bildirgec.org

lion41

12 yıl önce üye olmuş, 5 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Wouldn’t it be nice

lion41 | 30 August 2007 16:48

Wouldn’t it be nice…………

Böyle başlardı Efsanevi grup The Beach Boys’un şarkısı. Belkide hayat bir olasılığın gerçekleşmesi veya gerçekleşmemei arasında geçen zamanlarda duruyordur, dönmüyordur dünya belkide……

Eger çok seviyorsanız mutlu olursunuz gibi bir denklem hiç bir zaman gerçekleşmedi benim hayatımda bazen duymak istediklerimi duyamadım bazen de söylemem gerekenleri söyleyemedim. Bunun tek suçluısu belkide kendim olabiirim yada bu benim oynadığım oyunun kurallarıdır. Kimbilir.
Oysaki şimdi seni aramak seninle konuşmak sana kendim ile birşeyler anlatmak senin beni dinleyen gözlerindeki ışıltıyı görmek bazen konuşurken susmak sadece seni izlemek öyle uzun uzun sanıpta sadece birkaç saniye süren suskunluklar yaşamak. Seni gülümsetmek gözlerindeki saflığın yerini aniden kızgınlığın aldığı benimkendimi begenmediğim cümleler kurmak. Ama nedendir bilemiyorum bunu yapamıyorum telefonu açıp seninle konuşmak sanki vermek zorunda olduğum en zor karar gibi geliyor bana belkide bunun nedeni benim sana bu kadar anlatacak bişeylerim olmasına ragman yanında ellerim terleyerek oturmayı isterken senin “Naber nasılsın “ ekseninde bir sohbet etmenden , gözlerinde benim olmadığım bir ışıltı olması ihtimali korkutuyor beni. Bu yüzden belkide bazı şeyleri sadece anılarımda yaşayıp senin gözlerini gözerimi kapattığımda görmeyi seçmemem, Belki de sadece konuşmasakta sana bişeyleri anlatmaya çalışmayı denemem. Belkide ben korkağımdır belkide savaşmayı bilemiyorumdur ama bildiğim bişey varsa seni bu kadar düşürken başka bir düşüncenin beni bundan uzaklaştırmasını istemiyorum.

YAĞMUR…

lion41 | 17 October 2006 13:59

Çocukluğumdan beri yağmuru seviyorum. Yağmurda yürümeyi, yağmuru izlemeyi, yağmurda yüzmeyi seviyorum, ama en çok sevdiğim yağmurda istiklal caddesinde yürümek.
Hani o bütün insanların koşuşturdukları kaçmaya çalıştıkları yağmurla bütünleşip yavaş yavaş ağır ağır her damlasını hissederek yürüyorum. Seviyorum bilmiyorum çocukken de yağmuru severdim sanki gökyüzünde su damlalarının öyle bir anda kafamın üzerine düşmesi hoşuma gitmiş olacak ki. O günden beri her yağmur yağdığında yürümek isterim öylece caddelerde hiçbir şeyi düşünmeden her ağlamak istediğimde yağmur yağsın isterim akan gözyaşlarımı alıp götürsün beraberinde. Ağladığım belli olmasın bana bakmasınlar utandığımdan değil ama sadece bana daha fazla soru sormalarından çekindiğimden bu isteğim. Her akıttığım gözyaşının birisi tarafından ekilmiş sevgi tohumlarının vücudumdan atılması olarak düşündüğümden, yağmuru bir arınma olarak görürüm o yüzden her ağladığımda yağmur yağmasını her yağmur yağdığında ağlanacak bir anımı ya da yağmursuz ağladığım zamanları anımsarım. Öyle doğaüstü güçlerim olmadığından yağmursuz zamanlarda da ağladım hem de hıçkıra hıçkıra. Hiçbir zaman erkek adam aglamaz tabusunun arkasına sığınmadım o kadarda güçlü bir yüreğim yoktu zaten beni ağlatacak bir şey çoğunlukla çıktı karşıma beklide kaybetmenin bana verdiği hırstı ağlamam. Beklide her kaybedişime bir dua idi ağlamam kaybettiklerimi geri getiremese de ağlamak beni rahatlatıyordu bunu onlar bilse de bilmese de ağlamak güzeldir, yağmur güzeldir yağmurlu havalarda ağlama daha da güzeldir

hayat………

lion41 | 11 October 2006 17:43

Hayat bazen bizden bir şey alır. Öyle şeylerdir ki bunlar yerine konuşması yâda tamir edilmesi bazen imkânsıza yakındır. Yani bazı duygularımıza güvenimizi, o duyguların doğruluğuna inancımız sarsılabilir. Güvenemeyiz o duygularımıza artık öyle hissetmekte aklımızın bir köşesinde hayatın bize bu yaptığı her zaman çıkar karşımıza yani hayat bizden bir şey alırken bazı şeyleri uzun süreli götürür bazı şeyler ise yerine konuşamaz yaralar açar ki bunları kapatmaya yaşadığımız kısa bir ömür bile yetmez. Sadece yaşadığımız bazı şeylere güvenmek yâda bundan öte kendimize kendi duygularımıza güveni kaybetmek artık yaşamımız süresinde önümüzde bir kambur gibi her yerde çıkar.

Bilmiyorum…………

lion41 | 08 October 2006 17:11

Bazen çok düşünmek işe yaramıyor, Çogu zaman düşündüklerimizi değil hissettiklerimizi yapıyoruz, sonunda canımızın yanacağı olgusunu hiç düşünmeden bilmeden sonunu belki de merak etmeden.

Evet bende öyle yaptım, Sevdim yüreğim yandı birden daha önce hiç bilmediğim gibi hem de, ama bu canımı yakmadı aksine hoşuma gitti bilmiyorum bu yaşa kadar böyle bir duyguyu neden yaşamamıştım belki de bu benim kaderimle alakalıydı. Kadere inandığımda söyleyemem inanmıyorum da diyemem aslında sadece yaşadıklarımızın daha önceden belli olma olasılığı canımı sıkıyor sanki. Bilmiyorum yaşayacağım şeyleri bilmek yada bunların belli bir sıra da başıma gelmesine sıcak bakmıyorum. Eğer kader varsa bunu ben bilmeyim daha iyi benim için o yüzden kader hakkında düşüncelerim şu anda yorumsuz.

BELKİ DE…………..

lion41 | 02 October 2006 00:41

BELKİDE

Sevmek, içgüdülerimizin bize yaşattığı sonsuz doyumsuz bir haz gibi gelir yaşarken. Bu hazzı yaşamak için yaşam denen yolda umarsızca koşarız her molamızda biraz daha bizden bırakırız yaşam koşusunda koştururken bazen de bir şeyler alırız durduğumuz yerlerde, daima bizimle koşacak bir dost ararız aynı ritmi yakalamak isteriz bir yürekle.

Peki bunca koşturma canın arasında kendimizi ne kadar severiz ? Bu dengeyi ne kadar kurarız bilinmez ne kadar açarız yüreklerimizi bütün günahlarımızı durduğumuz yerlerde ne kadar cüretkar oluruz terk edişlerimizi ihanetlerimizi aldatmalarımızı aldatılmalarımızı ne kadar anlatırız……