Bilimin astrofobi adını verdiği bu fobi yıldırım ve fırtına korkusu anlamına gelmektedir. Bakıldığında önemsiz gözüken bu rahatsızlık, aslında astrofobisi olan insanlar için içinden çıkılmaz bir bataklık gibidir, çırpındıkça içine çeker ve hayatının her planını hava olaylarına göre yaparken bulur kendini.Astrofobisi olan insanlar yağmurlu havalarda plan yapmamaya dikkat ederler. Yıldırım düşme ihtimali varsa yada fırtına bekleniyor ve gökgürütülü yağış uyarısı yapılmışsa eğer kesinlikle dışarı cıkmazlar. Bu da bu rahatsızlığı olan insanların iş hayatını, eğitim hayatlarını, hatta toplumdaki durumlarını bile etkiler.Daha önce yıldırım düşmesi sonuçu ölmemiş ama o acıyı yaşamış insanlar astrofobinin bazen en azılı hastaları oluverirler. Yağmurlu havalarda evinin garajındaki arabanın içine kendilerini kitleyip, yagmur bitene kadar çıkmadıklarını anlatır bu tarz hastalar. Belki de insanların büyük bir çoğunluğunun farkında bile olmadığı bu rahatsızlık, psikolojik sağlığın yanı sıra fiziki bir hasar bile verebilir. Fırtınalı gök gürültülü havalarda hastaların kalp atışları vucut ritimleri çok hızlı olduğundan panik atağa kadar sürükleyebilir. Panik atakla beraber astrofobi insanı yüksek tansiyona, bu da iç organlarında ciddi hasara neden olabilir. Bu rahatsızlık, bunun gibi bir çok sebepten ciddiye alınmalı ve tedaviye daha bu hastalığın başında iken başlanmalı.Bu hastalıgı olan insanlar, bu durumdan kurtulmanın mümkün olmadığını düşünürler çogu zaman fakat öyle değildir; uzman hekimlerle bu sorunun üstesinden gelinebilir. Astrofobisi olan insanlar hiçbir şekilde fırtına ve yıldırımla karşılaşmak istemedikleri için fırtına beklentisinde ya da şimşek çakdığında beyinlerini uyuşturacak alkol ve benzeri uyuşturucu maddeler kullanmaya kalkarlar. Bu durum da bu rahatsızlıgı olan insanlari uyuşturucu madde bağımlılığına kadar götürebilir. Bunun yerine uzman doktorların yazdığı psikolojik ilaçlar kullanılmalıdır.