Sagduyu, adi uzerinde bir “duyu”dur. Saglam bir bilgiye, arastirmaya dayanmadan dogru ile yanlis arasindaki farki ayirt etmek icin muracaat ettigimiz insanî yetenegimizdir.Bu duyunun calisip calismadigini kontrol etmek icin vicdanimiza, yani toplumun saglamligi kanitlanmis yargilarina muracaat ederiz. Sagduyu, ofkenin, kinin, dusmanligi golgeledigi, islemez hale getirdigi aklimizin is gorecegi bir alan acmak demektir.Danistay 2. Daire uyelerine yapilan lanetli saldiri hakkinda, ofkenin uzerine cikarak sagduyunun bize dogru yolu gosterecegi baslangic sorusu su olmalidir: “Bu saldiridan kim kazancli cikar?” Basortusu magdurlari mi? Dindar kitleler mi? Baris ve istikrar icinde refah ve huzuru arayan toplum mu? Her iktidar gibi, idarî yarginin elini kolunu bagladigini iddia eden hukumet mi? Guc savasi veren komplocular mi? Turkiye’yi karistirip zayiflatarak, cikarlarini gerceklestirmeye calisan dis gucler mi?Inatla, israrla cevabini aramamiz gereken soru bu. Olayin gercek yuzunun anlasilabilmesi, nihaî hukmun verilebilmesi icin zamana ihtiyac var. Acilar, ofkeler ortada iken saldirinin ve saldirganin niteligine dair spekulasyonlar yanlis yerlere bizi surukleyebilir. Bu asamada ortak sorumlulugumuz, yargiya yapilan bu saldirinin toplumun butunune yapilmis bir saldiri oldugu bilincini kuvvetlendirmek ve sagduyunun sordugu sorunun izini takip etmektir.