bildirgec.org

mus_d-hafif

11 yıl önce üye olmuş, 3 yazı yazmış. 38 yorum yazmış.

star da bir türk filmi

mus_d-hafif | 18 May 2002 09:20

selam kitle ahalisi;

hani star da bir türk filmi vardır ve haftada 2 defa da gösterilir; filmde Kadir İnanır ile Müjdat Gezen oynuyor. Kadir İnanır henüz manifestoyu yazmamış hatta ole gorunuyor ki boyle mir manifesto felanda aklında yok cunku bu filmde bir babasından korkan bir futbolcuyu oynuyor.

Müjdat Gezen ise bir besteci fekat baba(Hulusi Kentmen tabi Davut abii) iki oğlunun da mühendis olduklarını felan zannediyor. Umarım hatırlamak için gerekli bilgileri vermişimdir.

Filmin en önemli özelliği belki de Kemal Sunal filmlerinden başka tv de en fazla gösterilen film ve film eleştirmeni olmama rağmen konuşacam işte senaryonun yerlerde gezinmesi.Bununla ilgili bir örnek; güya bu iki gencin evin bodrumunda bir çalışma odaları var ve bu odada babası onnar mühendislik çalışıyorlar sanırken birinin beste, diğerinin de kaleye vole vuruş (yemin ederim Davut abi niye inanmıyorsun ya) çalışması yapıyor olması. Tam bu esnada babaları geldiğinde dekoru değiştirip başlıyorlar babalarına bişiler sallamaya (işte burası çok komik, bu esnada kadir babayla Hulusi Kentmen arasında bir konuşma geçiyor ki evlere şenlik).

Afganistan devam

mus_d-hafif | 06 May 2002 17:37

Evet arkadaslar en son karsılama toreninde kalmıstık… Havaalanı diye kullandıkları bina tek katlı ve kursun deliklerinden suzgece donmus bir yer. Ayrıca savas zamanında havaya ucurulmus araçlarla felan da ilginc bir mimari dizayn olayına girmişler.

Ben orada BM nin pansiyon diye tabir edebileceğimiz guest house larından birinde kaldım ve genelde de Afganlar dan ziyade dunyanın dört bir yanından gelmiş BM gorevlileri ile vakit geçirmişimdir (yaaa Davut abii). Unutmadan hemen söyleyeyim Sri Lanka, Fiji, Nepal ve hatta Sudan ın bile (amacım asagılamak falan değil aman yanlıs anlamayın sadece ekonomik olarak durumlarının bizden iyi olmadıgı anlatılır bize hep ondan bole dedim tüm Sudanlılardan da yanlıs anlama varsa ozur dilerim hemen) BM de calısan vatandası varken ben 1.5 ay boyunca tek bir tane dahi BM gorevlisi Türk e denk gelmedim. Bu tanıstıgım elemanlar UNICEF, UNDP(UN-Developement Program), Habitat gibi organizasyonlarda gorevliydiler, hani sunu da soylemek lazım hepsi okumus konularında uzman cocuklar ama aslında Afgan halkı umurlarında bile değil tek dusundukleri BM ile olan kontratlarının suresini uzatmak ve bu esnada da kup edinip içini doldurmak cunku kaldıgım pansiyonla kapıdan dısarıya cıktıgımda gordugum sokaklar arasında gercekten buyuk farklar var, büyük yetersiz bir sıfat oldu biz ona inanılmaz diyelim. “İnsanlar cok fakir” hani bu ve bunun gibi şeyleri size sunuldugu sekilde zaten biliyorsunuz bu yüzden ben size sunulmayanları anlatmaya calısacagım. Ben orada işim geregi yanlız oldugum için bana tek basıma caddeye cıkmam tavsiye edilmedi fakat neredeyse 2 gunde bir yaklasık 50 m. yi yürümek zorunda kalıyordum. sokakta 16-17 yasındaki genclerin elinde kalaşnikoflar var ve size olan bakışları hiç de dostça değil.Hatta bu 50 m. lik guzergahta bir kontrol noktası vardı ve bu kontrol noktasının önünden gecerken birkaç defa laf attıklarını duymazlıktan gelmek zorunda kaldım. Su an Afganistan ın çok büyük bir bölümünde hakimiyet kurmus bulunan Mücahidin grubunun sicili pek parlak değil, insanlar bu yüzden onlara ısınamıyorlar, BM gorevlileri dahil. Hem Taliban döneminde hem de bu dönemde orada calışmış insanlarla konustugunuzda söyleyecekleri ilk şey Taliban la calısmanın daha kolay oldugudur (bayan BM gorevlilerinden bile duydum ben bunu.) En büyük gelir kaynakları(benim bildiğim kadarıyla boyle yanlısım varsa bilen duzeltsin) afyon tarımı. Vereceğim istatistikler BM nin Drug Control Program ında calısan bir avukattan aldıklarım, onun yalancısıyım valla (Davut abii, e nerde çay); Afganistan daki afyonun tarladaki bedeli 250 milyon dolar. Bu afyon alınıp işlenip Amerika yada Avrupa da satılırsa (en pahalı buralardaymış) değeri 80 MİLYAR $ oluyormus ve bu miktar da tüm dünyanın uyusturucu pazarının yaklaşık %60 ı (yaaa aynen ole işte Davut abii). Mücahidin grubunun bu işten para kazandığını da herkes biliyor , artık sen de biliyorsun değil mi Davut abii. Ben gene yazmaktan yoruldum yorum varsa alayım buraya kadar devam etcem (yemin ederim ki Davut abii), hemen ii gunner diliyom ben gene

Afganistan

mus_d-hafif | 06 May 2002 11:09

Merhaba tüm kitle ahalisi; Bundan 3 hafta önce 1.5 aylıgına iş için gidip kaldıgım Afganistan dan geri dondum. Siteye yeni uye oldugum için de yaşanılanları paylaşmak bugune denk geldi. Oncelikle İstanbul dan Karaçi (Pakistan-bilmeyenler olabilir) ye gittim cunku THY nin direk İslamabad seferi yoktu. Karaçi den de İslamabad a gectim. Kabil de yaptıgımız iş BM(Birleşmiş Mİlletler) bünyesinde yapıldıgı için İslamabad da şu tvde gordugumuz uzerinde UN yazan bir cip ve haliyle bir ismi Quadre olan bir şöfeeer şöfer tarafından karsılandım. İslamabad dan Kabil e uçakla gitmek istiyorsanız UNHAS’a (United Nations Hummanitarian Air Services) 600$ vermeniz gerekiyor ancak daha once de belirttiğim gibi ben BM bünyesinde iş için gittiğimden para felan vermedim. İslamabad da 3 gün bekledikten sonra Kabil e gitmek uzere UNHAS ın ofisinde beklerken 3 TC vatandasına rastladım. 2 hurriyet gazetecisi ve bir işadamı. Onlar BM personeli olmadıgı için yer konusunda oncelik tanınmamıs gelmeyen olursa onları alırız diye sırada bekletiyorlar ve işadamı “beyefendi” türkçe rezervasyonla gorevli elemana gazetecilerden biri bayan olmasına ragmen mutemadiyen küfrediyor(bu arada bayan olması ortamda birsey farkettirmez kufretmemesi lazım zaten diyenlere de katılırım onları da üzmem). Herneyse boyle bir ortamda bulunmanın verdiği utancı cabuk uzerimden atıp 18 kişilik UN-WFP(World Food Program) uçagına bindim. Normalde 45 dakika surmesi gereken yolculuk ucagın kucuk olması nedeniyle tam 1.5 saat surdu ve sonunda Kabil deyim. Havaalanına inerken Ucak donerek cok keskin manevralar yaparak indi sebebi de Kabil in eteklerine kuruldugu daglardan ucaga gelmesi mumkun “roketlerden” korunabilmek(aman tanrım ya, bu ne yaaa, ne yapmısım ben). Biz burada nasıl turistler geldiğinde kılıç-kalkan oynatıyorsak onlar da bizi kalaşnikof-roketatar oyunuyla karsıladılar(yusuf yusuf). Neyse şimdilik bu kadarda tutayım, devamını yazacagıma soz verip hemen iyi gunner diliyom ben…