Amerikan güdümlü İslamcı”Yeniden Milli Mücadele Hareketi”Geçmişte Ahmet Taşgetiren’in de üyesi olduğu, 1967-1972 yılları arasında etkinlik gösteren “Yeniden Milli Mücadele Hareketi” nin kurucularından İrfan Küçükköy, ‘ Bir Uyanışın Anatomisi- Mücadele Birliği’ adlı kitabında, Amerikan yandaşı olan bu İslamcı örgütün, Amerikan karşıtı sola ve ulusal bağımszılık isteyen yurtseverlere düşman olduğunu ortaya koyuyordu.Örgütün önemli adlarından Mehmet Özutku, bu kitap üzerine yaptığı açıklamalarda örgütün Amerikan İşbirlikçisi Siyasal İslamcı bir yapıda olduğunu eleveren açıklamalar yaparken şöyle diyordu:Bizim takip ettiğimiz politika ile Amerika’nın veya Türk devletinin takip ettiği politikalar arasında uyuşan noktalar vardı. Mesela, Amerika da anti-komünistti, biz de öyleydik. Türk devleti anti-kapitalist, anti-Siyonist, milli değerlere bağlı bir devletti, biz de öyleydik. ABD’nin ve Türk devletinin desteğini almak benim işime geliyordu, benim desteğimi almak da ABD’nin ve Türk Devletinin işine geliyordu. Tabii temel kimliğimiz İslam.(Bekir Fuat, Gerçek Hayat dergisi,”Müslümanlar Birbirlerinden Korkmaktan Vazgeçsin”, 239. sayı)Bu kitapta açıklandığına göre, Aykut Edebali’nin önderliğini yaptığı harekette Ahmet Taşgetiren’den başka, Melih Gökçek, Cemil Çiçek, Halil Şıvgın, Ali Müfit Gürtuna, Hüseyin Gülerce, Atilla Yayla, Burhan Özfatura ve Taha Akyol gibi Türkiye siyasetinde etkin ünlüler yer alıyordu.İçinde yer aldığı bu Amerikancı İslamcı harekete ilişkin olarak, AKP’ li Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Yeni Şafak’ta yayınlanan söyleşisinde: “Yeniden Milli Mücadele’ ciler devletin ilgisi ve bilgisi dahilinde çalıştı,” diyordu. Demek ki, Siyasal İslamcılar, Amerika’ nın olduğu denli, devletin ve ordunun da ilgisi ve bilgisi kapsamında çalışmışlardı; onları emekli Yüzbaşı Ziya Uygur eğitmiş ve yönlendirmişti. Özetle, gerçek, Siyasal İslamcı yazar Ahmet Taşgetiren ve onun gibi düşünen bir takım Siyasal İslamcıların söylediklerinin tam tersiydi. 27 Mayıs, 12 Mart ve 28 Şubat’ta kısa süren kesintiler dışında, son 60 yıllık geçmişimiz boyunca, devlet Amerika’yla elele verip İslam’ı ezmiş olmayıp, tersine Batı’yla, Amerika’yla elele verip Siyasal İslamcılığı desteklemiş ve Siyasal İslamcıları solun, Amerikan karşıtlarının, ulusal bağımsızlık isteyenlerin, Atatürkçülerin karşısına dikmiştir. Siyasal İslamcılar, 1945’ten sonraki varlıklarını ve gelişmelerini, önce Amerika’ya, Batı’ya, sonra Amerika’yla işbirliği yapan devlete ve hükümetlere borçludurlar.(Kaynak: İblisin Kıblesi, Cengiz Özakıncı, 11. basım)***Burada kitaptan bu bölümü aktarmaktaki amacım, Amerika’ ya, Ab’ ne bağımlı bir yapı ve onun sözcüleri ile kim haklı olabilir ki? Bağımsızlık yok, siz devletin başındaki adamlar, gidin kendi sorumluluğunuz altındaki devleti yönetemeyin gidin dışarıya ağlayın, kötüleyin ülkenizi, aşağılayın ve din siyasetinden başka bir şey yapmayın, onlarsız adım atamayın… Elbet sonunuz gelecek!
27 mayıs ve 12 martın, ABD destegiyle yapıldı arsivlerde cıktı,birde o yıllarda 60-70herkes bir tarafataydı,mao cular,leninciler, ve bir cok grup daha,diger kesimde ABD tarafında,aslında birbileriyla catısan gruplar SSCB ve ABD tarafından desteklendi,soguk savas yıllarını baz alıp bugune projection yapmak ne kadar dogru?(tartısılır),birde suan ABD icinde bir cok farklı gorus var,ve bunlarda kendi icinde mucadele ediyor,ABD yi tek ve degismeyen bir siyasete sahip degil,senin iddia ettigin AKP ABD destekli,tabiki dogru olabilir,ama ulusalcıların,yada diger siyasi goruslerin ABD icindeki farklı gorusteki guclerle baglantısı yok mu zannediyorsun,sen suanki cumhuriyet gazetesinin amerikadaki hangi think tanklere katıldıklarını bir arastır,bu think tanklerde konusan ABDlilerin goruslerini oku,sayın ayserg,bana gore hicbir hukumet(farketmez) ABD ve AB karsıtlıgıyla bir yere varamaz,cunku ekonominiz zayıf,sizi anında krize sokarlar(ihracatın yarısı AB ye ve cari acık buyuk)sizin gorusleriniz tabiki iyi niyetli,bana gore olmasıı gereken,almanya gibi,ingiltere gibi ekonomik guce sahip olduktan sonra zaten kolay kolay sizi yonlendiremezler,ve ben kuresellesmenin etkisiyle ABD ve ABnin zayıflayacgı gorusundeyim,ve iste asıl tartısma konusu bu,ben kuresellesmeye ayak uydurdugumuz takdirdeguclenecegimizi,ABD ve AB nin kuresellesmeyle zayıflayacagını(sizle bunu tartısalım)
birde size hasan cemalin(devrim dergisi yazarı ve eski cumhuriyet genel yayın yonetmeni) kitabını hatırlatırım,eger onu okursanız bana hak vereceginizi dusunuyorum,olaylara birde karsı tarafın itirafcıları acısından bakmak gerek
Yıldırımyıld, ABD Yİ dışlayalım da diyemiyorum tabii ki bu kadar borç varken; ama abd ile çıkarlarımız doğrultusunda pazarlık da yapmıyoruz ki.. Kim ne emrettiyse aynen onu yapıyoruz… ülkenin dış işleri bakanının gidip, dış ülkelere yaptığı da düşünce özgürlüğüne girmez…
sayın ayserg,cok genelleme yapmıssın,yani daha somut ornekler verirsen bende cevap yazabilirim,bence babacan olayı cok onemli degil(kendinizi onun yerine koyun,AB size baskı yapıyor gayri muslumlere verilen ozgurlukleri arttırın diye,sonucta ABye gircekseniz bunu yapmak zorundasınız,babacan turkiyedeki konjoktorun uygun olmadıgını biliyor,ve basbaya kıvırıyor,kendi ozgurluklerimizi yapamazken gayri muslumlerinkini nasıl yapalım diyor) olay bundan ibaret
clicia ya clicia,uslubunda duzelme var,buna sevindim,eger babacanla ilgili yazımı diyorsan,acıklayabilirimbabacan bu konusmayı yaparken aynı ortamda cengiz candar vardı,ve cengiz candar babacanın bu yorumları hangi baglamda yaptıgını gayet guzel bir sekilde acıklıyor,o yazıyı okursan bana hak verecegine eminim,yazıyı referans gazetesinden bulabilirsin,candarın arsivine gir,bak ne guzel medenice tartısıyoruz
yıldırımyıld sen de ne yazık ki tek bir taraftan haberleri izliyorsun, sen de diğer cenahtan gazetecileri oku biraz da, belki okuyorsundur ama örnek gösterdiğin isimler hep “satılık” ya da “besleme” ya da “dolma” kalemler diye gecen isimler…Sevgiler
sayın ayserg,ben her cenahtan haber okurum,yazarlarıda okurum,vatanıda okurum radikalide,zamanıda hurriyetide,yeni safagıda milliyetide,sabah ,star,bugun,ara sıra tercumanda okurumbir aralar tuncayozkan(kanalturk).com simdiki bizkackisiyiz,com daki yazılarıda okurdum,ama en son fiyaskodan sonra ,bunları artık kimse kale almaz diye onları okumayı bıraktımama ben yazarların,yazdıkları yazıları baz alırımmesela cuneyt ulsever(sıkı akp muhalifidir) ama bazen cok dogru yazılar yazar,bazende akp nefretinden dolayı gercekleri saptırır,mesela cengiz candarın yazısını once oku,ve sonra yazı uzerinden yorum yap,ben senin icin copy paste yaparım
“Bunu Avrupalı yetkililere daha önce defalarca söyledim. Avrupa Parlamentosu’nda bir soruya öyle cevap verirken, bunu ilk kez söylemiş olmuyordum” dedi.Ali Babacan, o sözlerinin gerekçesini şöyle açıkladı: “AB’nin dini özgürlükler söz konusu olduğunda sürekli gayrımüslim azınlıklara vurgu yapması, Türkiye’de AB aleyhtarlığını besliyor. AB’nin sadece gayrımüslim azınlıkların dini özgürlüklerle ilgileniyor görüntüsünü vermesi, Türkiye’de kendi imajı açısından yanlış oluyor. Ben, öyle diyerek, Türkiye’de herkesin dini özgürlüğünden yana olduğumuzu onlara anlatmak istedim. Bu görüşlerimi, AB yetkililerine ve AB’deki meslektaşlarıma daha önce de belirttim.”Tabii, “öküzün altında buzağı aranmak” ya da “üzüm yemek değil bağcı dövmek” isteniyorsa, Ali Babacan’ın bu açıklaması, “‘Suç’, meğerse sürekli olarak işleniyormuş” şeklinde de değerlendirilebilir.bu yazının bir kısmı yazı oldukca uzun oldugu icin hepsini almadım
ayserg,bir genel elestiride bulunmak istiyorumbenim en cok izledigim kanallar ve programlarcnnturk:egrisi dogrusu(taha akyol)ntv:neden can dundar,cnnturk(ahmet hakan)aynı saatteler,ikisi arasında gidip geliyorummehtap tv:akıl defteri(mehmet altan,sahin alpay,eser karakas)kanalturk(satılmadan once) ceviz kabugu(hulki cevizoglu)avrasya tv:mustafa balbay ve emin colasanın programı,birde turk kahvesi(siyasi komedi)kanalturkdeki ve avrasyadaki programları izlemek benim icin gercekten zordu,ama sırf karsı dusunceyi anlayabilmek icin bu programları dikkatlice izledim.tuncay ozkanın yazılarını bile okudum ki bu adam cok agır yazar,ve anlamaya calıstım.ve cogu ,ben ulusalcıyım,kemalistim,ataturkcuyum diyenden bu fikriyatları,ideolojileri cok daha iyi ogrendim.ben bu goruslere sahip biriyle karsılastıgımda bana hangi savlarla kendi dusuncesini savunacagını,ve bana nasıl elestiriler getirecegini biliyorum,senin burada savundugun tum fikirlerini ve elestirilerini ben daha once cok kez duydum ve okudum,(bir cokta kemalist,ulusalcı arkadasım vardır)ben ulusalcıyım,kemalistim diyen kisilerin cogu aslında ulusalcılıgın,kemalismin ataturkculun ne oldugundan bihaberler,o yuzden birbiriyle celisen seyler soyleyip duruyorlar,birde hep aynı klise lafları tekrarlayıp dururlarben savunmak durumunda olsam onlardan cok daha iyi sekilde ulusalcılıgı,kemalismi savunurdumaslında kemalistler,ve ulusalcılar icindede cok farklı gorusler var,ve sanki bir kopukluk da varoyle bir seyki,ataturk ilkelerinde bile farklı yorumlamalar var,ama hepsini ortak paydası AKPden kurtulmak,ve suanda birlesik gorunmelerinin nedeni sanırım buheralde iktidarda kendileri olsa,kendi iclerinde surekli kavga edip durular,ama sen bunlar demokrasinin sonucu diyebilirsin,ama bunların cogu demokratik reflekslerden uzak,kesin kavga ederler diye dusunuyorum,neyse bu ayrı bir tartısma,asıl sorun su:bizim onları anlamak icin gosterdigimiz cabayı onlar bizi anlamak icin gostermiyor,bizi anlamakta istemiyorlar,yaftalayıp duruyorlar,oysa onların fikriyatını belkide biz onlardan cok daha iyi biliyoruz,bu yuzdende kendi fikirlerini yaymakta zorlanıyorlar,cunku biz onların fikirlerinin zayıf noktalarını iyi biliyoruz,karsı tarafın elestirilerinide iyi biliyoruzama eger bizi anlasalar ,bizin savundugumuz seyleri ogrenseler,onlara yonelttigimiz elestirileri iyice anlasalar,hatta bizi besleyen goruslerin sosyolojik alt yapısını anlasalar,muhtemelen kendi fikirlerini guncelleyecekler,daha guclu hale gelecekler,aslında bunu yapanlar yok degil,ama cok az,ve bunu yapanlar baskın degiller kendi grupları icinde,bu yuzden sozleri dinlenmiyorinsanların farklı goruslere sahip olmalarında yetistikler ortamın ve yasama verdikleri anlamın etkisi varbu yuzden insanların goruslerini tartısarak kokunden degistirmek zordur,ama tartısma kendi zaaflarını gormelerine yardımcı olup,kendilerini yenilemelerini saglar,ve karsıt goruslerin birbirini dusman gibi gormesini engeller
yazıyı okumuştum yıldırımyıld..beni hiç ikna edemedi yazı..sonuç: Babacan ülkesini şikayet ediyor ne için “dini özgürlükler” için…Dini özgürlüklerden başka özgürlükler yok mudur bu ülkede??? Ayrıca dini özgürlükler konusunda açıklamaları da dinledim, herkes bu ülkede özgürce dinini yaşıyor arkadaşım.. ama amaç teokratik yönetim arzusu olduğu için AB’den medet umuyor onlara arka çıksın diye, bunu nasıl görmezsin ben buna şaşıyorum.. Adamlar bu ülkenin din devleti olmasını istiyorlar, bu çoook açık…
Ve son olarak şunu söyliyeyim yıldırımyıld, artık sana cevap yazmayacağım çünkü sen de din özgürlüklerini savunuyorsun, istiyorsun ki din öne çıksın.. Herkes dinini yaşıyor arkadaşım…Ben de hiç bir dine inanmıyorum ve dini inancı hayatımdan çıkarmam da AKP sayesinde oldu…
ayserg bu ulkede alevilerin talepleri yok mu?gayri muslumlerin talepleri yok mu?kurtlerin talepleri yok mu?ve turbanlıların talepleri yok mu?insanların talepte bulunmasından daha dogal ne olabilireger devlet olarak, insanları bu ulkeye baglamak istiyorsanız,bu taleplerde bulunanlarla diyalogunuzu koparamazsınmesela sen kurt olabilirdin,ve 10 yasına kadarda turkce ogrenmemis olabilirdin ,o zaman devletten kendi dil ozgurlugun icin talepte bulunmaz mıydın?devletten senin kendi ırkına,diline kulturune saygı beklemez miydin?sayın ayserg,ben sizin kendi dusuncelerinizde samimi oldugunuzu biliyorum,acıkladıgınız fikirleri inanarak acıkladıgınızı,ve iyi niyetli oldugunuzuda biliyorum,ama siz bası seylerin somuruldugunden,yapılan seylerin,soylenen sozlerin art niyetle yapılıp soylendiginden eminsinizve size gore boyle dusunmeniz icinde ortada yeterli delillerin mevcut oldugunu dusunuyorsunuzaslında ben sizdeki bu fikirleride duyumsuyorumama siz masum insanların arada kaynamasına razısınız,evet sizin dedikleriniz uygulandıgı takdirde ulke iyiye gidebilir,ekonomi gelisir,halk batılılasır,medenilesirama kendini dıslanmıs hisseden insanlara ragmen bunu yapmak size acı vermiyecek mi?eger ruhban okulu na istenilen statu saglanmadıgı icin kendini dıslanmıs hisseden,kurt oldugu icin kendini dıslanmıs hisseden insanlara ne olacak………………sizce turban inanısında samimi olanlar olamaz mı?
size gore ulke menfaati icin,bazı insanların kendini dıslanmıs hissetmesine rıza gosterilebilir,birde turkiyede iktidara gelebilecek,liberal sosyal demokrat parti oldu da oy vermedik mi?biz baska ozgurlukcu parti olmadıgı icin akp ye oy veriyoruz
eger turbanlı cok arkadasınız olsaydı,onların seriat devleti istemedigini gorurdunuz,onlarında ulkemizin bir ingiltere,bir almanya gibi olmasını istediklerini gorurdunuz
yıldırımyıld, ben onların şeriat istemediklerini zaten biliyorum…Yani tanıdığım kadarının ve yollarda gördüklerimin… Sana söylemek istediğim şey şu: Bu insanlar istemiyorlar tabii ki; ama bunu nasıl garantileyecekler??? inandıkları din onlara emrediyor diye türban takıyorlar, bu demek oluyor ki yarın bir gün onlara inandıkları dinin kitabı Kuran, sen miras hakkından şu kadar alacaksın, sen erkeklerle bir yerde bulunamazsın, sen onlara bakamazsın, sen flört edersen zina yaparsın eğer müslümansan bunu yapacaksın derse ve(zaten diyor) yasalarla “dini özgürlükler” sağlandığında başta türban olmak üzere diğer istekler sıralandığında bu kızlar ne yapabilecekler??? Veya tüm kızlara “müslüman olmaları”ndan dolayı “türban takma zorunluluğu” getirildiğinde ne olacak?Yarın üniversitelerde, tüm yurtta kızlara “müslüman” salar Kuran’ın emirlerini yerine getirmek zorunda oldukları yönünde baskı yapılırsa hangi özgürlükleri savunacağız, nasıl savunacağız??…Yarın bir gün, bu baskılarla beraber kavgalar çıkarsa hangi özgürlüklerden bahsedeceğiz??? Bu kavgalar, mezhep tartışmaları başlarsa ne olacak? Sonuç: Bu masum kızlarımıza kim öğrettiyse “saçını göstermek günahtır” diye işte onlar anlatsınlar o kızlara İslam’ın şartı beştir” diye…Ve hem şunu da anlamıyorum: Ben, bir insana “bir dine inanıyor” diye, “o dinin sıkıntılarını aklına aykırı gelse bile” çekiyor diye neden saygı duyacağım? He ben o kızları anlayabilirim; ama tartışıldığında, konuşulduğunda çoğu kızın “Türbanını” zaten kendiğinden çıkardığını da biliyorum. Sonuçta anlamaları mümkün; anlatmak yerine ya da anlamalarını sağlamak yerine ya da onlarla bu konuların tartılşılması gerektiği yerde, “haklısın bu sana yapılan zulümdür” diyoruz ve bu yönde örgütlüyoruz… Ya ne bileyim… Bilemiyorum…Ben türban kullanan biri olsaydım diye yerine koyuyorum kendimi o insanların; bakıyorum o ayetlere mantıksızlıklar var… Ya ben bir bayan olarak da yakıştıramıyorum ayrıca türbanı kendime, çok çirkin bir görüntüsü var.. Neyse bu beni bağlar zaten… Ayrıca taktıkları türbanla, “ben müslüman”ım, sen kafirsin(çünkü kuranda cariyeler başlarını örtmüyorlar) demeseler bile öyle görünüyorlar, İslam’a göre, zaten öyle diyorlar…Hem bunu kabul etmek hem de modern hayata ayak uydurmak o kadar karmaşık ki bu yüzden anlayamıyorum, burada bir anlaşılmazlık var… Ha bir yandan şu da var: “Bu türban da kadınlar için bir özgürlük değil de bir yasak değil mi arkadaşım??? Kuranın bazı insanların yorumladığı şekliyle kadınlara saçını gösterme yasağı değil mi?? Bu bir özgürlük mü ki?Ha bu arada baskı altında olanlarını nasıl tespit edeceksiniz? Ya isteği dışında türban takanların haklarını nasıl koruyacaksınız?? Diyelim ki kız “türban” takmak istemiyor, üniversiteye saçı açık gitmekten hoşlanıyor, farzedelim… Babası bu “türban serbestliği” nden sonra o kıza “zorla” türban taktırdığında o ruhları ferahlayan kızlar o kızların haklarını nasıl koruyacaklar??? Zorla türban taktırılan kızlar ne olacak??? Ya da başladı diyelim eylemler, kızlar ayrı erkekler ayrı sloganları atıldı… Bu bizim insanlık hakkımız denildi… Kız doktorlar erkeklere dokunmadı diyelim ki bu zaten var o zaman ne olacak???Ya neyse saptı konu galiba… Benim de dini özgürlükler adına çok önemli bir isteğim var AKP’den:İnsanlara ama tüm Türkiye’deki insanlara “din seçme özgürlüğü” sağlasın….Din, bir insana “senin dinin bu” diye verilmesin, o insana sadece İslam değil de, bütün dinler anlatılsın ve denilsin ki: “Sen bir din seçip seçmemede özgürsün.. İster bir dine inanırsın, ister inanmazsın bu tamamen senin insanlık hakkındır”…Bunu desin … Bunu diyebilecek parti bence liberaldir, özgürlükler partisidir…%90 müslüman da değil artık bu ülkede.. Dinsizi var, ateisti var… Müslüman diye bakıyoruz ama; farklı mezhepler var, %90’ın hepsi de “türban Allah’ın emridir” demiyor ki. Ha azınlıklar hakkı diyecekseniz, işte burada başlıyor her azınlık üniversitede isteklerini dile getirmeye başladığında ne olacak? Ya bence uzatmayalım, günlük hayattaki zorluklardan sıkıntılardan bahsedelim de, üniversiteye”din” sokmayalım bence, ben karşımdakinin hangi dinden olduğunu neden şıp diye anlıyayim ki, neden onun inançları gözüme sokulsun ki??? ne bileyim ben ….Bu arada burada yazdıklarım her hangi birine “şunu yapmalısın, bunu yapmalısın” diye anlaşılmasın lütfen.Sevgiler, AyşeSenin dediğin gibi mağdur olan masum kızlar var, evet ; ama onlara anlatılırsa , İslam felsefe olarak tartışılmaya açılırsa zaten onlar da doğrusunu seçerler; ama dediğim gibi hemen doğar doğmaz insana “senin dinin bu” denilmeyecek…İlk önce din nedir bu anlatılacak, ve sonra istediğin dini seçip seçmemekte özgürsün denilecek…Bu denilirse işte özgürlük bu derim…***Kürtler konuşsunlar dillerini, kürtçe konuşulsun tabiii; eskiden yasakmış… (Hem kürtçe kursları açılmıştı zaten),…ama Türkçe bilmeyen de kalmasın, bütün o bölgelere eğitim eksiksiz gitsin.. Buna birşey diyemem…
çıkarır o , daha neler yumurtluyo bi bilsen, acaip bi sezgi kaabiliyeti var, herkesi ekrandan tahlil edip doktor tedavi falan öneriyo, süper bi yetenek, ODTU mezunu hem…
İnsanlara ama tüm Türkiye’deki insanlara “din seçme özgürlüğü” sağlasın….Din, bir insana “senin dinin bu” diye verilmesin, o insana sadece İslam değil de, bütün dinler anlatılsın ve denilsin ki: “Sen bir din seçip seçmemede özgürsün.. İster bir dine inanırsın, ister inanmazsın bu tamamen senin insanlık hakkındır”…Bunu desin … Bunu diyebilecek parti bence liberaldir, özgürlükler partisidir…%90 müslüman da değil artık bu ülkede.. Dinsizi var, ateisti var… Müslüman diye bakıyoruz ama; farklı mezhepler var, %90’ın hepsi de “türban Allah’ın emridir” demiyor ki.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Amerikan güdümlü İslamcı”Yeniden Milli Mücadele Hareketi”Geçmişte Ahmet Taşgetiren’in de üyesi olduğu, 1967-1972 yılları arasında etkinlik gösteren “Yeniden Milli Mücadele Hareketi” nin kurucularından İrfan Küçükköy, ‘ Bir Uyanışın Anatomisi- Mücadele Birliği’ adlı kitabında, Amerikan yandaşı olan bu İslamcı örgütün, Amerikan karşıtı sola ve ulusal bağımszılık isteyen yurtseverlere düşman olduğunu ortaya koyuyordu.Örgütün önemli adlarından Mehmet Özutku, bu kitap üzerine yaptığı açıklamalarda örgütün Amerikan İşbirlikçisi Siyasal İslamcı bir yapıda olduğunu eleveren açıklamalar yaparken şöyle diyordu:Bizim takip ettiğimiz politika ile Amerika’nın veya Türk devletinin takip ettiği politikalar arasında uyuşan noktalar vardı. Mesela, Amerika da anti-komünistti, biz de öyleydik. Türk devleti anti-kapitalist, anti-Siyonist, milli değerlere bağlı bir devletti, biz de öyleydik. ABD’nin ve Türk devletinin desteğini almak benim işime geliyordu, benim desteğimi almak da ABD’nin ve Türk Devletinin işine geliyordu. Tabii temel kimliğimiz İslam.(Bekir Fuat, Gerçek Hayat dergisi,”Müslümanlar Birbirlerinden Korkmaktan Vazgeçsin”, 239. sayı)Bu kitapta açıklandığına göre, Aykut Edebali’nin önderliğini yaptığı harekette Ahmet Taşgetiren’den başka, Melih Gökçek, Cemil Çiçek, Halil Şıvgın, Ali Müfit Gürtuna, Hüseyin Gülerce, Atilla Yayla, Burhan Özfatura ve Taha Akyol gibi Türkiye siyasetinde etkin ünlüler yer alıyordu.İçinde yer aldığı bu Amerikancı İslamcı harekete ilişkin olarak, AKP’ li Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Yeni Şafak’ta yayınlanan söyleşisinde: “Yeniden Milli Mücadele’ ciler devletin ilgisi ve bilgisi dahilinde çalıştı,” diyordu. Demek ki, Siyasal İslamcılar, Amerika’ nın olduğu denli, devletin ve ordunun da ilgisi ve bilgisi kapsamında çalışmışlardı; onları emekli Yüzbaşı Ziya Uygur eğitmiş ve yönlendirmişti. Özetle, gerçek, Siyasal İslamcı yazar Ahmet Taşgetiren ve onun gibi düşünen bir takım Siyasal İslamcıların söylediklerinin tam tersiydi. 27 Mayıs, 12 Mart ve 28 Şubat’ta kısa süren kesintiler dışında, son 60 yıllık geçmişimiz boyunca, devlet Amerika’yla elele verip İslam’ı ezmiş olmayıp, tersine Batı’yla, Amerika’yla elele verip Siyasal İslamcılığı desteklemiş ve Siyasal İslamcıları solun, Amerikan karşıtlarının, ulusal bağımsızlık isteyenlerin, Atatürkçülerin karşısına dikmiştir. Siyasal İslamcılar, 1945’ten sonraki varlıklarını ve gelişmelerini, önce Amerika’ya, Batı’ya, sonra Amerika’yla işbirliği yapan devlete ve hükümetlere borçludurlar.(Kaynak: İblisin Kıblesi, Cengiz Özakıncı, 11. basım)***Burada kitaptan bu bölümü aktarmaktaki amacım, Amerika’ ya, Ab’ ne bağımlı bir yapı ve onun sözcüleri ile kim haklı olabilir ki? Bağımsızlık yok, siz devletin başındaki adamlar, gidin kendi sorumluluğunuz altındaki devleti yönetemeyin gidin dışarıya ağlayın, kötüleyin ülkenizi, aşağılayın ve din siyasetinden başka bir şey yapmayın, onlarsız adım atamayın… Elbet sonunuz gelecek!
27 mayıs ve 12 martın, ABD destegiyle yapıldı arsivlerde cıktı,birde o yıllarda 60-70herkes bir tarafataydı,mao cular,leninciler, ve bir cok grup daha,diger kesimde ABD tarafında,aslında birbileriyla catısan gruplar SSCB ve ABD tarafından desteklendi,soguk savas yıllarını baz alıp bugune projection yapmak ne kadar dogru?(tartısılır),birde suan ABD icinde bir cok farklı gorus var,ve bunlarda kendi icinde mucadele ediyor,ABD yi tek ve degismeyen bir siyasete sahip degil,senin iddia ettigin AKP ABD destekli,tabiki dogru olabilir,ama ulusalcıların,yada diger siyasi goruslerin ABD icindeki farklı gorusteki guclerle baglantısı yok mu zannediyorsun,sen suanki cumhuriyet gazetesinin amerikadaki hangi think tanklere katıldıklarını bir arastır,bu think tanklerde konusan ABDlilerin goruslerini oku,sayın ayserg,bana gore hicbir hukumet(farketmez) ABD ve AB karsıtlıgıyla bir yere varamaz,cunku ekonominiz zayıf,sizi anında krize sokarlar(ihracatın yarısı AB ye ve cari acık buyuk)sizin gorusleriniz tabiki iyi niyetli,bana gore olmasıı gereken,almanya gibi,ingiltere gibi ekonomik guce sahip olduktan sonra zaten kolay kolay sizi yonlendiremezler,ve ben kuresellesmenin etkisiyle ABD ve ABnin zayıflayacgı gorusundeyim,ve iste asıl tartısma konusu bu,ben kuresellesmeye ayak uydurdugumuz takdirdeguclenecegimizi,ABD ve AB nin kuresellesmeyle zayıflayacagını(sizle bunu tartısalım)
birde size hasan cemalin(devrim dergisi yazarı ve eski cumhuriyet genel yayın yonetmeni) kitabını hatırlatırım,eger onu okursanız bana hak vereceginizi dusunuyorum,olaylara birde karsı tarafın itirafcıları acısından bakmak gerek
Yıldırımyıld, ABD Yİ dışlayalım da diyemiyorum tabii ki bu kadar borç varken; ama abd ile çıkarlarımız doğrultusunda pazarlık da yapmıyoruz ki.. Kim ne emrettiyse aynen onu yapıyoruz… ülkenin dış işleri bakanının gidip, dış ülkelere yaptığı da düşünce özgürlüğüne girmez…
sayın ayserg,cok genelleme yapmıssın,yani daha somut ornekler verirsen bende cevap yazabilirim,bence babacan olayı cok onemli degil(kendinizi onun yerine koyun,AB size baskı yapıyor gayri muslumlere verilen ozgurlukleri arttırın diye,sonucta ABye gircekseniz bunu yapmak zorundasınız,babacan turkiyedeki konjoktorun uygun olmadıgını biliyor,ve basbaya kıvırıyor,kendi ozgurluklerimizi yapamazken gayri muslumlerinkini nasıl yapalım diyor) olay bundan ibaret
sen tam bir SALAKSIN yildirim, koca bir supersalak. su soylediklerin o kadar sacma, o kadar gercek disi ki gulemiyorum bile.
clicia ya clicia,uslubunda duzelme var,buna sevindim,eger babacanla ilgili yazımı diyorsan,acıklayabilirimbabacan bu konusmayı yaparken aynı ortamda cengiz candar vardı,ve cengiz candar babacanın bu yorumları hangi baglamda yaptıgını gayet guzel bir sekilde acıklıyor,o yazıyı okursan bana hak verecegine eminim,yazıyı referans gazetesinden bulabilirsin,candarın arsivine gir,bak ne guzel medenice tartısıyoruz
aslında mim olarak o yazıyı ekleyecektim ama cık daha konuyu uzatmaya gerek yok diye dusunmustum
demek ki yanılmısız,
yıldırımyıld sen de ne yazık ki tek bir taraftan haberleri izliyorsun, sen de diğer cenahtan gazetecileri oku biraz da, belki okuyorsundur ama örnek gösterdiğin isimler hep “satılık” ya da “besleme” ya da “dolma” kalemler diye gecen isimler…Sevgiler
sayın ayserg,ben her cenahtan haber okurum,yazarlarıda okurum,vatanıda okurum radikalide,zamanıda hurriyetide,yeni safagıda milliyetide,sabah ,star,bugun,ara sıra tercumanda okurumbir aralar tuncayozkan(kanalturk).com simdiki bizkackisiyiz,com daki yazılarıda okurdum,ama en son fiyaskodan sonra ,bunları artık kimse kale almaz diye onları okumayı bıraktımama ben yazarların,yazdıkları yazıları baz alırımmesela cuneyt ulsever(sıkı akp muhalifidir) ama bazen cok dogru yazılar yazar,bazende akp nefretinden dolayı gercekleri saptırır,mesela cengiz candarın yazısını once oku,ve sonra yazı uzerinden yorum yap,ben senin icin copy paste yaparım
“Bunu Avrupalı yetkililere daha önce defalarca söyledim. Avrupa Parlamentosu’nda bir soruya öyle cevap verirken, bunu ilk kez söylemiş olmuyordum” dedi.Ali Babacan, o sözlerinin gerekçesini şöyle açıkladı: “AB’nin dini özgürlükler söz konusu olduğunda sürekli gayrımüslim azınlıklara vurgu yapması, Türkiye’de AB aleyhtarlığını besliyor. AB’nin sadece gayrımüslim azınlıkların dini özgürlüklerle ilgileniyor görüntüsünü vermesi, Türkiye’de kendi imajı açısından yanlış oluyor. Ben, öyle diyerek, Türkiye’de herkesin dini özgürlüğünden yana olduğumuzu onlara anlatmak istedim. Bu görüşlerimi, AB yetkililerine ve AB’deki meslektaşlarıma daha önce de belirttim.”Tabii, “öküzün altında buzağı aranmak” ya da “üzüm yemek değil bağcı dövmek” isteniyorsa, Ali Babacan’ın bu açıklaması, “‘Suç’, meğerse sürekli olarak işleniyormuş” şeklinde de değerlendirilebilir.bu yazının bir kısmı yazı oldukca uzun oldugu icin hepsini almadım
ayserg,bir genel elestiride bulunmak istiyorumbenim en cok izledigim kanallar ve programlarcnnturk:egrisi dogrusu(taha akyol)ntv:neden can dundar,cnnturk(ahmet hakan)aynı saatteler,ikisi arasında gidip geliyorummehtap tv:akıl defteri(mehmet altan,sahin alpay,eser karakas)kanalturk(satılmadan once) ceviz kabugu(hulki cevizoglu)avrasya tv:mustafa balbay ve emin colasanın programı,birde turk kahvesi(siyasi komedi)kanalturkdeki ve avrasyadaki programları izlemek benim icin gercekten zordu,ama sırf karsı dusunceyi anlayabilmek icin bu programları dikkatlice izledim.tuncay ozkanın yazılarını bile okudum ki bu adam cok agır yazar,ve anlamaya calıstım.ve cogu ,ben ulusalcıyım,kemalistim,ataturkcuyum diyenden bu fikriyatları,ideolojileri cok daha iyi ogrendim.ben bu goruslere sahip biriyle karsılastıgımda bana hangi savlarla kendi dusuncesini savunacagını,ve bana nasıl elestiriler getirecegini biliyorum,senin burada savundugun tum fikirlerini ve elestirilerini ben daha once cok kez duydum ve okudum,(bir cokta kemalist,ulusalcı arkadasım vardır)ben ulusalcıyım,kemalistim diyen kisilerin cogu aslında ulusalcılıgın,kemalismin ataturkculun ne oldugundan bihaberler,o yuzden birbiriyle celisen seyler soyleyip duruyorlar,birde hep aynı klise lafları tekrarlayıp dururlarben savunmak durumunda olsam onlardan cok daha iyi sekilde ulusalcılıgı,kemalismi savunurdumaslında kemalistler,ve ulusalcılar icindede cok farklı gorusler var,ve sanki bir kopukluk da varoyle bir seyki,ataturk ilkelerinde bile farklı yorumlamalar var,ama hepsini ortak paydası AKPden kurtulmak,ve suanda birlesik gorunmelerinin nedeni sanırım buheralde iktidarda kendileri olsa,kendi iclerinde surekli kavga edip durular,ama sen bunlar demokrasinin sonucu diyebilirsin,ama bunların cogu demokratik reflekslerden uzak,kesin kavga ederler diye dusunuyorum,neyse bu ayrı bir tartısma,asıl sorun su:bizim onları anlamak icin gosterdigimiz cabayı onlar bizi anlamak icin gostermiyor,bizi anlamakta istemiyorlar,yaftalayıp duruyorlar,oysa onların fikriyatını belkide biz onlardan cok daha iyi biliyoruz,bu yuzdende kendi fikirlerini yaymakta zorlanıyorlar,cunku biz onların fikirlerinin zayıf noktalarını iyi biliyoruz,karsı tarafın elestirilerinide iyi biliyoruzama eger bizi anlasalar ,bizin savundugumuz seyleri ogrenseler,onlara yonelttigimiz elestirileri iyice anlasalar,hatta bizi besleyen goruslerin sosyolojik alt yapısını anlasalar,muhtemelen kendi fikirlerini guncelleyecekler,daha guclu hale gelecekler,aslında bunu yapanlar yok degil,ama cok az,ve bunu yapanlar baskın degiller kendi grupları icinde,bu yuzden sozleri dinlenmiyorinsanların farklı goruslere sahip olmalarında yetistikler ortamın ve yasama verdikleri anlamın etkisi varbu yuzden insanların goruslerini tartısarak kokunden degistirmek zordur,ama tartısma kendi zaaflarını gormelerine yardımcı olup,kendilerini yenilemelerini saglar,ve karsıt goruslerin birbirini dusman gibi gormesini engeller
yazıyı okumuştum yıldırımyıld..beni hiç ikna edemedi yazı..sonuç: Babacan ülkesini şikayet ediyor ne için “dini özgürlükler” için…Dini özgürlüklerden başka özgürlükler yok mudur bu ülkede??? Ayrıca dini özgürlükler konusunda açıklamaları da dinledim, herkes bu ülkede özgürce dinini yaşıyor arkadaşım.. ama amaç teokratik yönetim arzusu olduğu için AB’den medet umuyor onlara arka çıksın diye, bunu nasıl görmezsin ben buna şaşıyorum.. Adamlar bu ülkenin din devleti olmasını istiyorlar, bu çoook açık…
Ve son olarak şunu söyliyeyim yıldırımyıld, artık sana cevap yazmayacağım çünkü sen de din özgürlüklerini savunuyorsun, istiyorsun ki din öne çıksın.. Herkes dinini yaşıyor arkadaşım…Ben de hiç bir dine inanmıyorum ve dini inancı hayatımdan çıkarmam da AKP sayesinde oldu…
ayserg bu ulkede alevilerin talepleri yok mu?gayri muslumlerin talepleri yok mu?kurtlerin talepleri yok mu?ve turbanlıların talepleri yok mu?insanların talepte bulunmasından daha dogal ne olabilireger devlet olarak, insanları bu ulkeye baglamak istiyorsanız,bu taleplerde bulunanlarla diyalogunuzu koparamazsınmesela sen kurt olabilirdin,ve 10 yasına kadarda turkce ogrenmemis olabilirdin ,o zaman devletten kendi dil ozgurlugun icin talepte bulunmaz mıydın?devletten senin kendi ırkına,diline kulturune saygı beklemez miydin?sayın ayserg,ben sizin kendi dusuncelerinizde samimi oldugunuzu biliyorum,acıkladıgınız fikirleri inanarak acıkladıgınızı,ve iyi niyetli oldugunuzuda biliyorum,ama siz bası seylerin somuruldugunden,yapılan seylerin,soylenen sozlerin art niyetle yapılıp soylendiginden eminsinizve size gore boyle dusunmeniz icinde ortada yeterli delillerin mevcut oldugunu dusunuyorsunuzaslında ben sizdeki bu fikirleride duyumsuyorumama siz masum insanların arada kaynamasına razısınız,evet sizin dedikleriniz uygulandıgı takdirde ulke iyiye gidebilir,ekonomi gelisir,halk batılılasır,medenilesirama kendini dıslanmıs hisseden insanlara ragmen bunu yapmak size acı vermiyecek mi?eger ruhban okulu na istenilen statu saglanmadıgı icin kendini dıslanmıs hisseden,kurt oldugu icin kendini dıslanmıs hisseden insanlara ne olacak………………sizce turban inanısında samimi olanlar olamaz mı?
size gore ulke menfaati icin,bazı insanların kendini dıslanmıs hissetmesine rıza gosterilebilir,birde turkiyede iktidara gelebilecek,liberal sosyal demokrat parti oldu da oy vermedik mi?biz baska ozgurlukcu parti olmadıgı icin akp ye oy veriyoruz
chp tum ozgurlukleri savunduda mı oy vermedik
eger turbanlı cok arkadasınız olsaydı,onların seriat devleti istemedigini gorurdunuz,onlarında ulkemizin bir ingiltere,bir almanya gibi olmasını istediklerini gorurdunuz
yıldırımyıld, ben onların şeriat istemediklerini zaten biliyorum…Yani tanıdığım kadarının ve yollarda gördüklerimin… Sana söylemek istediğim şey şu: Bu insanlar istemiyorlar tabii ki; ama bunu nasıl garantileyecekler??? inandıkları din onlara emrediyor diye türban takıyorlar, bu demek oluyor ki yarın bir gün onlara inandıkları dinin kitabı Kuran, sen miras hakkından şu kadar alacaksın, sen erkeklerle bir yerde bulunamazsın, sen onlara bakamazsın, sen flört edersen zina yaparsın eğer müslümansan bunu yapacaksın derse ve(zaten diyor) yasalarla “dini özgürlükler” sağlandığında başta türban olmak üzere diğer istekler sıralandığında bu kızlar ne yapabilecekler??? Veya tüm kızlara “müslüman olmaları”ndan dolayı “türban takma zorunluluğu” getirildiğinde ne olacak?Yarın üniversitelerde, tüm yurtta kızlara “müslüman” salar Kuran’ın emirlerini yerine getirmek zorunda oldukları yönünde baskı yapılırsa hangi özgürlükleri savunacağız, nasıl savunacağız??…Yarın bir gün, bu baskılarla beraber kavgalar çıkarsa hangi özgürlüklerden bahsedeceğiz??? Bu kavgalar, mezhep tartışmaları başlarsa ne olacak? Sonuç: Bu masum kızlarımıza kim öğrettiyse “saçını göstermek günahtır” diye işte onlar anlatsınlar o kızlara İslam’ın şartı beştir” diye…Ve hem şunu da anlamıyorum: Ben, bir insana “bir dine inanıyor” diye, “o dinin sıkıntılarını aklına aykırı gelse bile” çekiyor diye neden saygı duyacağım? He ben o kızları anlayabilirim; ama tartışıldığında, konuşulduğunda çoğu kızın “Türbanını” zaten kendiğinden çıkardığını da biliyorum. Sonuçta anlamaları mümkün; anlatmak yerine ya da anlamalarını sağlamak yerine ya da onlarla bu konuların tartılşılması gerektiği yerde, “haklısın bu sana yapılan zulümdür” diyoruz ve bu yönde örgütlüyoruz… Ya ne bileyim… Bilemiyorum…Ben türban kullanan biri olsaydım diye yerine koyuyorum kendimi o insanların; bakıyorum o ayetlere mantıksızlıklar var… Ya ben bir bayan olarak da yakıştıramıyorum ayrıca türbanı kendime, çok çirkin bir görüntüsü var.. Neyse bu beni bağlar zaten… Ayrıca taktıkları türbanla, “ben müslüman”ım, sen kafirsin(çünkü kuranda cariyeler başlarını örtmüyorlar) demeseler bile öyle görünüyorlar, İslam’a göre, zaten öyle diyorlar…Hem bunu kabul etmek hem de modern hayata ayak uydurmak o kadar karmaşık ki bu yüzden anlayamıyorum, burada bir anlaşılmazlık var… Ha bir yandan şu da var: “Bu türban da kadınlar için bir özgürlük değil de bir yasak değil mi arkadaşım??? Kuranın bazı insanların yorumladığı şekliyle kadınlara saçını gösterme yasağı değil mi?? Bu bir özgürlük mü ki?Ha bu arada baskı altında olanlarını nasıl tespit edeceksiniz? Ya isteği dışında türban takanların haklarını nasıl koruyacaksınız?? Diyelim ki kız “türban” takmak istemiyor, üniversiteye saçı açık gitmekten hoşlanıyor, farzedelim… Babası bu “türban serbestliği” nden sonra o kıza “zorla” türban taktırdığında o ruhları ferahlayan kızlar o kızların haklarını nasıl koruyacaklar??? Zorla türban taktırılan kızlar ne olacak??? Ya da başladı diyelim eylemler, kızlar ayrı erkekler ayrı sloganları atıldı… Bu bizim insanlık hakkımız denildi… Kız doktorlar erkeklere dokunmadı diyelim ki bu zaten var o zaman ne olacak???Ya neyse saptı konu galiba… Benim de dini özgürlükler adına çok önemli bir isteğim var AKP’den:İnsanlara ama tüm Türkiye’deki insanlara “din seçme özgürlüğü” sağlasın….Din, bir insana “senin dinin bu” diye verilmesin, o insana sadece İslam değil de, bütün dinler anlatılsın ve denilsin ki: “Sen bir din seçip seçmemede özgürsün.. İster bir dine inanırsın, ister inanmazsın bu tamamen senin insanlık hakkındır”…Bunu desin … Bunu diyebilecek parti bence liberaldir, özgürlükler partisidir…%90 müslüman da değil artık bu ülkede.. Dinsizi var, ateisti var… Müslüman diye bakıyoruz ama; farklı mezhepler var, %90’ın hepsi de “türban Allah’ın emridir” demiyor ki. Ha azınlıklar hakkı diyecekseniz, işte burada başlıyor her azınlık üniversitede isteklerini dile getirmeye başladığında ne olacak? Ya bence uzatmayalım, günlük hayattaki zorluklardan sıkıntılardan bahsedelim de, üniversiteye”din” sokmayalım bence, ben karşımdakinin hangi dinden olduğunu neden şıp diye anlıyayim ki, neden onun inançları gözüme sokulsun ki??? ne bileyim ben ….Bu arada burada yazdıklarım her hangi birine “şunu yapmalısın, bunu yapmalısın” diye anlaşılmasın lütfen.Sevgiler, AyşeSenin dediğin gibi mağdur olan masum kızlar var, evet ; ama onlara anlatılırsa , İslam felsefe olarak tartışılmaya açılırsa zaten onlar da doğrusunu seçerler; ama dediğim gibi hemen doğar doğmaz insana “senin dinin bu” denilmeyecek…İlk önce din nedir bu anlatılacak, ve sonra istediğin dini seçip seçmemekte özgürsün denilecek…Bu denilirse işte özgürlük bu derim…***Kürtler konuşsunlar dillerini, kürtçe konuşulsun tabiii; eskiden yasakmış… (Hem kürtçe kursları açılmıştı zaten),…ama Türkçe bilmeyen de kalmasın, bütün o bölgelere eğitim eksiksiz gitsin.. Buna birşey diyemem…
Ha bu arada dipnot: Benim Chp yi savunduğumu nereden çıkardınız yıldırımyıld???
çıkarır o , daha neler yumurtluyo bi bilsen, acaip bi sezgi kaabiliyeti var, herkesi ekrandan tahlil edip doktor tedavi falan öneriyo, süper bi yetenek, ODTU mezunu hem…
bu yazının altına imzamı atarım
chp ilgili yorumu , sana hitaben soylemedim,senin yaptıgın yorumlardaki gibi dusunup chpye oy verenler icin soyledim,yani ortaya attım
ortaya atar hep, üstüne alınma sen…