zannediyorum ki kendimi yöneten benim, değil. başta birlikte yaşadığımız insanlar olmak üzere, “elalem ne der?” psikolojisi ile yaşıyor, yönetiliyorum.
her şeyi bırakıp, kendimi ilme, bilime verme isteğinin gerçeğe dönüşmesinin “ütopya” olarak sınıflandırılması, meslek olarak seçilmesi gereken, ilerideki hayatımızın büyük bir bölümünü kaysayacak, hatta yaşamızın dümeni olacak bu olgunun “sevdiğin işi yap oğlum, para falan önemli değil” düzeyine çıkamayıp “olm o meslekte çok para var. at kapağı. sonra yan gelir yatarsın” kertesinde kalıyor ancak.