Kimi insanlar aniden girer hayatınıza… Bir o kadar da usulca. Fark edemezsiniz nerden gelmiştir, ne zaman yer etmiştir kalbinizde.işte Feridun Düzağç da aniden ama usulca girdi hayatıma. yağmurlu bir gün bir müzik dükkanının güneşliğinin altında beklerken, içeriden gelen şarkının sözleriydi hayatıma giren. “Ah çocukluğum camdan duvarlarım, portakal çiçeği kokulu heyecanlarım… Hani nerde arsızlığım, umarsızlığım?”Ardından müzik markete girişim, şarkının sahibinin kasedini satın alışım, bir hafta içinde de şahsın tüm albümlerini toplayışım. Feridun Düzağaç’mış adı, bir eşi, minik de bir kızı varmış.Şarkıları kimi zaman derdime derman olur, kimi zaman mutlu bir haberin ardından, sesini sonuna kadar açarak dinlediğim iyi gün dostum. Kimi zaman canım bir şeye sıkıldığında yanımda o olsa, elini omzuma koyup “her şey çok güzel olacak” dese, tüm sıkıntılarım o an bitecekmiş gibi gelir. Sanki şarkı yapma yeteneğim olmadığından; o, tanrı tarafından benim duygularımı, hissettiklerimi anlatması için görevlendirmiş bir melekmiş gibi gelir.Konserlerinde seyircisiyle arasındaki bağı hissedersiniz. Birazcık da kıskanırsınız onları, keşke ben de onu çok önceden keşfetseymişim, bu zorlu yolculuğunda yanında olsaymışım dersiniz.”Beni Rahatta Dinleyin” albümünde olduğu gibi “Köprüden Önce Son Çıkış”albümünde de içindeki hüzünlü, duygusal aşık çocuğu koruyor. “Tüm Hakları Yalnızlığıma Aittir”de ise daha hırçın, olgun ancak içindeki enerji bitmemiş bir feridun çıkıyor karşımıza. Son olarak da “orijinal-alt yazılı” ile sanki olgunlaşmış, yorgun ve de sade bir feridun var karşımda. sanki elini ayağını çekmek ister gibi bir hali var, zaten 2006’da “Ben Kızımın Babasına Dönüyorum” adında bir albüm yapacakmış, best of formatında. Gercekten de gidiyor; ama eminim ki o hayranlarının kalbinde ilk günkü gibi sağlam bir yerde olacaktır. Tıpkı ben küçükken babamın bana dinlettiği Fikret Kızılok gibi, Feridun Düzağaç da benim çocuğumun küçüklüğünden itibaren kulaklarında yer edecek bir ses olarak kalacaktır.Son olarak tıpkı şarkında dediğin gibi Feridun, “Yağmurda tanıdım seni, yağmuru da sevdim seni de, seni yağmurdan çok.”