Gine Bissau Bayrağı
Bugün BBC Türkçe haberler sayfasında Gine Bissau Genel Kurmay başkanının ve Cumhurbaşkanının öldürüldüğü haberi yer aldı. Geçmişi darbe ve darbe girişimleriyle dolu, dünyanın en fakir beş ülkesinden biri ve Afrika’nın en önemli uyuşturucu kaçakçılığı merkezlerinden biri olan Gine Bissau’yu merak edenler için kısa bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.Kuzeybatı Afrika ülkesi olan Gine Bissau (Gine Bissau Cumhuriyeti). 12 00 Kuzey enlemi, 15 00 Batı boylamı arasında yer alır. 36,120 km² yüz ölçümüne sahip ülkenin nüfusu 1.345.479’dur. Eskiden Portekiz sömürgesi olan ülke bağımsızlığından önce Portekiz Ginesi olarak biliniyordu. Afrika’nın en küçük ülkelerinden biri olan Gine-Bissau’nun komşuları güney ve doğuda Gine, kuzeyde Senegaldir. Bugünkü sınırları 1905 yılında çizilmiştir.
Gine Bissau haritası
Bafata, Biombo, Bissau, Bolama, Cacheu, Gabu, Oio, Quinara, Tombali adlı Dokuz bölgeden oluşan ülkenin başkenti Bissau. Ülke bağımsızlığını kazandıktan sonra Gine Cumhuriyeti ile karıştırılmamak için başkenti Bissau’nun ismi eklenerek ülkenin Gine-Bissau ismini aldı. Resmi dilleri Kirol denen bir Portekiz lehçesidir.1466’da Portekizli Nuno Tristao’nın buraya, Portekiz adına gelerek hâkimiyet altına almasından 1974’e kadar Portekiz işgalinde kalan Gine Bissau, Afrika kıtasında bağımsızlığını savaş ile kazanmış iki ülkeden biri. Bağımsızlık mücadelesi 1963te başlamış 1974’de Portekiz’de hükümet değişikliği sonucu bağımsızlığını kazanmıştır. Ancak, uzun süre devam etmiş Portekiz sömürgesinin etkileri hala hissediliyor. Portekizce ve İspanyolca konuşan birçok ülke, Gine Bissau’nun ekonomik ilişkilerde bulunduğu ülkeler olarak ülke ekonomisinde etkili olmakta.
Gine Bissau
>Ülke geniş ormanlık arazilere sahip olduğu için kereste ihracatı ve kaju üretimi ekonomide önemli bir paya sahip. Buna rağmen ülkede tarım nehir yataklarında ve sınırlı olarak yapılıyor. Ülkede sanayi yok denecek kadar az birkaç dolum tesisi, bir sabun fabrikası ve bir rafineri haricinde sanayi tesisi mevcut değil.Yoksul ülkeler sıralamasında ilk beşte bulunan Gine Bissau’da ortalama yaşam süresi 40 yıl. Temiz ve içilebilir su bulmak çok güç. HIV, tüberküloz ve sarıhumma hastalıklarının görüldüğü ülkede, sağlık hizmetlerinin de yetersiz olması geniş kitleleri hastalıkların pençesinde bırakmaya devam ediyor.Kaynaklar:https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pu.htmlhttp://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2009/03/090302_guinea.shtmlhttp://en.wikipedia.org/wiki/Guinea-Bissauhttp://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Gine_Bissauhttp://news.bbc.co.uk/1/hi/world/africa/country_profiles/1043287.stm
yorumlar
rica ederim. burdaki çatıları farketmemek elde değil zaten. Ülkenin halkının büyük kısmı bu tip evlerde yaşıyormuş.
Doğal olmayan çatılar nelerdir Buklet?Ve çatılar kaça ayrılır?Belçika’lılar neden mansard roof’u tercih ederler?Hammerbeam Roof’lu yapılarda yaşayanlar o çatı altında kedi keserler mi? Yada insan psikolojisine etkileri nelerdir?Bir mimar olarak bizi bu konularda aydınlatman lazım Buklet.Yada eski Ankara evlerinin mimari yapıları hakkında bir yazı yazmalısın. Sen yazmazsan işin ehli olmayan ben yazıcam sonra. Bu vesile ile Ankara Kalesi çevresindeki yeni restorasyon projelerine de bir bakıver eğer uğramadıysan. Ben çok sevdim bu yeni restore edilen bölgeyi. Senin yorumun nedir?
<blockquote>https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/pu.html</blockquote>Çok tehlikeli işler bunlar..
Evet Buklet. Ankara’nın en sevdiğim bölgesi oralardır. Ama pejmurde bir haldedir kendimi bildim bileli. Ankara’nın özü ve tarihi, kalbi olan bölge halbuki oralar.. Ben de geçtiğimiz günlerde tevafuk etti de gördüm oraları. İşin mimari kısmı haddim değildir ama benim kendi sahamla ilgili kısmında ben de bazı eksiklikleri farkettim yalnız. Hatta bu konuda bir yazı yazılmalı dedim ama bunun için bir günü oraları gezmeye ayırmak ve bazı örnek fotoğraflar çekmek lazım ki; bu ara şehir dışına gidip geldiğim için yazabilmem mümkün değil. Ama bazı fotoğrafların kentsel dönüşüm projelerinin sadece bina restorasyonu ile yapılamayacağını çok net anlatabilineceğini düşünüyorum.Ama onun dışında çok güzel bir proje olduğunun da hakkını vermek lazım. Herşeyden önce bir eski Ankara aşığı olarak o dönemin yapıtlarının yenilenmiş halini görmek çok keyifli. Şayet o konuda bir yazı yazabilirsem, konu hakkında eleştirilerini de beklerim.Ayrıca mimarlık konusunda yazın da belki ders gibi olabilir. Fazla teknik ve anlaşılmaz olmamak şartı ile herkes kendi sahasında bizi bilgilendirirse buradan daha fazla verimlilik alabiliriz diye düşünüyorum. Şahsen ben bugün lisede olsam en okumak isteyeceğim bölüm mimarlık olurdu. Dolayısıyla bu sevdiğim sahada yazılar görmekten keyif alırdım.
Bence bu konuda güzel yazılar çıkarırsın. Okunup okunmamayı, insanların sıkılıp beğenmemelerini de takmamak lazım. Benim en sevdiğim yazım sanırım aynı zamanda en az okunan yazım idi. Ama yine de en beğendiğim yazımdır. Sıkılan zaten okumaz. Benim çoğu şiiri okumadığım gibi.
Off ya, iş konusında yazmak sıkıcı olur, ben şimdi kağıdı anlatsam, kağıt mı yapacaksınız..