kadıköy’deki ekspres inegöl köftecisinde bülent ortaçgil’i gördüm. ya da öyle sandım. bilmiyorum çok benziyordu. yanına gidecektim ama baktım adam yemeğe dalmış. bir yandan köfteye diğer taraftan piyaza kaşık sallıyor. keyfini bozmiim yesin dedim. albüm kayıtlarından yeni çıkmış. yorulmuştur. zaten suratsız falan diyorlar. 🙂 sonra ulan bu bir pasif PR taktiği mi acaba diye düşündüm. sonra saçmalama dedim kendi kendime. ortaçgil…PR? alakasız.ama sonra bambi büfenin ünlüler kitapçığı geldi aklıma. tayyip’ten burak kut’a kadar herkes gitmiş. ne iş kardeşim? niye gidiyorsunuz? başka yer mi yok? bu bir “biz de sizdeniz” mesajı mı?bu karışık duygular içerisinde bir porsiyon köfte, bir de çoban aldım. o arada ortaçgil ya da benzerinin kalktığını farkettim. acı sos istedim. güzel oluyor, tavsiye ederim.