2007 seçimlerinin yaklaştıgı şu dönemde, olası mümkün her kesimden oy almak için çalışmalar yürüten siyasetçilerimiz için önemli bir kesim ise hiç şüphe yok ki Aleviler.Bir yandan tıpkı işsizlere kanca atma çabaları gibi alevilere yakınlaşan siyasilerimiz diger bir yanda varlıkları için olumlu çalışmaların olmasını bekleyen aleviler söz konusu iken, bakalım 22 temmuz bizlere ne gösterecek.Sabah gazetesinden Barış Erdoğan’ın konu hakkında yapmış oldugunu başarılı bir yazı dizisi bulunmakta. buradan ulaşabileceginiz yazı dizisinde yer alan diger başlıklar ise; Aleviler için zor seçim* Cami ile cemevi arasında kalanlar* Aşkları ne mezhep ne de aşiret tanıyor* Alevilere İran daveti* “Alevi-Şii farkı yok”* Aleviliğin televizyonla imtihanı* TV’de sağ-sol tartışması* TV’ler için ne dediler?* İnanç Anadolu’da siyaset Avrupa’da* Sözümü tuttum 5 Alevi listede
* ‘Alevilik, Yahudilik gibi etnik kimliktir’* Avrupa’da Alevi olmak daha farklı
yorumlar
Aleviler oyunu toplu olarak kullancak değiller, her insan gibi günümüzün şartlarını değerlrndirerek oy kullacaklar. Kimin işine ne geliyorsa ona oy verecek. Bir alevi olarak söleyeyim büyük bi çoğunlupu chp ye verir. Tanıdıklarımın ise hepsi.
Alevilik, siyasileştirilmiş bir tarikat halini almıştır artık.Hz Muhammed’in vefatının ardından; iktidarda gözü olan Yahudi dönmesi İbni Meymun’un, Hz Ali’yi; peygamberin damadı olması hasebiyle hilafetin onun hakkı olduğu konusunda dolduruşa getirme çabalarıyla başlıyor bu süreç. Hz.Ali hayatta olduğu sürede bu ayrılıkçılığını başaramamasına rağmen “kraldan çok kralcılar” sebebiyle iç çatışmalara yol açıyor.Hz Ali’nin vefatını müteakip Meymun; ayrılıkçı propagandasını hızlandırıyor ve Hz Ali’nin hilafet hakkının gasp edildiği gerekçesiyle Hz Ali gıyabında iktidar savaşına girişiyor. Zamanın İslam dünyasında büyük güç olan halifeliği ele geçirmek maksadıyla peygamberin eşi ve damadı taraftarları arasında bir savaş bile yaşanır. Ta o zamandan bu zamana İslam dünyası üzerinde bir gücü hedefleyenler için alternatif bir güç durumuna gelmiştir Alevilik. Hasan Sabbah bile bu gücü kullanmaktan kaçınmamıştır emelleri için. Ve tarih boyunca İslam ile arası bu mücadedeler sayesinde gittikçe açılmaya başlamıştır Aleviliğin.Şimdi ise Aleviliği toplumdan iyice ayrıştırarak etnik bir kökene oturtma çalışmaları devam etmekte. Zaten yeteri kadar bölük pörçük olmadık mı?Alevi kardeşlerimizin bu oyuna gelmemelerini ummaktan başka bir şey gelmiyor elimden, yazık!