1960 darbesinden sonra, ülkede askeri yönetimin hakim olması halk üzerinde baskı kurmuş ve katı kurallarla demokratik ortam geçici olarak ortadan kalkmıştı. 61 anyasasıyla birlikte bu kaos ortamı sona ermiş yeni bir dönem başlamıştı. 61 anayasası içeriği itibariyle ve de bulunduğu döneme göre oldukça özgürlükçü bir niteliğe sahipti. Bu ortamda TİP’nin halka cazip önermeleri, oy potansiyellerine katkıda bulunmuş ve de bu CHP’nin gözünden kaçmamıştı. Dolayısıyla DP’nden sonra tekrar iktidara gelmek isteyen CHP bu defa bir kazaya kurban gitmek istemediğinden ötürü, kendisinin halk tabanına yakın olması, işçi kesimine yakın olması gerekmekteydi. 1965 seçimleri öncesi bunun için İsmet İnönü CHP’nin devletçi ve devrimci yapısıyla ortanın solu olması gerektiğini söylemiştir. Bundan sonra CHP 1965 seçimlerine de ortanın solu çizgisini benimsemiş yapısıyla girmiştir. Tabi bu seçimlerde istediğini tam olarak elde edememiştir. 1965 seçimlerinde %52 lik oyla AP iktidara gelmiştir. CHP ise % 38 kadarını alabilmiştir.