merhaba.neredeyse tüm internet kullanıcılarının hayallerini süsler açtıkları sitenin birgün “devler” arasında yer almasını.işte size bir aşamalarıyla anlatayım;acemisinizdir. ilk önce funpic gibi bedava host ve domainlerle başlanır işe. msn’de belli bir arkadaş ortamınız vardır, önce sitenizin linkini onlara defalarca gönderirsiniz. “üye ol, üye ol, üye ol.” bulursunuz bir 10 üye. öylede kalır onlar zaten. sitenizden sıkılır başka bir tane açarsınız. ne de olsa parasız değil mi?onlarca kez denersiniz, hiçbiri tutmaz. .com, .net, .org gibi domainler sizin için büyük bir hayaldir. bir gün alacaksınızdır. ama siz umutsuzca bedava siteler denersiniz. nihayetinde bunun böyle olmayacağını anlamışsınızdır.forumlarda takılmaya başlarsınız, şans bu ya. bir tanesinde de yönetici yaparlar sizi. adminleriyle tanışırsınız. bir kaç ay böyle gider. eğer ki şanslıysanız günün birinde admin yeni bir site açacağını size söyler. havalara uçarsınız.ilk profesyonel site açma deneyeminiz başlar. ancak yeni site pek tutmaz. neden mi? %90 ihtimalle admin arkadaşınız frmtr gibi dev sitelere kafa tutup hertelden bir forum açar. sağlıktan her büyük takıma ait spor bölümlerine kadar. ama tutmaz site işte.arkadaş ortamınız genişlemiştir. birkaç projede daha yer alırsınız. ama sonuç aynı. boşa verilen paralar. boşa giden emekler. o kadar kendinizi kasıp konular açarsınız. sonuç? database (veritabanı) kaybı, ve forum 3 ay önceye döner.—yukarıdaki hikayeyi eminim birçoğumuz yaşamıştır. defalarca girişimler ama tutmayan siteler. birde günümüzdeki büyük sitelere göz atalım. bakalım onları büyük yapan neymiş?facebook: kendileri bir sosyal ağ sitesi olmaktadır. şuanda tamamen kuruluş amacından farklı dünyadan milyonlarca insanın buluştuğu ortak adres olma özelliğini taşır. peki nedir onu bu kadar çekici kılan? daha önce hiç mi arkadaşlık sitesi yoktu?vardı tabii ki ama facebook’un kuruluş amacı o değildi. sonraları amerika’da üniversitelerde bir şekilde yaygınlaştı. sadece üniversitelilerin buluştuğu bir adres oldu. daha önce böyle birşey denenmemişti. ancak basınında büyük katkılarıyla dünyaya açıldı ve günümüzdeki konumuna geldi.twitter: günümüzün yeni fenomeni. yaptığınız anlık olayları yazabileceğiniz bir yer. burda günlük değil, anlık yazıyorsunuz. hiç daha önce böylesine birşey denenmemişti. bloggergibi günlük tadında siteler vardı ama kendisi daha farklı bir amaca hizmet ediyordu. bu eşsiz fikir kullanıcılar tarafından tutuldu ancak, bu kullanıcılar içine hollywood ünlüleri ya da amerika başbakanı eklenince ne oldu? basında inanılmaz bir reklam patlaması yaşadı. ünlüler özel hayatlarını artık twitter’da anlatıyordu. ve meraklı gençlerde sitenin hit kazanmasına sebep oldu.google: sözü uzatmanın anlamı yok. günümüzde google’sız bir internet asla düşünülemez. internetin amacı aradığımızı bulmak ise google dışında herşey teferruat kalmakta. ama unutulmaması gereken noktada google’ı ayakta tutan teferruatlardır.youtube: daha önce hiç denenmemiş cesaret edilememiş bir fikir. bir video ağı. hangi host buna dayanabilir ki? böylesine bir hostu hangi maddi destek karşılayabilir? cürretkâr insanlar bunları önemsemedi ve bir video ağı kurdu. google nasıl dökümanların babası ise, youtube’da videoların babası oldu. ve tabii ki yine basının desteği.sonuç: daha onlarca başarılı website var ama sonuç aynı kapıya çıkıyor gibi. anlayabileceğiniz gibi önemli olan hiç denenmemiş fikirler. bugün yukarıda bahsettiğim “her telden” forumu yine “her önüne gelen” adam kuruyor. ama hiç düşünülmüyor, frmtr varken neden benim siteme üyeler gelir? belki daha az reklam koyarsınız. 🙂 ancak website açarken hiç denenmemiş ya da denenip başarılı olunamamış fikirler bulmalısınız. denenmiş fikirlerin kat ve kat üstünde bir kalite sunmalısınız. ve tabii ki basınında desteği olmalı. bu çok can alıcı bir nokta oluyor. basının ilgisini çekebilecek bir site yaratabilirseniz artık herşey çok kolaydır.
tabii mesele böyle bir fikir bulabilmekte. ben sadece yol göstereyim diye yazıyorum. defalarca deneme yapıp paranız boşa gitmesin.okuduğunuz için teşekkürler.