Bugün Atatürk’ün bir geometri kitabı yazdığını öğrendim ve meraklı hafif kullanıcılarıyla paylaşmak ve düşündüklerimi aktarmak istedim.Matematik ve geometriye olan ilgimden olsa gerek hemen bir göz attım.Gerçektende Atatürk’ün yazmış olduğu geometri kitabını buldum ve hemen bilgisayarıma indirip inceledim.Toplamda 44 sahifeden oluşan kitapta geometri ile alakalı Atatürk’ün anlatmış olduğu dersler ve bilgiler mevcut.Kitabı anlamakta biraz güçlük çekebilirsin çünkü eski Türkçe‘miz kullanıldığından dolayı farsça kelimeler var.Kitapta iki kelime çok dikkatimi çekti birinci “Dayire” kelimesiydi.Bu kelime zaman aşımına uğrayarak günümüze “daire” olarak gelmiştir.Bir diğeri ise Misal kelimesi.Misal hala kullandığımız bir kelime.Kitapta konularla ilgili örnekler verilirken kullanılıyor.Kitapta geometrinin temeli çok güzel biçimde Ata’nın çizdiği şekillerle ve misallerle:) anlatılmış.Müsellesi,zaviyetanı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.” yerine “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derece ve eşkenar üçgen,açıları birbirine eşit üçgen demektir.” dememizi Atatürk’e borçluyuz.Kitap, 1937’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Atatürk’ün adı konmadan yayınlanmış.1970 yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından tekrar piyasaya sürülmüş.Atatürk’ün dil çalışmalarını bizzat yanında izleme olanağı bulan dönemin ünlü ve tanınmış dil uzmanı Agop Dilaçar, Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı üzerine şunları söylüyor:

“Atatürk hep matematikle uğraşırdı.Ben bile uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler karşısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum. Pedagojide bir gerçek var: Fikir yolunun kapalı olmaması,bir çözüm yolunun bulunması lazımdır. Yoksa bir külçe gibi çöker.Arapça yoğurucu bir dildir.Örneğin müsteşrik, şark kelimesinden gelmiş bir kelimedir. Önüne,arkasına birtakım heceler eklenmiş. Bunun aslını bulmak için bir Arapça gramer uzmanı olmak gerekir. Okullarımızdan Arapça ve Farsça kaldırılmış olduğundan, öğrenci “müselles”i kelime olarak karşısında görse bile “üç” aklına gelmeyecektir. Ama müselles yerine üçgen dersek, bir üç var. “Gen”, Atatürk’e göre “genişlik”ten alınmıştır.Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri ve getirmeye çalıştığı yeni dil ve fikirleri burada da doğru idi. Onun için bu en karmaşık olan bilim dalını ele aldı ve kitabı bizlere bir örnek olarak bıraktı.”

Kitapdan örnek bir sayfa ;

(Kaynak: S. A. Terzioğlu; Atatürk 1936-1937 yılında bir “geometri kitabı” yazmıştı. Cumhuriyet gazetesi, 15 Haziran 1971, s.1 ve 7.)