bildirgec.org

ceyhunak

11 yıl önce üye olmuş, 41 yazı yazmış. 400 yorum yazmış.

Yamalı Sözler

ceyhunak | 05 January 2009 10:27

Yamalı sözlerle kandıramazsın beni, her sözün bir öncekinin inkarı gibi. Yapma daha fazla yaralama, yaralarımı tekrar kanatma. Her gün, biraz daha acıtacaksan yüreğimi, buna dur demem gerek, ama sen yinede durma. Yaram sensin ne de olsa, kanayan ve kanatır durumda. Zayıf bir yanımsın aslında, zaafım, belki de bağımlılığım. Ama yamalı sözlerle kandıramazsın beni yinede, yaralarımı kapatamazsın ucuz kelimelerle, yama yada demo hecelerle..

El’im Ellerin

ceyhunak | 04 January 2009 13:42

Tutsak olan ellerim,
Şimdi nerde ellerin.
“El”lerin mi elim,
Elim el’in mi?
Düşmesin ellerin el’ine,
Diline düşmesin ellerim..
Bilirim ellerim,
Sana en uzak el’in.
Uzanmazsa ellerin,
El’in ellerin olur.

Kalıplaşmış Aşklar bana göre değil.

ceyhunak | 04 January 2009 13:03

Kalıplaşmış Aşklar bana göre değil. Seni seviyorum demeler yetmiyor bana. Neden yetsin ki, hep aynı kelime, aynı vurgu. Beni sevginle mi yargılıyorsun, “seni seviyorum” derken. Yargısız bir Aşk istiyorum o zaman senden beni severken. Bana seni seviyorum da deme aslında, ben bunu da istemiyorum senden, bana seni hissettir yeter. Bana beni ne kadar hissedebiliyorsun bunu sor, ve hissettir kendini. Yanıma yaklaş usulca, tut elimden ve anlat bana seni, seni bana. Şarkı gibi aksın dudaklarından, melodi gibi, nakarat gibi. Kimseyi sevmediğin gibi sev beni, farklı olsun içinde ki ben, sende ki ben gibi. Bir rüya görür gibi, derin ve içten. Hiç gitmediğin bir yere giderken duyduğun heyecan gibi. Beni hissederken heyecanlan ve beni de heyecanlandır. Aşkımız heyecan dolu olsun, biraz da hızlı. Bitmesin diye korkularımız olmasın, biterse biter zaten. Korkumuz; bittiği halde kendimiz kandırıyor olmamız olsun, biten bir şey tekrar yiter mi bilmem. Ben bunu da istemem..
Beni sahiplen; bir eşyan gibi, bir şiir, şarkı, yazı, hep okuduğun bir köşe makalesi gibi, gittiğin market, aldığın bir marka gibi sahiplen beni de. Alışkanlığın olayım; ama vazgeçemediğin alışkanlıklar gibi, anne şefkati, baba ocağı gibi…
Kalıplaşmış olmayalım, esnek ama sabit, farklı ama şeffaf.. Kalıplaşmış Aşk bana göre değil.

Kader ya tesadüfse

ceyhunak | 31 December 2008 14:33

Tesadüf mü? Kader mi?

Aaaaa ne tesadüf deriz, hiç ummadığımız bir anda, ummadığımız birini görünce karşımızda.. Şaşırırız! Sende mi buradaydın deriz? Ya da hiç tanımadığımzı biriyle tanışırız, arkadaş olacakken aşık oluruz, sonra geriye dönük zamanları anlatırken tesadüftü tanışmamız deriz..

Hayat tesadüflerle dolu; evet. Ama her şey tesadüf değil. Kader olmasa, yaşanırmıydı bunlar. Kaderci değilim yada Kadere çok inanırım, olay bu değil.. belkide kaderciyim..?

Peki ya sizce? kader mi tesadüf mü burada oluşumuz? ya da hiç ummadığınız bir anda ve yerde biriyle karşılaşmamız?

Sessizliğe Susamak

ceyhunak | 31 December 2008 10:19

“Konuşmak lazım konuşmak,
Dilimizin döndüğünce değil,
Gönlümüzün erdiğince konuşmak.
Anlamak lazım,
Konuştuğumuzu,
Konuşan gönlümüzü anlamak.
Şimdi susmak lazım,
Konuşulana susmak,
Sessizliğe susamak…”

Dün,Bugün,Yarın derken

ceyhunak | 30 December 2008 15:47

dün bugün yarın derken,
hep erteledik hayalleri umutlar,
Şimdiiii hayallerim nerede sen neredesin…

dün bugün yarın derken,
şimdi bir bavula doldurduk ümitleri,
açılmasın diye sıkı sıkı bagladık,
baglanan gönlümüzde aslında, her düğüm bir acı demekti
baglanan gözlerimizdi aslında, her düğüm bir iz demekti.

dün bugün yarın derken,
Bana seni inandıran bir iz gerek, peki buna kim müsade edecek..
kaç kere kırılıp yapıştırılan kalbime kim elini sürecek,
içimdeki kırılan cam parçalarını kim mertçe temizleyecek..

Kardan Adam

ceyhunak | 30 December 2008 12:29

Şehire ilk kar düştü, her taraf beyaza büründü. Bir de benim yüreğim vardı, o hep bembeyazdı. Her tarafı kar kaplı idi, görünmez bilinmezdi. Bunu sen bile bilmezdin. Kaç kere kar yağıp eridi, hiç hissetin mi? Yok yok sen bunu da görmedin..şimdi yüreğim kış, içimde bir ocak bile yok ki, Aslında Ay ocak, yürekte ocak’a ne gerek var. Çıkıp gittiğin bu kapıda, yürüdüğün o yolda hep ayak izin kaldı o bembeyaz karlarda. Ardından düştüm yollara, takip ettiğim adımlarda ulaşamadım sana. Ne acı bunları yazmak sana, anlatmak içimdeki duyguları, ezilmiş yanlarımı, zaaflarımı göstermek sana. Ama yapamadım, bunları da oku diye sana yazdım. Yarattıgın kardan adamı gör diye ısrarla yazdım. Şimdi elimde bir tutam sevgi, maziden kalma sanki. Ne olacak peki şimdi, kim tamamlayacak bu resmi.. şimdi bana bir şapka lazım, bir de palto, palto olmasa da olur kömürden yapılan dört beş tane düğme, elime bir tane de çalıdan süperge, eksik kalmsın o soguk surata gülümseme, biraz daha üste ince bir burun, bana bunları bulun. Zaten yitirilen yitirilmiş, yürek erirken kardan adam erimiş çok mu?

Renk Ahenk

ceyhunak | 30 December 2008 09:47

Rengimi seçtim; sensin. Senin o ela gözlerine vuruldum. Duruldum derken,birden savruldum, senin rüzgarınla uçuştum. Külleri savurdum, sönen ateşim senle har oldu. Yar oldun, yara oldun, sona gelip ilaç oldun. Gün oldun, güneş oldun, tenimi yakan ateş oldun.. Hep benim oldun, dalga oldun kıyılarıma vurdun, denizde bana vurgun oldun. Ben sana deli divane iken; hikayem oldun. Say say bitmez,ugurum oldun.. sonum oldun, son dediğim anda benim oldun.. ihtiyar oldum, saçlara düşen beyaz oldun, ama ben hala senle oldum..

Ruhumu seçtim, eşim oldun…

Geceleme

ceyhunak | 27 December 2008 12:24

Gece;
Bildiğim en karanlık hece.
Dün gece;
Duyduğum en derin kinaye.
Gece,
Bildiğim en güzel hikaye.
Bu gece;
Gördüğüm en sade çehre.
Gece,
Sorduğum en basit bilmece.
Her gece;
Uyuduğum bir gece.

Aşk Her Yerde

ceyhunak | 27 December 2008 11:47

Uzun zaman olmuştu yüzünü, o masum gülüşünü görmeyişim. Tenini sıcaklığını hissetmeyişim, nefesinin sıcaklığıyla irkilmeyişim, çok uzun zaman oldu. Yalnızlığınla baş başa kalmak o karanlık odalarda, zindan karası ayaz akşamlarda. Yokluğunla sevişmek, sonra birden bire ağlamak. Çok zor oldu bu durumu kabullenmek, zaman akıp geçerken; uyuşmuş bedenim hiçbir şeyi hissetmemeye başlarken, sen gelirsin aklıma. aklım başımdan uçarcasına, ruhum bedeninden kaçarcasına çıkıp gider.. ben kimseye böyle olmadım daha önce, kimse beni bu denli etkilemedi, vurmadı zincirleri yüreğime, mahkum etmedi sevgiye. Hayalini resmini çize çize, inan yer kalmadı evimin hiçbir köşesinde. Ferhat dağları delmiş, meğer gerçekmiş, sevda adamı çivi gibi edermiş. Aslında herkes bilirmiş, ama söyleyemezmiş. Neymiş efendim, “gururum var benim” denirmiş. Ne gururu söylesene, tek sende mi var birde? İnsanız insan, her şey gelirmiş başa, dağlar da delini, çöller de geçilir, uğruna şarkılar söylenip, bestelenir. Adı aşk bunun işte, Kara yada Ak, Gece yada Gündüz. AŞK her yerde..