bildirgec.org

llus

11 yıl önce üye olmuş, 123 yazı yazmış. 452 yorum yazmış.

Ç o k o meeeeel!

llus | 09 January 2003 19:15

walla rezalet. sabah gittim bakkala dedim taç kraker var mı? adam bana uyan da balığa çıkalım redx dedi…

-niye ki?

taç kraker artık yokmuş onun yerine AS KRAKER varmış.

Çocukluğumun Taç krakeri yokmuş artık…

Baktım raflara o ne?

Dido nun paketi değişmiş!

En sevdiğim çikolatalardan biriydi. Eskiden yaldızlı çokomel paketlerini gunluklerimin yaprakları arasında saklardım. Dümdüz oldukların da mutlu olurdum. Şimdi çokomellerin içine bişeyler koymuşlar tadı değişmiş. zaten külkedisi de artık masallarımda ki gibi değil. Fahişe oldu. Kırmızı başlıklı kızın kurabiye dolu sepeti şık eroin valizi oldu. neyse ki çokomilkler hala bozulmamış. Milkalar dan nefret ediyorum bana uyuz çilli- şımarık supermarket te bağıran veletleri anımsatıyor. Bana biri taç krakerlerimle çokomellerimi versin! pötiböör kokan bakkalları istiyorum ben… Annneee ben seni istiyorum, mümkün müdür?

Bir SSK Hikayesi

llus | 06 January 2003 18:45

Hasta olmanın bile artık lüks sayıldıgı memleketim de SSK kurumundan faydalanabilme imkanımı kullanarak bu sabah once ilk defa Beşiktaş Ssk ya gittim. Tabii ki telefonla randevu almıştım. Sıram geldiginde doktorun odasına girdim. Kartımı istedi. Senin numaran listede gözükmüyor dedi. ona sıra numaramı ve saatimi telefonla aldıgımı söyledim. ama listeye baktıgımda gercekten de orada numaramın olmadıgını gördüm. Ne yapacagım şimdi diye sordugumda randevu almamışın işte birazdan alırım seni dedi. kendimi adi biriymiş gibi hissettim çunku randevu almıştım ama listede numaram yoktu. herneyse 10 dakıka kadar sonra doktorun odasına girdim. rahatsızlığımı anlattım o da defalarca hapşırıp burnunu çekti. Rontgene git dedi. İndim röntgene. Yarım saat sonra sıram geldi ve röntgen cekilecegi yere indiğimde kalakaldım. kocaman – kasvetli- soğuk bir oda.. yer yer yerde ve tavanda borularla-kablolar size bakıyor. ağır bir koku. rontgen cekecek olan kişi odaya girdiginde gözlerim kocaman acıldı. artık ordaki hademe mi temizlikçi mi bilmiyorum. ayagında terlikler -üstü başı bi acaip sanki amcayı yatagından kaldırmışımda gelmiş gibi. herneyse rontgen masasına yüzünü eğ ağzını aç dedi. nasıl yani bu imkansız zaten kirli iğrenç bir örtü vardı ve ağzımı acıp yüzü koyun kafamı koymamı istiyordu. itiraz ettim gunde kaç kişi yatıyor buraya dedim ağzımı açıp yatmam ….

ben napimm o zaman dedi. hemen cantamdan selpak çıkardım ve serdim. çıkan filmi alıp tekrar doktorun odasına cıktıgımda filmlere bakıp bakıp beni aşar demesi daha bir sinirlendirdi. neyseki okmeydanı ssk ya sevk etti. bir macera daha başlıyordu. ve başım ağrımaya başlamıştı. Okmeydanı Ssk ya gittiğimde yoğun bir insan trafiğiyle karşılaştım. uzun ve yorucu bir yolun sonucunda gitmem gereken bölümü buldum. gayet temiz ve hijyenik bir goruntusu vardı gercekten. Bu sefer ki doktor ise yuzume hapşırmıyordu. Muayne olduktan sonra o da rontgen istedi. hay hayyy diyip rontgen çekilen yeri buldum ve görevli kızcagıza elimdeki kağıdı uzattığımda önundeki deftere birşeyler yazıp 8.ocak çarşambaya gun verdi. oha dedim. rontgen için 2 gun sonraya mı gun veriliyor? şaşkınlıkla en azından doktorun recetesındeki ilaçları alayım diye ssk nın eczanesıne girdim. Girmez olaydım. Siz diyin 200 ben diyim en az 400-500 kişi!!!

o kadar kişi ilaç sırasında. akşama bile bitmez bu kuyruk diyip bi sinirle tekrar doktorun odasına çıktım. napcam ben dedim. gülümseyen ama hafifte üzülmüş bir ifadeyle “başın hala ağrıyor mu “ dedi. Evet, fazlasıyla ağrıyordu yaklaşık 4.5 saattır resmen ordan oraya pinpon topu gibi gonderiliyordum. İlaç alamamıştım- rontgen cektirememiştim. bu arada içeri başka bi hasta girip 19 temmuza gun aldıgında şaşkınlığım daha da arttı. kadın 19temmuz a kadar ölürse bunun hesabını kim verecek? verecek mi?

Doktorla bir süre daha görüştükten sonra normal eczaneye gidip 5-6 milyona alabilecegim ilaçlara 10misli fazla ödeyerek yoluma devam ettim. Bir ay sonra kontrole nasıl gidecegim bilmiyorum. Kafamı ssk hastanelerinin duvarlarına vura vura iyileştiricem… Ama bir daha o haberlerde sağlık bakanını görürsem hiç de iyi cümleler kurmayacagım sanırım. benım yaşadıklarım iyi bile sayılır. Kimbilir daha en hikayeler var…

İn tavandan

llus | 31 December 2002 18:59

3 mail aldım bugun ondan… başka şehirde olan ondan… benimle birlikte, kurduğumuz hayatı da rutubetli duvarlar arasında terkedip tertemiz duvarların arasına kuştüyü yastıklara giden o suratı çilli kızdan… kazancı yokuşunda otururken paslı sandalyelerde saatlerce yazı yazardık ve demişti bana karıncalar şeker sever. o hain bi karıncaydı. Beni terkettiğin de ona sakarin verdim. Şimdi ona çikolata veriyorlarmış. bense ağrı kesicilere devam diyorum. yaşasın apranax fort- yaşasın majezik- yaşasın aprol fort! gel bakalım 4 mevsim-gel bakalım 12 ay… yarışalım mı bakalım önce kim pes edecek? pich!

Türk Sineması

llus | 26 December 2002 01:06

-Güzel olduğunuz kadar küstahsınızda!

-Söyleyemedim annee! Babamın simitçi oldugunu söyleyemedim!

-Fakirsin sen Fakirrr!

Ve zavallı kemancı (Cüneyt Arkın) salaş meyhanede sandalyeye tutunur ve titrek dudaklarından bir elzem mavisi gibi akar kelimeler;

-Ben kör bir gencim hayatımı keman çalarak kazanırım nolur duygularmla

oynamayın!

Ben küçüklüğümden beri çok garip bir şekilde Turk Sineması ile ilgilenmişimdir. Bir çok entele dantele gore Turk filmleri cok sacma senaryolardan oluşur.Evet,çok özel filmler değildir ama şunu unutmamak gerekir onlar yaşamın içinden bir yansımadır.

Evimi İstiyorum!

llus | 21 December 2002 12:46

moonsco birkaç gunluğune Ankara’ya gitti. Kaldık mı koca evde geniş insanlabaşbaşa derken bu kadar geniş oldugunu şu iki gunde daha bir farkettim zorunlu olarak. Perşembe gecesi evin kapısına geldigimde içerden acaip insan ve tangur tungur sesler duydum. İçeri girdim. Sesler oturma odasından geliyordu. Kapıyı açıp kafamı uzattıgımda birçok insan gordum. Beni farkettiklerinde hepsi sustu. Ben onlara- onlar bana birsüre baktık ve selam diyip şaşkınlıkla odama doğru ilerledim. Sesler devam ediyordu. Şarlonun kedi evi darbuka, tencere kapağı zil görevi görüyordu. Gitar ve o iğrenç insan seslerini unutmamak lazım. Sakin ol diyip kahve almak için mutfaga girdigimde bir süre mutfak onunde kalakaldım. Heryerde bira şişeleri, sigara izmaritleri, cips paketleri, iğrenç bardak ve tabaklar ve aklıma gelmeyen bir sürü sey mutfagın her bir yanında duruyordu. kilim çöp konteynerinden farksızdı. Gene sakin ol diyip odama gectim. Birkaç dakika sonra odamın kapısı aralandı ve tanımadıgım biri burda telefonla konusabilir miyim dedi. Tabii dedim. demez olaydım yarım saat sevgilisyle kavga etti telefonda. Sakin ol dedim bu arada oturma odasından gelen sesleri örtmesi için ve gunun anlam ve onemi için Motley Crue den HomeSweetHome parçasından yardım aldım. Gece bir şekilde uyuma provalarıyla bitti. sabah ev tam bir kabustu. Dun akşam eve döndügümde gene aynı manzara ile karşılaştım ama bu sefer mutfak ve oturma odası yaşam alanı olmaktan çıkmıştı. Hertarafta sigara paketleri-bira şişeleri- cdler-hatta corap falan vardı. Ve bir akşam once gordugum tanımadıgım garip insanlar tayfası aynıydı hatta bi sarışın abla fazlası vardı. Çok sinirlendim. Bu arada Moonsco nun odasının kullanıldıgını farkettim. Demek ben evde olmasam bu geniş insan benim odamı da kullanacaktı. Ve biz daha bir hafta once ev içerisinde ki sorumluluklarımız ile ilgili bir sarsıntı yaşamıştık ve geniş insan cok duzenli oldugunu ama her durumda kendisini gunah keçisi olarak gördügümü söylemişti. Tum bunların ustune 2 gecedir evi bu hale getirebilecek gucu kuvveti nerden aldı bilmiyorum.

Akşam eve dondugumde evi nasıl bulacagım onu da bilmiyorum. Bir insana birşeyi bir kere hadi bilemedin iki kere söylersin ve eğer inatla hala devam ediyorsa samimiyetinden ve mantığından şüphe edeceğim. Aslında etttiim bileeee!

Alo Çocuk Hattı

llus | 18 December 2002 20:59

yeni aklima geldi buraya yazmak. Yaklaşık bir ay once evde moonsco ile gece bitsede sabaha varsak diye oturup Tv ile münasebette bulunurken elektrikler kesildi. Can sıkıcı bir gece de yaşamak istemeyecegimiz bu elektrik kesintisinin ne zaman sona erecegini bilmek için elektrik arıza yada alooo elektrik denen hattı arayalım dedik. Moonsco sözde elektrik arızayı aradı. Ve yarıla yarıla gülerekten salona geldi ve durumu izah etti. moonsco ya telefonu acan Müslüm Gürses şivesi-sesi ve telafuzu ile açan bir adammış. olay kısaca şöyle; -AAAlööö cooocughhh hattı -neresi? –Çocugggh hattı bacım çocuuggh hattı!