‘Sanatsal hırsız’ Tommy (Antonio Banderas) ve iki arkadaşından oluşan çete, gayet ince bir teknikle Louvre Müzesi’ nden heykel çalmaya çalışmaktadırlar..Bu heyecanlı sahneyle başlayan filmde, az sonra, çetenin işi sarpa sardırdıklarına ve Tommy’ nin de yakayı ele verdiğine tanık oluruz..FBI ajanı Henry (Colin Hanks), ‘dul’ annesiyle yaşadıkları evden, gizli bir operasyonda görev yapmak üzere, üç yıllığına, ayrılmak zorundadır..Biraz zor da olsa- Anne Marty (Meg Ryan), pek düşkün olduğu biricik oğlunun gidişini kabullenir..Tam da- oğlunu yolcu ettiği havaalanında, artık kendini ve yaşantısını değiştirmesi hususu, şişko, bakımsız, mutsuz ve -haliyle de- yalnız bir kadın olan Marty’ nin kafasına dank etmiştir..Üç yıl sonra yanında nişanlısı Emily (Selma Blair) ile birlikte evine dönen Henry oğlumuzun, havuzun kenarında güneşlenen bikinili, ‘fıstık gibi’ sarışının annesi olduğunu anladığı andaki şaşkınlığı, daha sonra, filmin sonuna kadar gelişen olaylarla da sürecektir..

Artık sıra, filmin başında, başarısız hırsızlık girişimi sonrası yakalandığında Avrupa’ da bıraktığımız yakışıklı Tommy’ nin Amerika’ da ortaya çıkıp Marty ile tanışmasına gelmiştir.. Ki bu formalite de kolayca yerine getirilir..Filmin, süresi boyunca dayatılan sıradan ve bayat esprilerle başarılı olamayan ‘komedi’ kısmının da, Tommy ve Marty’ nin birlikte üstlendiği ‘romantik’ kısmının da seyirciyi etkilemesi oldukça zor..Yönetmenliğini George Gallo‘ nun yaptığı Annemin Yeni Sevgilisi, başarılı olabilmek için, kadrodaki ünlü oyuncuların isminin arkasına sığınan, ama onlardan ekstra bir performans sağlayamayınca da yavan kalmış bir romantik-komedi..