benim hergün muhakkak yazılarını okuduğum 3 önemli yazar, bu şahs-ı muhteremlerdir. Ertuğrul Özkök‘ü pek sevmesem de takip edilesi ve mühim yazarlarımızdan ve Türkiye gündemini anlayıp takip etmek için muhakkak yazılarını okumak gereken yazarlardandır. Özellikle Ahmet Altan ve Ertuğrul Özkök‘ün yazılarında kullandıkları teknikleri, -her ne kadar ideolojik yaklaşımları farklı da olsa- birbirine çok yakın bulurum.Engin Ardıç ise nev-i şahsına münhasır üslubu ile zaten sevmeyenlerinin bile okurken keyif aldığı mümtaz şahsiyettir. Okunasıdır, keyifle, yanında çay-simit ikilisi olursa pek daha güzel olur.
Engin Ardıç iyi güzel dalga geçiyor da artık bir noktadan sonra kendini tekrar ediyor. Yine de Allah kimseyi üstadın eline düşürmesin, yerin dibine sokar sokar çıkarır.
Paranın üzerine Van kedisi koysan ne yazar, Ilgaz dağını koysan ne yazar. Ama çok tanrılı dini yaşıyoruz ya, paraya tapıyoruz ya… paranın da üzerinde tanrılarımızın resimleri olmalı tabii ki.Bir Kenan Evren’li paranın çıkmaması büyük hatadır.meşhur olduğu zamanlarda maykıl ceksın resmi bassaydık dünyanın en değerli parasına sahip olurduk, fırsat kaçtı. O zamanlar millet konserine gidebilmek için neler yapmadı ki!Şu anda ortalık biraz karışık. Bir sonraki paranın üzerindeki resimle ilgili üç olasılık var. Tuncay Özkan, Fethullah Gülen ve Tayyip Erdoğan.Allah sonumuzu hayır etsin!(*)
IMF’ye günlerdir kafa tutan 🙂 şimdilerde süt dökmüş kediye dönerek “istemez yan cebime koy edaları” atan bir sonraki adım olarakta IMF’ye yalvaracak olan bazı yöneticilerimiz merkez bankasının ileride çıkaracağı 500 lira’nın tasarımını şimdiden yapmışlar… (ama her nedense bunun adı yeni türk lirası olarak kalmış!)
adamın memurları ve çocuklarını çok sevdiği, ilgi ve alakayı sürekli canlı tuttuğu gözlerden kaçmamakta. pek bi seviyo kendilerini.şaka bi yana ilginç konularda bilgi küpüdür kendisi, en olmadık yerden en olmadık bilgiyi fışkırtıverir. mesela atatürkün akrabalarını ben kendisinden okudum, öğrendim. saygılar, hürmetler.
Oozabi, dün gece okudum bu yazıyı ve aklımdan bu mime eklemek geçmişti. Neyse dedim ama, girmiyim hafife. uykum var. Yarın eklerim dedim. Ve açtığımda yazıyı görünce şaşırdım. :)Oozabi olmasa hafif baya bi eksik kalırdı sanırsam.
Merhaba Anthro,yaziniz hakkinda editorumuzun notu: Mim konseptine uymuyor. İsterseniz serbest için yazı olarak hazırlayabilirsiniz. Teşekkürler.Belki uzerinde calismak istersiniz diye yazinizi bu mesaja ekliyoruz:Yeni favori yazarım: Salih Tunahttp://yenisafak.com.tr/Gundem/?i=210961—————————–Not:Aldiginiz bu otomatik mesajin metni editorlerimiz tarafindan onceden hazirlandi. Sahsiniz hakkinda herhangi bir kinaye, alay icermiyor. Lutfen kisisel algilamayiniz.—————————–Algıladım!
Salih TUNAO gün 5 tane Hürriyet Gazetesi aldımTatil sonrası “dan” diye mevzuya girmek yerine, sağa sola, ortaya selam diyerek başlayalım söze.Beylere, ağalara, muhtara, kapıdaki anahtara selam; kara göze, kara kaşa, sırdaşa, arkadaşa, yoldaşa, demirbaşa, umrecilere, umresizlere selam…“Umreciler” dedim de aklıma eski bir Yahudi öyküsünün işaret ettiği oldukça “eğlenceli” bir “çelişki” geldi:Ateist Yahudi bir baba çok iyi eğitim alması için oğlunu Cizvitlerin okuluna gönderir. Katolik Teslis “dogması”nı öğrenen çocuk eve döndüğünde, “Gerçekten de üç tanrı mı var baba?..” diye hayretle sorar. Babası kaşlarını çatarak “Oğlum bak beni iyi dinle!” der, “Sadece tek bir Tanrı var ve biz ona inanmıyoruz…”Amin Maalouf, “Çivisi Çıkmış Dünya” adlı deneme kitabında bu müthiş “çelişkiyi”, “dinsel aidiyetin” kalıcılığı üzerine anlatır.Der ki: “Rusya’da komünizmin yerini sağlamlaştırdığı ve Ortodoks inancının dayanıksız bir kalıntı olduğu düşünülmüştü. Yüzyıl sona ermeden, komünizm kuru bir tomurcuk gibi silinip süpürülmüş ve ülkenin yeni yöneticileri kiliselere gitmeye başlamışlardı…”Maalouf, adı geçen kitabında, “kültürel kimlik” bakımından, “Atatürk Türkiye’sinin Müslüman kalması”nı “dinî aidiyet”in kalıcılığına örnek göstermeyi ihmal etmez.Ertuğrul Bey’ciğimin “Umre macerası” da, “dinî aidiyetin” göstergesi bakımından önemlidir.Kim ne derse desin, bu böyledir.Kabe’de iki rekat namaz kılmaması veya Umrede oruç tutmaması gibi nerdeyse hoppalığa varan tuhaflıkları bu gerçekliği zevale uğratmaz.Kabe fotoğrafının önünden geçene selam vermeyecek kadar şedit din düşmanlarının varlığını aklınıza getirin, ne demek istediğimi anlarsınız.Dolayısıyla, Ertuğrul Bey’ciğimin Umre “ziyareti” (hiç değilse) kendisinin Umre’ye gösterdiği saygı kadarcığını hak ediyor.Dolayısıyla, tatilde olduğum günlerde, “Nerdesin, tam senlik mevzu çıktı; sen yoksun! Şu Umrecilerle bir güzel dalganı geç de eğlenelim…” demeye getirerek mail kutumu dolduran okurları, tatilde olmasaydım da hayal kırıklığına uğratacaktım.Demem o ki; ibadet yapan kim olursa olsun, ibadetin hatırına, azami saygı göstermenin gerektiğine inanırım.Lakin malum Umre ikilisine hepten bigane kalmazdım herhalde.En azından “Umre ikilileri” listesi yapardım.Ertuğrul Özkök – Ahmet Hakan Umre diyaloglarına benzer diyalogları da tahayyül ederdim tabii.Mesela…Fatih Altaylı – Yaşar Nuri Öztürk (Yaşar Nuri: Lebbeyk Allahumme Lebbeyk anadilde olur mu kardeşim;72 millet var burda. Altaylı: Hocam senin de bir dediğin bir dediğini tutmuyor. )Oray Eğin – Serdar Turgut ( Oray Eğin: Baştan söyleyeyim deveye ben binerim. Serdar Turgut: Yok devenin başı. )Nihal Bengisu Karaca – Ayşe Arman ( Ayşe Arman: Bütün erkekler ihramlı, ne kadar enteresan diil mi? Nihal Bengisu: Buraya ben seni getirmedim, sen kendin geldin tamam mı?! )Abdurrahman Dilipak – Toktamış Ateş ( Toktamış: Temyizi yok mu bunun, ev temelli mi gitmiş yani? Dilipak: Hocam evin barkın sırası değil, Allah’ın evindeyiz. )Balçiçek Pamir – Pelin Batu ( Pelin: Kabe’nin kübik olmasının sanat tarihi bakımından…. Balçiçek: “Tarihin Arka Bahçesi” değil burası; bi sus da tavafımızı yapalım. )Haşmet Babaoğlu- Hıncal Uluç, Ruhat Mengi- Nagehan Alçı gibi uyumlu veya uyumsuz daha birçok “ikili” var ama şimdilik bu kadarla yetinelim.Bu arada, hazır laf Ertuğrul Bey’ciğimden açılmışken, Doğan Yayın Grubu’na kesilen 3.7 milyarlık cezaya üzüldüğümü belirtmeliyim.Hatta, üzülmekle kalmayıp, kendi çapımda mütevazi bir eylem de yaptım.O gün gazete bayiine gittim ve 5 adet Hürriyet satın aldım.Gelgelelim, Mehmet Yakup Yılmaz mı, Özdemir İnce mi, tam hatırlamıyorum, ikisinden birinin ( pekala, ikisi birden olsun) yazısını okuyunca kızdım ve 5 Hürriyet gazetesinden 4’ünü çöpe attım; birini okudum. (Bu cümle senin içindi Şinasi; uyandırayım: ben geldim. )14.09.2009
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Ahmet Altan‘ın ardından Ertuğrul Özkök ve Engin Ardıç köşeyazı ve haberlerini de paylaşmak için mim açtım ama Ertuğrul Özkök nedense henüz onaylanmamış.Benim hergün muhakkak yazılarını okuduğum 3 önemli yazar, bu şahs-ı muhteremlerdir. Ertuğrul Özkök‘ü pek sevmesem de takip edilesi ve mühim yazarlarımızdan ve Türkiye gündemini anlayıp takip etmek için muhakkak yazılarını okumak gereken yazarlardandır. Özellikle Ahmet Altan ve Ertuğrul Özkök‘ün yazılarında kullandıkları teknikleri, -her ne kadar ideolojik yaklaşımları farklı da olsa- birbirine çok yakın bulurum.Engin Ardıç ise nev-i şahsına münhasır üslubu ile zaten sevmeyenlerinin bile okurken keyif aldığı mümtaz şahsiyettir. Okunasıdır, keyifle, yanında çay-simit ikilisi olursa pek daha güzel olur.
Bu adam yıllar geçtikçe daha bir gençleşti gibi geliyor adama bir güzellik geldi imajdan nasibini aldı:)
oktay eksiye fena vurmus:)oktay eksi chp zihniyetinin tipik temsilcisi,adam basbaya gerici,engin ardıcta bunlarla iyi dalga geciyor,bunlar olmasa boyle guzel yazılar yazamaz:))
her geçen gün kaşarlanan zat…eskiden arada bir okur eğlenirdim kendisiyle lakin artık çok baydı.
Engin Ardıç iyi güzel dalga geçiyor da artık bir noktadan sonra kendini tekrar ediyor. Yine de Allah kimseyi üstadın eline düşürmesin, yerin dibine sokar sokar çıkarır.
Paranın üzerine Van kedisi koysan ne yazar, Ilgaz dağını koysan ne yazar. Ama çok tanrılı dini yaşıyoruz ya, paraya tapıyoruz ya… paranın da üzerinde tanrılarımızın resimleri olmalı tabii ki.Bir Kenan Evren’li paranın çıkmaması büyük hatadır.meşhur olduğu zamanlarda maykıl ceksın resmi bassaydık dünyanın en değerli parasına sahip olurduk, fırsat kaçtı. O zamanlar millet konserine gidebilmek için neler yapmadı ki!Şu anda ortalık biraz karışık. Bir sonraki paranın üzerindeki resimle ilgili üç olasılık var. Tuncay Özkan, Fethullah Gülen ve Tayyip Erdoğan.Allah sonumuzu hayır etsin!(*)
IMF’ye günlerdir kafa tutan 🙂 şimdilerde süt dökmüş kediye dönerek “istemez yan cebime koy edaları” atan bir sonraki adım olarakta IMF’ye yalvaracak olan bazı yöneticilerimiz merkez bankasının ileride çıkaracağı 500 lira’nın tasarımını şimdiden yapmışlar… (ama her nedense bunun adı yeni türk lirası olarak kalmış!)
500 lira
adamın memurları ve çocuklarını çok sevdiği, ilgi ve alakayı sürekli canlı tuttuğu gözlerden kaçmamakta. pek bi seviyo kendilerini.şaka bi yana ilginç konularda bilgi küpüdür kendisi, en olmadık yerden en olmadık bilgiyi fışkırtıverir. mesela atatürkün akrabalarını ben kendisinden okudum, öğrendim. saygılar, hürmetler.
Degerli bir yazar;)
ENGİN ARDIÇ TAKSİM MEYDANI’NDA ANIRACAK MI?
Nice senelere..
Oozabi, dün gece okudum bu yazıyı ve aklımdan bu mime eklemek geçmişti. Neyse dedim ama, girmiyim hafife. uykum var. Yarın eklerim dedim. Ve açtığımda yazıyı görünce şaşırdım. :)Oozabi olmasa hafif baya bi eksik kalırdı sanırsam.
ewvet oozabinizle yalaşın hadi!! engin abiniz seçim analızi yazısını da ekleyin-okuyun amma…daha taksim meydanında çıkıp anıracak yandaş anketörlerle,Tarhan Erdem “yüzde 44-47” diyorhadi devam devam.. yala yala bitmez… devam…
Merhaba Anthro,yaziniz hakkinda editorumuzun notu: Mim konseptine uymuyor. İsterseniz serbest için yazı olarak hazırlayabilirsiniz. Teşekkürler.Belki uzerinde calismak istersiniz diye yazinizi bu mesaja ekliyoruz:Yeni favori yazarım: Salih Tunahttp://yenisafak.com.tr/Gundem/?i=210961—————————–Not:Aldiginiz bu otomatik mesajin metni editorlerimiz tarafindan onceden hazirlandi. Sahsiniz hakkinda herhangi bir kinaye, alay icermiyor. Lutfen kisisel algilamayiniz.—————————–Algıladım!