14.Kısa Film Günleri’ni de acı tatlı anılarla geride bıraktık. 2 gün için yaşadıklarım ise beni derinden etkiledi. Günlerden bir gün, bi kaç arkadaşım ve ben Taksim de buluştuk ve anlatılmaya değmez şeyler yaptık. Sonra tam dağılıyoduk , duraklara ilerliyorduk , benim aklıma bu kısa film gösterimi geldi. Ücretsiz ,ne güzel. Enfes! Söyledim arkadaşlarıma gelmek istemediler. E iyi deyip yalnız başıma gideyim dedim. Fransız Kültür Merkezi’ne gittim. Filmler başladı. Güzelleri de vardı kötüleri de. Fransız filmlerinden birinin yönetmeni, filminin gösteriminden sonra aramıza katılıp sorulara cevap verecekti.Çok kalabalıktı zaten, kısa filme,sinemaya gönül vermiş herkes oradaydı.Yönetmenin birini öldürmek zordur,pazartesi bile adındaki kısa filmi hoştu gerçekten de. Ünlü bi seri katile dönüşme hevesi içindeki birinin , öldürmek adına sergilediği beceriksizliği anlatıyordu. Yönetmen de Eric,çok sempatik bi adam.Başlandı sorular sorulmaya; biri kalkıp bişey soruyo, salonda bi hengame ,ayy bu ne biçim soru! Sanane be adam yapmış işte! Allam ya merak ettiği şeye bak tarzı yorumlar. Ne kadar kaba! En can alıcı yorum , huysuz olduğu belli bi kadından geldi: – Ya yeter ama ,böyle sorular sorucaksanız sormayın! Haydaa, herkes döndü bi arkasına baktı. Bekle be kadın,içinden konuş böyle. Bence çok büyük bi kabalıktı. Yoruma açık herşey,herkes istediğini merak eder ve de sorar. Bunda bu kadar katlanılmayacak ne var ki? Sanırım kendini aydın sanan bazı kesimlerden bazı insanlar, çok dar bi çerçeveden bakıyorlar.Her zaman prfosyonellik istiyorlar. Ufak tefek cahillik gördükleri meraklara saygısızca yaklaşıyorlar. Bi de filmde bi sahne vardı. Adam kedinin tekine elektrik veriyodu ,bi kaç kişi güldü,komik buldu.Sahne de komik olsun diye çekilmiş zaten,belli bi sadistlik söz konusu değil.Aynı şey burda da oldu. Gülenler oldu,yine bi uğultu,buna da gülünmez ki falan diye.İnsanın kafası karışıyor. Yapılan kabalık mı, özgürlük mü? Mesela orda kadına kalkıp sizin yaptığınız da kanımca gereksiz diyebilirdim ama demedim. Birisi kalkıp da bana aynı şeyi derdi mesela. İşte bu böyle sürüp giderdi,ama ahlak bakımından olmaması gerekir bence. Ya da herkes dilediği gibi bağrınsın mı? Amaan ne bileyim yaa,kafam karıştı işte.Şu an net bi fikrim bile yok.O dakikada çok kızmıştım kadına ama şimdi kızmıyorum. Çok seslilik her zaman renk getirir. Herkesin sevip sevmediği renkler vardır.Kİm kendine ne yakıştırıyosa onu giyer. BU kadardır.