bildirgec.org

oky

11 yıl önce üye olmuş, 211 yazı yazmış. 865 yorum yazmış.

Arabulucu

oky | 26 November 2002 20:14

saygılı günlük, oky, son 5 dünya turudur, kendini periyodik cetvelin elektronegativitesi en yüksek elementi gibi hissediyor.

aman duymasın bu söylediklerimi. çünkü, kabul etmiyor bunları. çünkü o, bu gerçekten saklanıyor henüz. sobelenmek istemiyor belki de. haklı o da kendince. çukur aynadaki görüntü aslında hayat. oky böyle düşünüyor. göründüğünden daha yakın her bi şey. bizzat içindeyim diyor yaşamın. itiraf edilecek yığınla duygunun iç basıncını arttırdığını söyledi bana. fakat bu basıncı düşürmek yerine, dış basıncı arttırmayı yeğliyor. hormonal sistemi sadece korku salgılıyor son günlerde. korku sadece bir başlık esasen. gelişme bölümünü hüznün oluşturduğu bir kompozisyon deltasında o şu vakit. hipotenüsleri iplemiyor. dolaylı anlatıma kaçıyor hep. kestirmeden kestirmek istemiyor. çünkü ürküyor. açıkça konuştu bana. geniş açıdan anlattı anlattıklarını. edebiyat yaptı bana. bir çok söz sanatını arka arkaya uyguladı. teşbihlerden kaçınmadı. balık olsaydım dedi keşke. herhangi bir hayvan da olabilir diyerek ödün vermekten de çekinmedi. daha farklı olurdu her şey. sinir sisteminden hazzetmediğini, kendisine sıkıntı verdiğini söyledi bana. böyle bir iç yapıya karşın dışa vurumcu bir tavır takınmayacağını ekledi. olduğu gibi görünemeyip, göründüğü gibi de olamayan bir kişilik olduğundan şüpheleniyordum zaten. konuştukça açıldı. kızlardan bahsetti. oky’nin cinsiyeti erkek olan bir cinsiyetti. hoşlandığı cinsiyette kadın cinsiyetiydi. kadınlardan bahsetti. meşkale bul kendine dedim. uzaklaş, sıyrıl. yok dedi. kabul etti sonunda gerçekleri. acizliğini. karşı cinsiyetin üstünlüğünü kabul etti. belirtili isim tamlamasına tamlanan eki eklenmişe döndü ortam aniden. belirtili idi artık yadsıtılan. sonbaharda dökülen yapraklar gibi döküldü kelimeler. aşk olduğundan şüphelendiğin duygu aşk değildir mantık önermesini reddetti. aşığım ben dedi. tüm verilerin, kontrollü deneylerin, hipotezini doğruladığını iddia etti. aşıktı, öyleyse vardı. aman bu çatlaktan su sızdığını söylemeyin sakın ona. sadece bir anda oluverdi her şey. itiraf etti bana tüm felsefik görüşlerini. maneviyatı uyumlu idi o müddette. düşünemedi hayatının geri kalan parçasında, bu söylediklerinden pişman olacağını. yemişim gerçi onun gururunu. onurunu. ama o yediremiyordu. bye bye günlük.

Yine

oky | 17 November 2002 19:54

ben bu filmi daha önce izlemiştim. ama hala konusunu anlayamıyorum. karmakarışık.

karakterleri çözemiyorum en önemlisi. çözmek de istemiyorum belki de. en iyisi yayından kaldırılsın, vizyonlara hiç girmesin! cdleri satılmasın, satılsa da kimse almasın istiyorum galiba. ya da hep birlikte oturup izleyelim, aynı duyguları tadalım. evet evet, tam olarak istediğim bu olmalı.

Dede

oky | 11 November 2002 23:53

şu dededen bahsetmiştim evvel vakit içinde.

şimdi, o zamanki halet-i ruhiyemden çok daha farklıyım, dedikleri gibi alıştım. ancak bu dede hala burda. o yazıyı yazdığım ay ile şu an içinde bulunduğumuz ay arasında çoğunlukla apartmanımızın altında kaldı. arada bir kayboluyor, sonra yeniden buraya geliyordu. durum anlaşıldı tabi, akli dengesi yerinde değil, çocukları bunu istiyor ancak bu kaçıyor. çok kereler çocukları almaya yeltendi, bu gelmedi. çocukları da mahalleye tembih etti, yemek vermeyin, battaniye vermeyin gibisinden. tabi ki bu mümkün değildi. dede, takmış siteyi kafasına, başka hiçbir yere gitmiyor. hatta memlekete göndermişler, kaçmış gelmiş. hava, malumunuz çok soğuk. bu akşam yine çocukları geldi, bir saat ikna etmeye çabaladılar, sonunda başardılar. ancak adım gibi eminim yine kaçıp gelecek, tecrübe kazandık artık bu hususta. bakalım biz yaşlanınca nolcak demeden alamadım kendimi. eywallak.

Saçmalıklar – 12

oky | 09 November 2002 23:47

ramazan ayının ilk sahuruydu.

henüz on bir ayın sultanının dördüncü saatini sürüyorduk. rüya görüp görmediğimden emin olamadığım bir ‘matrix’ ortamında, annemin haykırışını duymam ile birlikte, yataktaki yatay pozisyonumdan halıdaki dikey pozisyona transferim iki saniye sürmedi bile. zayıf noktamdan vurulmuştum beni doğuran birey tarafından. şu an öyle bir haleti ruhiyedeydim ki, bana ne söylenirse yapabilirdim uykudan tam anlamıyla kopamamanın sersemliğinde. pavlov’un köpekleri dahi şartlanmamıştır bir şeye, ben uyurken adım yüksek sesle söylenince mutlaka bir şeylerin ters gidiyor olduğuna şartlandığım kadar. zaten kendimi bildim bileli okula giden bir insan olarak, yüksek olduğu gibi kısık ses ile de adımın söylenmesi, ister uyuyor olayım ister uyumuyor, beni telaşlandırır. kendimi bildim bileli okula sabahın köründe giden bir kişi olarak, ismimin kısık ses ile söylenmesi, o soğuk sabahın körünü çağrıştırır derhal bana. benim ismim normal tonda telaffuz edilmesi gereken bir isim sanırım.

Lider AKP

oky | 03 November 2002 21:09

sevgili günlük,

yıllar sonra yine tek başına iktidarla sonuçlanan bir seçimi daha geride bıraktık.

belki de akp’nin bile beklediğinden yüksek bir oy oranıydı bu. ne olursa olsun, umarım türkiye için her şey güzel olur.

kafama taktığım tuncay özkanın ultramega dönekliğidir. zaten çukurova’ya geçtiğinde kıllanmıştım kendisinden ancak seçim yayınında, recep tayyip erdoğan’la en çok takışan bir gazeteci olmasından dolayı, akp yanlısı bir yorumda bulunmasını hiç beklemiyordum. hayat nelere kadir.

herkes için hayırlı ve uğurlu olsun demekten başka yapacak bir şeyim olmadığını bildiğimden, daha fazla uzatmak istemiyorum.