charles ponzi
charles ponzi

Sene 1882, ilkbahar başlamak üzere. İtalya‘nın Parma kentinde dünyaya her çeşit üçkağıdın nasıl yapılacağını öğreten ve soyadını taşıyacak olan bu sistemin babası Charles Ponzi doğmuştur. Roma‘nın La Sapienza üniversitesindeki 4 senelik hayatını tıpkı arkadaşları gibi tatil olarak gören bu mucit, 1903 senesinde cebinde iki buçuk dolarıyla ve milyon dolar kazanmak umuduyla, umutlar diyarı Amerika’nın Massachusetts eyaletindeki Boston’a ayak basıyor. Memleketinden bu kadar uzakta bir yere yerleşmekte olan birinin cebinde 2.5 dolar bulunması anormal gelebilir ama gemi yolculuğu boyunca kumar oynamakta olan birinin cebinde neden bu kadar az para bulunduğu gayet açıktır.Bu çakal delikanlı İngilizceyi de hemen sökmüş, o civardaki bir restoranda bulaşık yıkama işini yapmakta, geceleri de restoranda uyumaktadır. Daha sonradan restoranda garson olarak çalışmaya başlar ama restoran müşterilerini kazıklamaya çalışınca o işinden de olur.1907 senesi Ponzi’nin hayatında tam bir dönüm noktası ve tarihe ismiyle geçecek olan şemanın temellerinin atıldığı sene olur. Çünkü Ponzi artık Monreal’e yani Kanada’ya taşınmış ve İtalyan göçmenlere yönelik Luigi Zarossi tarafından kurulmuş olan Banco Zarossi’de yardımcı asistan olarak çalışmaya başlamıştır. Zarossi para yatıran müşterilene o zamanlarda faiz oranı olan %3’ün iki katı faiz veriyordu ve doğal olarak rakiplerinden çok daha hızlı büyüyordu. Faizlerin nasıl ödendiği Ponzi’nin de dikkatini çekmişti ve araştırmaları sonucunda, kötü ipotek kredileri ve faizlerin yatırımlardan kazanılanlar yerine yeni açılan hesaplardaki paralardan ödediğini öğrenince bankanın ciddi finansal tehlike altına olduğunu keşfeder. Daha sonradan ise doğal olarak banka batmış, Zarossi’de banka paralarını alarak Meksika’ya kaçmıştır.Banka battıktan sonra Ponzi Montreal’de Zarossi’nin evinde kalmaya ve terkedilmiş aileye bakmaya devam eder. Bir yandan da ABD’ye dönüp yeni bir hayata başlamayı düşünmektedir ama tek kuruşu olmadığından bunu nasıl yapacağını bilmemektedir. Bir gün tesadüfen eski Zarossi müşterisinin ofisine uğrar ve ofiste kimse yoktur. Orada bulunan çek defterine dört yüz dolar civarında bir çek yazar ve başkanın imzasının sahtesini atar. Yalnız çeki paraya dönüştürünce başı belaya girer ve 3 sene Quebec hapishansinde mahpus yatar. Ama annesine mahpus olduğunu değil de hapishanede müdür yardıcısı olduğunu anlatan bir mektup gönderir.1911’de serbest bırakıldıktan sonra ABD’ye kesin geri dönmeye karar verir. Fakat yine yasadışı işlerle uğraşmakta, kaçakçılık yapmaktadır. Yakalanır, iki sene de Atlanta hapishanesinde geçirir. Ponzi Atlanta hapishanesinde iş çevirmekten kendini alamamaktadır. Hapishane müdürüne tercümanlık yapmanın dışında sıkı arkadaş bile olmuştur. Traş sabunu yiyerek doktorların yanlış analiz etmelerini sağlamış ve erken serbest bırakılmıştır. Ayrıca sağlık nedenlerinden ötürü ödemesi gereken 500 dolardan da muaf tutulmuştur. Yalnız toksinler vücudunu muayeneden hemen sonra terk ettiğinden sapasağlamdır kendisi.Ponzi serbest bırakıldığında Bostan’a dönmeyi başarmıştır. Burada Rose Maria Gnecco ile evlenir. Birkaç ay kayınpederinin bakkalında çalışır. O arada aklına bir fikir gelir, bir iş kataloğu bastırıp iş yerlerine dağıtacaktır fakat iş yerleri bu fikiri tutmayınca o iş yatar. Ama birkaç hafta sonra İspanya’dan Ponzi’nin kataloğunu istediklerini belirten bir mektup alır. İşte burada Ponzi daha sonradan onun adını tarihe geçirecek sistemini, Ponzi Şeması’nı keşfeder. Gelen mektupda Uluslararası Posta Kuponu (International Reply Coupon) kullanılmıştır. Bu kuponlar nakite çevirilebiliyordu ve farklı ülkelerde farklı değerlere sahiptiler. Yani 10 dolarlık kupon bir başka ülkede 60 dolar olabiliyordu.Ponzi hemen işe koyulur ve Securities Exchange Company ismiyle şirket başlatır. Şirket 45 günde yüzde 50 faiz vaad etmektedir. Ponzi’ye bazıları para yatırır ve faizleri ödenir. Bu habar çabuk yayılır ve insanlar akın akın gelip bu muhteşem para makinesine para yatırmak istemektedirler. Yalnız Ponzi para yatıranlara kazançtan değil yeni yatırılan paraları ödemektedir ve gerçek kazanç için herhangi birşey yapmamaktadır.1920, 2 Ağustos’ta Boston Post gazetesi Ponzi’yi iflasa mukkadder beyan eden makalesini yayınlar. 10 Ağustos’ta ise federal memurlar Securities Exchange Company’yi basarlar ve kapısına kilit vururlar. Ponzi’nin başta paraları sakladığı, daha sonradan ise satın aldığı banka olan Hanover Trust Bank da kapanmıştır.Uyanık Ponzi’nin bu şeması daha sonradan birçok üçkağıtçıya ilham kaynağı olmuş hatta günümüzde de uygulanmaktadır. O yüzden aman dikkat! Öyle sokak lambası direklerinde saadet vaat eden ilanlara kanıp var olan saadetinizden de olmayın.