arnavutlar,arnavutköy bizimdir diye bi hareket başlatsalar.bebekten arnavutköye geçmek için vize almak zorunda kalsak.gerçi ben arnavutların yanında olurdum.devlete karşı yapılan her hareketin yanında olmak yakışır bize… böyle anlamsız,değersiz ayrıntı bile denemiycek meselelerle hiç olmaya yaklaştığımı hissediyorum .bu böyle değilse benim sözüm hiçe insin deyişini hatırlıyorum edip cansaverin.edip cansever denince ben,tenha bir tatil kasabasında bir yaz akşamüstünü duymaya başlarım…hiçliği kalabalıklar arasında yaşamaya çalışmak daha anlamlı sanki.hiç öyle bi durum yaşadın mı .sosyal bi ortamdasındır,hatta bi arkadaş ortamında.silindiğini hissetmeye başlarsın.kimsenin orda olduğunun farkına varmadığını hissedersin.steve buscemi en beğendiğim oyunculardan biridir.soyadından hareketle buscemi diye bi müzik grubu bile kurulmuş.cohenlerin fargosunda mükemmeldir.ama ben asıl diğer bi cohen filminde canlandırdığı karakteri severim.3 arkadaştırlar.diğer ikisi birbiriyle konuşurlar.buscemi konuşmaya çalıştığında ya hiç umursamaz,ya da onu sustururlar.onu diyorum;o umursanmayışdan,kaybolmanın zevkine varmayı önemsiyorum.bir looser olduğumu kabulleneli epey uzun zaman oldu.aslında hoş bi şeydi bu.benim gibi insanların varolduğunu farketmek anlamına geliyodu.kaybedenler kulübü üyesi olmak değerli bi şeydir.ama becerebilmek o kadar da kolay diildir.asla ön plana çıkmaya çalışmıycaksın…falan filan..gittiğim pikolog bana varolmadığımı,yaşıyomuş gibi rol yaptığımı söylemişti.gerçi onun tespitine ihtiyacım yoktu.ben sık sık kendime gerçek bi insan olmadığımı söyler dururdum.evet burdan itiraf ediyorum ben bir uzaylıyım…