bildirgec.org

Site arşivi: sinepil

Slumdog Millionaire

canseven | 13 January 2009 16:49

yönetmenliğini danny boyle nin yaptığı bir film. bir zamanlar ülkemizde de yayınlanmış olan “kim 500 milyar ister” tarzı bir yarışma ve bütün soruları doğru cevaplayan bir gencin, jamal’in hayat hikayesi.

eğitimsiz bir gencin bu büyük başarısı dikkat çeker ve hile yaptığı düşünülür. ardından yarışmadaki sorular üzerinden yer yer dramatik, yer yer komik bir hayat hikayesi çıkar. fakir ama onurlu bir gencin kardeşiyle beraber hindistan sokaklarındaki yaşam mücadelesi. hindistan’daki insanların yaşayışları, fakirliği tüm çarpıklığıyla gözler önüne serilmiştir.

ponyo on the cliff by the sea

schizophrenia13 | 13 January 2009 14:51

ponyo on the cliff by the sea
ponyo on the cliff by the sea

miyazaki‘nin ghibli için 9. filmi olan ponyo on the cliff by the sea, evinden kaçan küçük denizkızı ponyo’nun kayalıklara vurması sonucunda onu kurtaran 5 yaşındaki oğlan çocuğu sōsuke ile olan arkadaşlıklarını konu alıyor.
miyazaki’nin el çizimi bu filminde deniz ve dalgalarla bizzat ilgilendiği söyleniyor, 170000 farklı resim kullanılan filmin bu rakamla miyazaki için bir rekor olduğu da bir diğer söylenti.
ilk gösterimi 65. venedik film festivalinde yapılan filmin bizdeki ilk gösterimi ise filmekimin de olmuştu.

Valkyrie

13thMonkey | 13 January 2009 12:30

İkinci Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla sürdüğü günlerde, Hitler’ e karşı planlanan suikast girişimini anlatan filmin yönetmeni Olağan Şüpheliler,X-Men,X2 ve Superman Returns‘de de kamera arkasına geçmiş olan Bryan Singer.
Başrolde ise Claus von Stauffenberg rolünde Tom Cruise var.

Tom Cruise ve Albay Claus von Stauffenberg arasındaki benzerlik
Tom Cruise ve Albay Claus von Stauffenberg arasındaki benzerlik

Valkyrie’nin senaryosu da Olağan Şüpheliler filminin senaristi tarafından yazılmış.
Filmin fragmanına ve ilk 6 dakikasına buradan ulaşabilirsiniz.
Unutmadan film 30 Ocak 2009’da Türkiye’de gösterime giriyor.

Transamerica

nevdalist | 13 January 2009 09:55

Duncan Tucker’in hem yazıp hem de yönettiği 2005 yapımı Transamerica filmi; kadın olmaya çalışan bir travestinin ameliyatından 1 hafta önce bir oğlu olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. İşin komik tarafı eski adı Stanley yeni ismi Bree olan kahramanımız hayatında tek bir defa bir kadınla cinsel ilişkiye girmiştir. Ve ondan bir çocuğu olduğunu 17 yıl sonra öğrenir. Telefonla kendisini daha doğrusu babası Stanley’i arayan Toby ondan kefaletini yatırmasını ister. Annesi bir süre önce ölmüştür ve onu hapisten çıkaracak birilerine ihtiyaç duymaktadır. Bu andan itibaren de Bree’nin erkek haliyle yüzleşmeleri, oğlu Toby ile tanışması ve America’nın doğusundan batıya doğru devam eden bir yolculuk başlar.

Bree karakterini Desperate Housewives’ın umutsuz ev kadınlarından Felicity Huffman’ın canlandırıyor. Ki bu rolüyle 2006 en iyi kadın oyuncu oscarına aday olduğunu ama oscarı alamadığını belirteyim. Oğlu Toby rolünde Kevin Zeggers karşımıza çıkıyor.

factory girl

schizophrenia13 | 12 January 2009 17:46

factory girl
factory girl

fabrika‘nın ziyaretçisi olarak gelen ve warhol‘un fetişi haline gelen edie sedgwick‘in biyografi hikayesini anlatan factory girl, warhol ve fabrika’nın gerçek yüzünü eşeliyor.
bohem ve güzel zengin kız olarak dahil olduğu fabrika’da hayranı olduğu warhol’un gözünde oyuncusu olmaktan daha fazla anlam ifade etmektedir. fabrika ona aşık olacağı erkekle birlikte bazı kötü alışkanlıklarda kazandırır, bu aslında bir kayıptır. erkek arkadaşı warhol’u, kötü alışkanlıkları ise aşkını kaybettirir.

factory girl
factory girl

edie’nin trajik hikayesibi ele alan factory girl, warhol hayranlarını üzebilir.

Awakenings

turictanyel1 | 12 January 2009 13:59

Vin Dieselin ilk filmi 1990 yapımı “Awakenings” Uyanışlar adlı film yaşanmış bir hikayeyi anlatıyor. Robin Williams Dr. Malcolm Sayer, Robert De Niro ise, Leonard Lowe adlı kronik hastalığı olan bir karakteri canlandırıyor.
Bu film üniversitelerde “Kişiler Arası İletişim” derslerinde izlettirilen bir filmdir. Empati kurmanın duygusal zekanın işlevi gibi önemli unsurların kullanıldığı filmde, Dr. Malcolm Sayer’ın diğer tüm doktorların tedavi yöntemleri dışında farklı bir şeyi denemek istediğini gözlemliyoruz; hastaları duygusunu duymaya, onları anlamaya çalışmasını bu uğurda verdiği mücadelesiyle aslında tam bir duygu okur yazarı olduğunu görüyoruz.

Dr. Malcolm Sayer, yatağa bağlı olmadan bir nevi bitkisel hayat yaşayan “comatose” yani koma gibi bir hastlalığa tutulmuş, surat ifadelerinin sabit olduğu, konuşamayan, gezemeyen hastaların tedavi edildiği bir hastanede iş başvurusuna gider ve kabul edilir. Hastaları tanımak ve onları hayata döndürmek ister. Bir konferansta tesadüfen duyduğu L-Dopa adlı ilaç için şansını denemek ister ancak ilaç çok pahalıdır. Bu ilacı Leonard Lowe’un üzerinde dener. Ertesi sabah Leonard Lowe normal bir hasta gibi kalkar, konuşur, gülümser. Mucize olarak görünen olay gerçekleşmiş olur.

felon – suç çıkmazı

nazokiraze | 12 January 2009 10:58

Bu yıl en beğendiğim filmlerden biri Felon. Ülkemizde Mahkum veya Suç Çıkmazı olarak izlenen film, izleyicilerden iyi not alan yapımlardan biri.

Kız arkadaşı ve oğlu ile mutlu yaşayan bir adamın bir şanssızlık sonucu hapishaneye düşmesi ve oranın acımasız şartlarına göre yaşamasını anlatan filmde; hapishane dövüşleri, terör estiren gardiyanlar, en kanlı katillerin iç dünyası ve hapishanenin dışardan görünmeyen yüzü anlatılıyor.

Kan sevenlere yönelik: Insanitarium

nazokiraze | 11 January 2009 22:04

2008 yapımı korku-gerilim filmlerine örnek olarak gösterebilirim Insanitarium filmini. Filmde Prison Break dizisinden tanıdığımız Peter Stormare, Desperate Housewives dizisinden Jesse Metcalfe ve Lost dizisinden ise Kiele Sanchez yer alıyor. Hastanede yatan kızkardeşini kurtarmak için oraya giren ve kendini vahşetin içinde bulan birinin hikayesi bu…

Ezelden beri ilgimi çeken hastaneli korku ya da gerilim filmleri içinde gayet başarılı bulduklarımdan birisiydi Insanitarium. Belli bir noktadan sonra kana doyuyor insanın gözü. Akıl hastanesinde geçen film kimine göre vasat gelse de yine de heyecanlı bir gerilim filmi. Bol bol kan, vahşet ve heyecan var. Film 1 saat, 29 dk. sürüyor, yönetmen ise Jeff Buhler.