Bir basın kuruluşumuz yeni yıl ve bayramın birleşmesi dolayısıyla batılı gazetecileri Türkiye’ye davet etti ve hem kurban bayramının hem de yeni yılın müslüman ülkeler arasında sadece bizde bu şekilde ”birlik ve beraberlik” içinde kutlanabileceğini gösterdi. Birlik ve beraberlikden ne anlıyoruz bakalım; a) Yılbaşı gecesi İstanbul Taksim meydanında toplanan kalabalık ”birlik ve beraberlik” içinde taciz ve tecavüz girişimlerinde bulundu, hemde olay yerinde bulunan objektif ve kameralara sırıtarak. b) Bayram da Amerikadan arkadaşını görmek için ülkemize gelen ABD’li bir turiste on (10)kişi tecavüz etti, tam bir birlik beraberlik örneği. bu yabancı gazeteciler bu birlik ve beraberlikden nasıl etkilendiler henüz bilemiyoruz ama çok yakında anlarız nasıl etkilendiklerini. Yada acaba bu gazetecilere burada bulundukları süre içinde hiç tv seyrettirmeyip gazete okutmasak daha da birlik bütünlük içinde mi hareket etmiş oluruz, yada ”ee biz de böyle tek başına adama yar etmeyiz kız arkadaşını anca beraber kanca beraber” deyip olaydan sıyrılmak için başka bir yol daha mı denesek. Yada arada olur böyle tren kazaları mı desek?? olaya daha bir AB sürecinde yaklaşmış olurmuyuz ??. Belkide en güzeli ”siz bizi alın AB’ ye ooo bak ondan sona Paris, Londra…..” demek bilmiyorum bilemiyorum.