32 yıl sonra DEVLETİN TAKSİM’İ DÜŞTÜ. Taksim’ e çıkanlar tarihe geçecek bir saygısızlığa da imza attılarSizin dikkatinizi çekti mi bilmiyoruz ama bizim çekti o yüzden yazıyoruz. Son zamanlarda kiminle karşılaşsanız en ulusalcısından en milliyetçisine herkeste bir Taksim 1 Mayıs heyecanı.. İnsanın “Hayırdır birader nedir bu 1 Mayısseverlik” diyesi geliyor.DÜNÜN KAYBEDENLERİBugüne kadar sol dışında kimsenin sahiplenmediği 1 Mayıs, bu aralar kıymete bindi. AK Parti bu kadar diş bileyince herkeste Taksim – 1 Mayıs sevgisi baş gösterdi. Madem hepimiz 1 Mayıs’ı kutluyorduk peki 1 mayıs 1977’de o çatıdan kurşun sıkanlar kimlerdi. Sırf körü körüne AKP karşıtlığı olsun diye bu ara herkes sahip çıkıyor 1 mayısa. Kendini solda tanımlayan – Ki bize sorarsanız sol faşizmi içinde barındırmaz ve onlar çoğu zaman faşizandır- ulusalcılar dünün en büyük kaybedenleriydi. Neden mi izah edelim.YİNE PROVOKASYON32 yıl sonra ilk kez dün bu kadar kalabalık gösteri grubu Taksim’e çıktı. Makul sayıyla Taksim’de olacağız diyen DİSK 4000 kişiyle Taksim’e çıkartma yaptı.. Ama geçen yıl yaşanan olaylardan çok da farklı şeyler yaşanmadı. Sokaklar gene savaş alanına döndü. Provokasyon yine sahnedeydi.ANIT ÜZERİNDE GÖVDE GÖSTERİSİ32 yıl sonra Taksim’de girmelerine müsade edilen sendikalar ve beraberindekiler Taksim anıtı üzerine bayrak ve afişlerle çıkarak çelenk bırakmak yerine heykelin üzerinde gövde gösterisi yaptı. Atatürk heykeli üzerine çıkanlar çevrede bulunanalar tarafından tepkiyle karşılandı.http://www.ensonhaber.com/gundem/201147/1-mayista-ataturke-saygisizlik.html
Taksim alanı, biliyorsunuz, 1977’deki kanlı olaylardan sonra işçi gösterilerine kapatılmıştı.Bu, süreç içinde, kurallaştı…Hiçbir siyasi iktidar bu kuralı gevşetmedi.Kenan Evren’in devr-i istibdadında gevşemesi zaten düşünülemezdi.Bir işçi temsilcisi kalkıp, ‘Bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim alanında kutlamak istiyoruz. İnadımız inat…’ diyecek…Mümkün mü?Kenan Paşa, kulakları çınlasın, devamındaki yöneticiler gibi, talepleri anlayışla karşılamaya ve empati yapmaya kalmaz, doğrudan ‘oyma’ işlemine girişirdi. Ve oyardı…Kural, rahmetli Özal döneminde de, bir tür ‘işçi iktidarı’ sayılan Demirel-İnönü hükümeti döneminde de, yine işçi temsilcilerinin iktidara taşındığı Çiller-Karayalçın döneminde de değişmedi.İşçiler de çok ısrarcı olmadılar…En ısrarcı olmaları gereken 28 Şubat sürecinde ise tamamen sustular ve eylemlerini daha güvenli, daha sonuç alıcı alanlara taşıdılar.Mesela, ‘darbeciliğe’ soyundular, hükümet düşürmeye koşullanmış ‘Beşli Sivil İnisiyatif’e asker yazıldılar; onlar adına eylem koydular, nümayiş yaptılar, ışık söndürme kampanyalarına katıldılar, filan…Hepsi buraya kadarmış…Dün, 32 yıllık rüya gerçekleşti ve ‘işçilerimiz’, metazori yöntemlerle de olsa, Taksim alanına girmeyi başardılar.Bir işçi temsilcisinin de belirttiği gibi, ‘Taksim düştü…’Ahmet Kekec / Stargazetesi.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Taksim alanı, biliyorsunuz, 1977’deki kanlı olaylardan sonra işçi gösterilerine kapatılmıştı.Bu, süreç içinde, kurallaştı…Hiçbir siyasi iktidar bu kuralı gevşetmedi.Kenan Evren’in devr-i istibdadında gevşemesi zaten düşünülemezdi.Bir işçi temsilcisi kalkıp, ‘Bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim alanında kutlamak istiyoruz. İnadımız inat…’ diyecek…Mümkün mü?Kenan Paşa, kulakları çınlasın, devamındaki yöneticiler gibi, talepleri anlayışla karşılamaya ve empati yapmaya kalmaz, doğrudan ‘oyma’ işlemine girişirdi. Ve oyardı…Kural, rahmetli Özal döneminde de, bir tür ‘işçi iktidarı’ sayılan Demirel-İnönü hükümeti döneminde de, yine işçi temsilcilerinin iktidara taşındığı Çiller-Karayalçın döneminde de değişmedi.İşçiler de çok ısrarcı olmadılar…En ısrarcı olmaları gereken 28 Şubat sürecinde ise tamamen sustular ve eylemlerini daha güvenli, daha sonuç alıcı alanlara taşıdılar.Mesela, ‘darbeciliğe’ soyundular, hükümet düşürmeye koşullanmış ‘Beşli Sivil İnisiyatif’e asker yazıldılar; onlar adına eylem koydular, nümayiş yaptılar, ışık söndürme kampanyalarına katıldılar, filan…Hepsi buraya kadarmış…Dün, 32 yıllık rüya gerçekleşti ve ‘işçilerimiz’, metazori yöntemlerle de olsa, Taksim alanına girmeyi başardılar.Bir işçi temsilcisinin de belirttiği gibi, ‘Taksim düştü…’Ahmet Kekec / Stargazetesi.