Kabullenilmiş bir üstünlüğüm var kendime ait dallarda hepinizden. Ve bu size karşı yarar sağlamaz çoğunlukla. Eksik olduğumu düşünürüm bende. Bu yüzden ve daha bir kaç neden yüzünden nefret ediyorum kendimden. Bana sunulan her iyiliğin içine sıçmadan edemiyorum ve her kötüyü gördüğümde içim iyilikle doluyor. Bütün varsayımları , olasılıkları ve genellemeleri ve milattan önceden beridir insan hakkında yazılan tüm diğer şeyleri ihlal eden doyumsuz ruhuma iz olamayacak kadar değersiz yargılarınızı hafife almaktan memnunum. Yine de beni yenme çabanızı ve bunu başarabilmenizi hor görmüyorum. Bir çiçeğin siyah botlarla parçalandığını , bir kuşun kafasının el yordamıyla koparıldığını , karıncaların yakıldığını ve insanların insanlık tarafından yok edildiğini seyredebiliyorum. Ve buna yorumsuz kaldığım zamanlarda kendimi kral ilan ederim. Tabi sizler kral’dan çok kralcı rolünü iyi üstlenebildiğinizde bu daha da çok hoşuma gider. Aynı zamanda yavru bir kediyi beslediğinizi görmek ve birbirinden hoş çiçekler yetiştirmenizlede ilgilenmiyorum. Bu sürüngen ve aynı zamanda kolaycı , bir çok zamanda da taklitçi toplumun can alıcı bulduğu hiç bir nokta ; bana ait hiç bir cümlenin sonunda yer edinemeyecek. Ve bir de her şeyi yerli yerinde ve gerektiği şekilde yarattığını iddaa eden Tanrı ; şeytanı yarattığını anımsıyorsan gözlerime baktıoğında bir kez daha düşün… Ve eğer meleklerin yanındaysalar hala gözlerime bir kez daha bak…