bildirgec.org

mushroom-hafif

11 yıl önce üye olmuş, 80 yazı yazmış. 385 yorum yazmış.

üçün birini ne sanıyormuş?

mushroom-hafif | 05 May 2002 14:01

“Kültürümü daha da artıran bir deyim, ‘üçün biri’ sözü idi. Medya bu sözle çok uğraştı. Benim anlayışıma göre ‘servetin üçte biri’ demek olan bu lafın meğerse gayet kuvvetlibir başka anlamı varmış ama biz bilmiyormuşuz. Bilmediğimi söylediğim zaman benimle çok alay ettiler. Beni, ‘çok steril bir ortamda büyümüş olmakla’ itham ettiler… Acaba benim gibi daha başka bilmeyenler var mı diye soruşturdum ve pek çok kimsenin bu sözlere vakıf olduğunu öğrenerek kendimi bayağı suçlu ve kültürsüz addettim. Sağolsunlar, televizyonlar ve gazeteler sayesinde bu bilgiye de vakıf oldum ve kültürüm arttı.”

avrupa’da hangi takımları severim

mushroom-hafif | 02 May 2002 12:19

ingiltere: kesinlikle liverpool. ikinci olarak küçüklüğümde fırtınalar estiren nottingham forest. şimdilerde küme düştü. ama liverpool-n’gam maçında kimi tutarım bilemem. sonra arsenal. son olarak da newcastle united. manchester united ve leeds united ise nefret edilesi takımlar..

almanya: hamburg.. kesinlikle.. ingiltere’de n’gam fırtınalar estirirken almanya’da da hamburg iyi durumdaydı. o zamandan. ikinci olarak borussia dortmund. tahmin etmek zor değil, bayern münih’ten hiç hazzetmem.

ispanya: atletico madrid. sebebi yok. taraftarına hayranım sadece. sonradan cumhuriyetçilerin takımı olduğunu keşfettim. daha bi sevdim. real madrid’in çirkefliğinden nefret ederdim. iktidarın takımı olduğunu keşfedince daha da nefret ettim. barcelona’ya sırf katalanların takımı diye sempati besleyenlerden değilim. ama real madrid’in ezeli rakibi olduğu için derby’lerde barça’yı tutuyorum.

depresif ressam hopper

mushroom-hafif | 01 May 2002 18:16

gece vakti bir caddeden barın içine bakıyoruz. içeride birkaç umutsuz şahıs içki içiyor. bir sürü reprodüksiyonu falan yapıldı, meşhur bir resimdir. ama.. bilmeyenler de var. ben bu adama hakikaten hastayım ya. iştebahsettiğim resim. sonra şuda ünlüdür, şunubazı kitap kapaklarında kullanmışlardı oradan bilebilirsiniz, aha bu da kendisi.. biliyorum böyle bakmak hiç de zevkli olmuyor ama fena da olmuyor..

altılı ganyan

mushroom-hafif | 29 April 2002 11:36

küçükken bir dükkanda çıraklık yapardım ve ustalar/kalfalar beni sürekli altılı ganyan kuponu yatırmaya gönderirdi. bir süre sonra kuponu bana hesaplattırmaya başladılar. neredeyse hatasız hesaplıyordum. ama kendim hiçbir zaman ilgi duymadım.geçenlerde aklıma geldi, hesaplama yöntemini unutmuşum. bir de “tabela” diye bişey vardı. o neydi?

geliyorlar!

mushroom-hafif | 27 April 2002 14:25

gidebileni var, gidemeyeni var. ama okuyamayanlar vardır belki diye haber vereyim dedim. geliyorlarmış. bilhassa david byrne beni heyecanlandırdı. ama kendimi de biliyorum. o gün bir miskinlik çöker üzerime. gitmem yine.

cumartesi yazısı

mushroom-hafif | 27 April 2002 14:13

radikal’i okudum ve ayşe karabat’ın (israil muhabiri) yazısına gözüm takıldı. ben de bugünlük günlüğümü ayşe karabat’a ödünç vereyim dedim. işte yazı:

“Cumartesi haftanın en sevdiğim günü. Eğer kentinizde deniz varsa, biraz ufuk çizgisine daldırın gözlerinizi. Mümkünse dostlarınızla buluşun. Keyifli bir şeyler okuyup, sinemaya gidin. Ve ne olur bunları yaparken, bir 30 saniye İsraillileri, Filistinlileri ve beni düşünün. Çoğumuz evimize hapsedildiğimizden ya da güvenlik endişesiyle, uzun süredir sinemaya, dışarıya yemeğe gitmiyoruz. Dostlarımız, koşturmaca içinde ya da sokağa çıkmanın tehlikesi nedeniyle, ‘telefonun öbür ucundaki ses’ yaklaşık bir aydır. Zaten yüz yüze gelsek bile ölümden, acıdan öteye geçmiyor muhabbet konularımız. Bölgede yaşayan gazetecilerin durumu da farklı değli. İki gün önce yine sabahın körü evden çıkarken, bir yandan kulağımdaydı cep telefonum, bir yandan da ortalıkta dört dönüp kör olasıca telefonu bulmaya çalışıyordum. Artık fiziki acıları da hissetmeme noktasına geldim. Bir arkadaşımın deyimiyle, ‘android gazeteci’ oldum. Mesela hiç acıkmıyorum. Ama her yere yüreğimi de götürdüğümden gördüklerim karşısında o ağlıyor. Vicdanımsa rahat. Gördüğümü, yaşadığımı yazıyorum. Bana ulaşan e-postalarda da aynı yazı için bir yanda Filistin yanlısı olmakla suçlanıyorum, diğer yanda Filistin halkını hiç anlamamakla… Hatta Ramallah’ta ölmüş olmamı dileyenler bile var.”