bildirgec.org

Site arşivi: sinepil

Joy Ride 2: Dead Ahead

Pentimento | 21 October 2008 10:58

Paslı Çivi geri döndü!
Paslı Çivi geri döndü!

2001 Yılı yapımı Joy Ride (Asla Yabancılarla Oynama) filminin Devamı niteliğindeki Joy Ride 2: Dead Ahead, ilk filmin ana teması olan “yabancılara bulaşmaya gelmez’ önermesini ikinci filmde de devam ettiriyor. Aksiyon-Gerilim türündeki film son zamanlarda büyük ilgi gören şiddet ve işkence temalı yapımlardan da etkilenerek izleyiciye ilk filme nazaran şiddeti arttırılmış, kanlı sahneler vadediyor. İlk filmi yöneten John Dahl ikinci filmde koltuğunu Louis Morneau‘ya devretmiş. yine ilk filmin senarist kadrosundaki, ünlü televizyon dizisi Lost‘un senaristlerinden J.J Abrams‘ta ikinci filmde göremediğimiz isimlerden. Film Amerika’da çoktan vizyona girmiş olmasına rağmen Türkiye’de ki vizyon tarihi henüz belirlenmiş değil hatta vizyon şansı bulup bulamayacağı da kesin değil.

45. Altın Portakal’da En İyiler Seçildi

Ddelikan | 21 October 2008 09:53

Bu yıl 45.si düzenlenen 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyiler seçildi.

Altın Portakal'da En iyiler Seçildi
Altın Portakal’da En iyiler Seçildi

Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Senaryo” ve En İyi Film” ödülü İngiliz yönetmen Ben Hopkins’in imzasını taşıyan, “Pazar-Bir Ticaret Masalı”na verildi. Gecede ”En İyi Belgesel” ödülünü bir İsmet Arasan yapımı olan ”Adakale Sözlerim Çoktur” adlı belgesel kazandı. ”Kısa Film Ödülü” ise Özlem Akın’a ait ”Gemeinschaft” adlı filme verildi.

The King of Kong: A Fistful of Quarters

jane doe | 20 October 2008 14:41

Billy Mitchell : Arcade oyun dunyasinin altin cocugu. Pac-Man’de mukemmel puani elde eden ilk oyuncu. 1982 senesinde kirdigi 874,300’luk puanla Donkey Kong rekorunu 25 sene boyunca elinde tutmus efsane isim.
Walter Day: Arcade oyunlarda kirilan rekorlarin onayi ve takibi ile ilgilenen Twin Galaxies organizasyonunun kurucusu ve hakemi. Billy Mitchell’in yakin dostu.
Steve Wiebe: Bircok alanda yetenekli olmasina ragmen hicbir alanda basarili olmaya calismadigi icin elestirilen eski bir Boeing calisani. Issiz kaldiktan sonra matematik ogretmeni olmak icin gece okuluna baslayan Wiebe garajina aldigi bir arcade oyun makinasiyla hayatinin degiseceginden habersizdir!
Hersey Steve Wiebe’nin Twin Galaxies’e 1,006,600 puanla tamamladigi Donkey Kong videoyu yollamasiyla baslar. Videoyu onaylayan Walter Day rekoru onaylar ve resmen 25 senelik rekorun kirilmis oldugunu ilan eder. Wiebe yerel bir kahraman olmustur. Billy Mitchell kendi arastirmasini yapmaya karar verir ve makinayi incelemek uzere bir diger oyuncu olan Brian Kuh‘yu gonderir. Brian Kuh incelemesi sirasinda olaganustu bir bilgiye ulasir: Wiebe makinanin anakartini Mitchell’in ezeli rakibi olan Roy Shildt‘ten almistir. Wiebe’nin bu ezeli rekabetten haberi olmadigi ve anakart uzerinde onemli bir fark olmadigi halde Wiebe’nin rekoru fes edilir, Mitchell rekoru tekrar elde eder. Hayatinda ilk defa bir alanda basarili olan Wiebe ise bu isin pesini birakmamaya kararlidir.

Hikaye olarak cok ilgi cekici degil gibi de gelse Rotten Tomatoes tarafindan “degme Oscar adaylarina tas cikaracak dramaya sahip” ovgusu alan bu film aslinda bir belgesel. “Gercegin kurgudan daha garip geldigi” bu filmin ilk 15 dakikasindaki genel dusunce “boyle insanlar da mi var hayatta?” ya da “Su Amerikalilarin da baska derdi yok” ekseninde seyrederken yarim saatten sonra bu dusuncelerden siyrildiginizi, hatta taraf tutmaya basladiginizi farkediyorsunuz.Kalabalik bir ortamda izleniyorsa filmin kimi kisimlari tezahurat yapmaya dahi musait. Film bitimindeki yapilan ilk sey ise Twin Galaxies sitesini ziyaret edip rekoru su an kimin elinde tuttugunu ogrenmek.
“Cerez film” gibi bir kategori olusturulursa icine dahil etmek isteyecegim filmdir. Kalabalik bir ortamda izlenmesi keyfi artirir, ailecek izlenebilir.

bildirgec ve pilli de değişmesi gereken 5 özellik

gorkemtezcanli | 20 October 2008 12:26

bildirgec
bildirgec

Bu bildiri ile yapmak istediğim bildirgec hakkında eksik olarak düşündüklerimizi gönüllü yazarlar olarak paylaşıma açmak istiyorum.

Klasik olarak hepimizden bildirgeçte görmek istediklerimizi zaten maille istiyorlar. Ama ben bir adım ile götürmek istiyorum. Madde madde bildirgeç’te olmasını istediklerimizi yazalım. Hatta sadece bildirgec ile de değil. Bütün pilli grup sitelerinde istediklerimizi de yazabiliriz. Çünkü burada yapılacak her değişiklik diğer pilli sitelerinde de uygulanabilir. Ben birkaç taleple başlıyorum. Sizlerin de katılacağınızı umuyorum.

Hayat Sorgulatan Filmler Serisi-2

gorkemtezcanli | 20 October 2008 11:28

Matrix
Matrix

Hayat Sorgulatan Filmler Serisi’ne devam ediyoruz. Merak edenler için Birincisine bu linkten ulaşabilirsiniz.
Sinema tarihinde belki de en fazla yaygara kopartan filmlerden biri olarak Sinepil’de Matrix’i anlatmamak elbette mümkün değil. Hele ki “Hayat sorgulatan filmler serisi” olarak başladığım yazı dizisinde 2 numarayı hakediyor. Sözü uzatmadan filmle ilgili bilgilere ve daha sonra bu film ile ilgili eleştirilere geçeceğim. İngilizceTürkçe 1Türkçe 2, Türkçe3 Orjinal internet sitesi burada

Senaryo yazarı ve yönetmeni Andy Wachowski, Larry Wachowski (Wachowski Kardeşler) olarak imzalanan bu film, ilk vizyona çıktığında öyle geniş bir kitleyi etkiledi ki… Senaryonun barındırdığı Felsefe ve Din öğeleri pek çok yeni kitabın yazılmasına neden oldu. Tartışma programlarında, Matrix’in barındırdığı felsefe ve dini mesajın üzerine pek çok şey söylendi.

yes man

schizophrenia13 | 20 October 2008 09:56

ingiliz mizahcı danny wallace‘ın aynı isimli biyografisinden adını almış olan yes man, 30 yaşıdnaki bir adamın aldığı kişisel yardım sonucu herşeye ve herkese evet demesiyle hayatının değişimini anlatıyor. carl allen adıyla başrolü sırtlayan jim carey’e yönetmen koltuğunda peyton reed eşlik ediyor. fragmanlarını şuradan izleyebileceğiniz film bir kitap çevrimi olarak genel kanı olan “kitabın tadı başka, bu olmamış” fikrini jim carrey sayesinde alt-üst edebilir.

push

schizophrenia13 | 19 October 2008 17:17

bilim kurgu-gerilim tarzının 2009 yılında vizyona girecek örneklerinden birisi olan push, objeleri düşünce gücüyle hareket ettirme yetisine sahip genç bir adam ve çocuğun insanlığın geleceğine yönelik davranışlarına yönelmiş paranormal dünyanın insanlarıyla dolu bir film. son zamanların popüler çocuk yıldızı dakota fanning ve vizyon filmlerinde sıklıkla karşımıza çıkmaya başlayan chris evans başrollerde, filmin yönetmenliğini ise paul mcguigan yapmış. şubat ayında sinemalarda gösterimine başlayacak filmin bizde vizyon şansı bulması da muhtemel, fragmanı şurada.

Synecdoche, New York

schizophrenia13 | 18 October 2008 11:20

ilk defa 61. cannes film festivalinde boy gösteren, charlie kaufman‘ın yazmakla yetinmeyip yönettiği filmi “synecdoche, new york” tiyatro yönetmeni caden’in new york’un bir kopyasına sahip olma hikayesini anlatıyor.

hikayemizin ana karakterinin çatlak ve çapkınlığına kadın-erkek ilişkileri de karışıyor. spike jonze‘un yapımcıları arasında bulunduğu filmin oyuncuları arasında philip seymour hoffman, catherine keener ve jennifer jason leigh gibi isimler var.

oyuncuları, senaristi ve yapımcısıyla ilgi çekici olan filmin fragmanlarına şuradan ulaşmak mümkün.

Aşkın Peşinde (Elegy)

menese | 17 October 2008 10:09

Bir Amerikan üniversitesinde profesörlük; radyo ve televizyonlarda da sanat-edebiyat programları yapan, gayet entelektüel bir şahsiyettir David Kepesh (Ben Kingsley)..
Kendisi, yaşlı görünmemek için elinden geleni yapsa da; Amerika’daki durum nedir bilmiyorum ama Türkiye şartlarına göre, emeklilik yaşı gelmiş de geçmiş bir yaşlı adam portresi sunmaktadır..

David Kepesh, karısını ve oğlunu yıllar önce terk etmiş, tek başına yaşadığı evinde kafasını dinleyerek günlerini geçirmektedir..

Kendisi, birlikte spor yaptığı biricik arkadaşı George (Dennis Hopper)’la, arada bir gittikleri kafede ya da hamamda, “kızlar-hayat-kızlar” konulu felsefi sohbetler yapmakta; belli aralıklarla evine gelen, işi bitikten sonra da hemen giden, Caroline (Patricia Clarkson) adlı, orta yaşlı kadın arkadaşıyla da -muntazam olarak- sevişmektedir..

Tek problemi; babası tarafından, küçük yaşta terk edilmeyi içine sindirememiş; bunun olumsuz izlerini de ruhunda taşıdığı hemen belli olan, doktor oğlunun, bazen ortaya çıkıp, başına ekşimesinden ibarettir..

Eee.. “İnsanoğluna rahat batar” diye boşuna söylememişler.. Andropoz mu dersiniz, yoksa, ‘Yaşlı Erkek Sendromu’ mu?. Karizmatik profesörümüz ‘ahu gözlü’ genç bir kızla, Consuela Castillo (Penélope Cruz)’la tanışır ve o an, hayatının rotasını şaşırır..