Kendini bilen ızdıraplarını yok eder
80 yaşına gelmiş babasının, neden hala bir çocuk gibi kıskançlık krizlerine girdiğini anlayamıyordu. Neden hiç ders çıkarmıyordu acaba? Yaşı ve yaşadıkları hala neden buna engel olamıyordu? Can çıkmadan huy çıkmaz sözünü mü kanıtlıyordu babasının bu davranışları?Bir süredir hafif. Org da bulunan “korku” isimli yazıya takılmıştı. Hayatında, bazı durumlara verdiği tepkiyi yazıyı okuduktan sonra daha iyi anlayabiliyordu. Yaşı 40’a yaklaşmıştı ama yazıda bahsedilen farkındalık mevzusunu hiç anlamamıştı. Acaba… Dedi kendi kendine. Bu anladıklarım farkındalığın bir aşaması mı? Sonra terimlere takılmamayı daha doğru buldu. Farkındalık anlaşılmaz bir şey gibi görünse de, yazarın, kendini tanıma ve bilme, öğrenme ve duygularını kontrol etme gücü diye adlandırdıklarını kendi hayatında irdelemeye başladı.Neden yıllar geçtiği halde beğenmediği davranışlarını değiştirecek iradeyi kendinde bulamıyordu? Neden tekrar tekrar hep aynı şeyleri yaşıyor ve hayatına müdahale etme gücünü kendinde göremiyordu? Neden acıları, zihni ve benliği her seferinde tekrar tekrar yaşamasına müsaade ediyordu? Acaba kader denilen şey bumuydu?Bir duygudan kopamıyorsanız, bu ne olursa olsun ona bağımlısınız demektir. Bunun beyin açısından her hangi bir madde bağımlılığından bir farkı yoktur. Şaşırdınız değil mi? Hiç duymadığınız bir iddia ile karşı karşıyasınız. Evet, beynin çalışma mantığı, duyguların prensibi, hep aynı şeyleri anlatır.
Kendini bilen ızdıraplarını yok eder. Bundan yaklaşık 15 yıl önce okuduğum bir kitapta rastlamıştım bu söze. Kitabın ismi neydi?… Evet hatırladım. “İş hayatında stres”. Bu sözü ilk duyduğumda verilmek istenen mesajın spritüel anlamda olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdi daha iyi anlıyorum. Sadece ruhsal anlamda değil, zihinsel ve fiziksel anlamda da kendini tanımak, bilmek gerekiyor.Kendini bilme konusunda hafifteki bazı arkadaşların tutumlarına çok şaşırdım. Öyle iddialı konuşup bunu yaşla ve çekilen acılarla ilişkilendirmişlerdi ki, düşündükten sonra aslında onların bu konuda çok az şey bildiklerini fark ettim.Evet, arkadaşlar kendini tanıma ve bilmenin yaşla ve çekilen acılarla doğrudan alakası yok. Ama dolaylı yoldan var. Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı bir arkadaşımın 80 yaşında olan babasının hala bir çocuk gibi kıskançlık krizlerine girmesine, kendini bilme adına bir açıklama getirirdiniz. Arkadaşa sormuştum hep böyle miydi diye? Evet dedi. Ben kendimi bildim bileli böyle.
yorumlar
Bir yazarın okuyucusunu bu şekilde yargılamasını hiç görmedim doğrusu… Karşısındakini hiçbir şey bilmez yerine koyan aldanır. Kendini ele verir. Aşağılık duygusunu bastırmak için kendini yüksek gören bir tutumdur. :((
Tachyon;Hiçbirşeye bağımlı olmamak da, bir tür bağımlılık mıdır..
tachyon DİYOR Kİ, (16 Temmuz 2008 14:57)
Anlama güçlüğüm yok be canım… Polemik de hiç sevmediğim bir durumdur bunu bil arkadaşım…”hiç duymadığınız bir iddaa ile karşı karşıyasınız,Bu konuda çok az şey bildiklerini fark ettim ” Bunlarla ne demek istedin peki? Bağımlılık konusunda bildiğini söylediklerin başkaları tarafından bilinemez mi? Bu konuyu sen yeni bir buluş olarak lanse mi ediyorsun yani? Kendini ön plana nasıl taşıyabiliyorsun onu açıklar mısın?
Gösterdiğim alıntılar bir başkasının yazısından değil herhalde tachyon . Beni polemik yapmakla eleştieren sen, kendin polemiğe giriyorsun. Benim yönettiğim sorulara yanıt verme yerine çizgiyi başka yöne çekiyorsun. Yolun açık olsun…