Ya arkadaşlar herkes aynı şeylerden şikayetçi peki çoğunluğun rahatsız olduğu karın ağrısı çektiği bu sorunlar neden çözüm bulamıyoruz insanların dürüst olmamasından yakınıyoruz peki biz ne kadar dürüstüz yada segisizlikten şikayet ediyoruz biz seviyormuyuz seviyorsak ne kadar nereye kadar yani ya bi takım şeyleri düzeltmek için çaba harcıyıcaz yada şikayet etmekten vazgeçeceğiz.
Violet
11 yıl önce üye olmuş, 12 yazı yazmış. 14 yorum yazmış.
YER KALMAMIŞ ÖLÜME/ALTAY ÖKTEM
Violet | 05 December 2003 15:31
musluğu açtım yüzümü yıkamak için su yoktu
yüzüm yoktu lavaboya dökülsün istedim akan neyse artık
lavabo yoktu yürüdüm çıktım banyodan
ayaklarım yoktu nasıl yürüdüm bilmiyorum
bilmek diye bir ºey yoktu sanırım bu düzlemde
aºk da yoktur diye düºündüm düºünce yoktu
aºk vardı sanırım çünkü kasıklarımda ince bir telaº
kasıklarım yoktu saltanatı çökmüºtü kırılan camların
hasır bir koltuğa oturdum koltuk yoktu, zaten
olsa da oturamazdım kalçalarım yoktu
boºluğu bozmuºtu bilinmeyen bir güç sanırım boºluk
yoktu. nereye düºtüm o zaman kim bilebilir ki bunu
diye merak ettim merak falan yoktu
…….
Violet | 04 December 2003 15:12
Beklemeleri oynuyorum,böylesi daha kolay geliyor galiba ama kaybetmekten korkarken kaybediyorum atamıyorum kendimi hayatın içine seyrediyorum.Seyirlik hayat bana
VOYAGEUR / ENİGMA
Violet | 19 November 2003 15:55
sayın seyirciler
Violet | 15 November 2003 10:47
Yaaaa ne olduya ya bize birileri uyurken duygularımızımı aldı nedir bu duyguzuluk akıl manyaklığı duyarsızın allahı olmuşuz sadece seyredip kafamızı çevirip gidiyoruz yaaa geçenlerde bacak kadar çocuklar trafından çarpılıyordu arkadaşım karşıdan gelen zattt olaya bizat tanık olup gayet doğal bir olaymış gibi seyredip kafasını çevirip gitti hiç bir tepki yok yani olayı bizden önce farketmiş olup hiç bir tepki vermeye bu arkadaşa öküz demek isterdim ama öküzde bile bi tepki var.
Hayata seyirci olarak katılan bütün insanlara iyi seyirler
adam ada ad
Violet | 13 November 2003 11:17
Adam sızım…
Aşk; beyin, duygu ve ten işidir derdim hep. Her yerim acıyor. Şimdi neremi törpülesem, daha iyisi yok etsem?
Beynimi mi? Düşünmemek lazım. Düşünme… Düşün… Düşü… Düş…
Duygularımı mı? Sigara söndürüyorum üstlerinde. Bana mısın demiyorlar. Ya çok taşlaşmışım ya da çok duygusalmışım. Taştan duygusal. Duygusal… Duygu… Duy…
Tenimi mi? Soğuk duş almış gibiyim. Tenim taşımıyor artık beni. Eskiden dokununca anlaşılırdı içim. Şimdi sadece dışımın örtüsü tenim. Tenim… Teni… Ten…
DEHA, DELİLİK İLİŞKİSİ
Violet | 05 November 2003 13:04
DEĞİŞİMCİ YARATICILIK
Sembolik ve sanatsal düşünce, evrim sürecinde hiçbir yere oturtulamayan kavramlardır. Einstein kitle ile enerji arasındaki bağlantıyı formülleştirdi. Faraday elektromanyetik endüksiyonu keşfetti. Eğer o kişiler bunları bulmasalardı belki 50 yıl içerisinde başka bilim adamları bulacaktı. Ancak aynı şeyleri bir Beethoven veya Mozart için söyleyemeyiz. Başka insanoğlu aynı nağmeleri oluşturamaz.
Bilim çalışmaları zor olan koro performansı gerektirir. Bilimde, teknikte ve ekonomi alanındaki ilerlemelerde ekip çalışması önemlidir fakat özel yaratıcılar kalabalık içinde yalnızdırlar. Onlar özerk . şahsiyettir, bağımsız insanlardır. Alışılagelmişi sorgulamaktan zevk alır bir yapıdadırlar.
MEĞER NE GÜZELMİŞ SENİ UNUTMAK
Violet | 04 November 2003 09:50
MEĞER NE GÜZELMİŞ ! SENİ UNUTMAK
Sonbahar ve lodos İstanbul’un yakasına yapıştı. Sonbahar ve lodos İstanbul’a çok yakıştı. Bak görüyorum artık … Meğer ne güzelmiş! seni unutmak. Yeni bir şarkı öğreniyorum radyoyu açıp, Yeni bir kitaba başlıyorum. Yaşadığım her acıyı hatırlıyorum,ben hatırladıkça sen eskiyorsun Meğer ne güzelmiş! seni unutmak. Ana rahmindeki huzurlu uykulara kavuşmak gibi, Ateşimin yükseldiği bir anda babamın elini alnımda hissetmek gibi, Meğer ne güzelmiş! seni unutmak Masanın üzerindeki kalemliğe her elini attığında yazmayan bir kaleme denk gelmek gibi sıradan bir talihsizlik,”
hayat
Violet | 25 August 2003 17:55
Şimdi her çeşit kötülüğün, zeka oyunu;her çeşit aşağılamanın ince alaycılık sanıldığı bir çağa geldik. Ancak, her gün damarlarımıza aşırı doz siyah mizah şırınga ederek katlanıyoruz gündelik hayat dedikleri sığlığın derin karanlığına. Hiçbir karanlık o kadar derin değildir. Her şey, herkesin gözü önünde kaybolup gider. Zamanla hayat boşalır, hülyalar tavsar,her şey sıradanlaşır. Hiçbir şey hayatın sıradanlığı kadar acı vermez insana. Çaresizlik, en “resmi” duygumuzdur. Çünkü, “Devlet” desteklidir. Bütün çaresizliklerimizi devlete borçlanırız.
TÜRK USULÜ BAŞARI FORMÜLÜ
Violet | 22 August 2003 15:18
TÜRK USULÜ BAŞARI FORMÜLÜ
İşe Başlamadan Önce İNŞAALLAH
İşe BaşlarkenBİSMİLLAH
Kendimize Güvenirsek EVELALLAH
İşten VazgeçersekEYVALLAH
Sonuna Kadar Gitmek İstersekYA ALLAH
Canımızı SıkarlarsaFESÜPHANALLAH
İşe Coşku ve Heyecanla Sarılınca ALLAH,ALLLAH,ALLAH
İşi Başarıyla Bitirince MAŞALLAH
Eğer İşi Başaramazsak HAY ALLA
BU NASIL MİLLETTİR BU NASIL ANLAYIŞTIR YA ALLLLLAH ALLLLLLLAH FESÜPHANALLAH CIK CIK CIK