bildirgec.org

Site arşivi: sinepil

sinema dünyası yeni dedikodular—-Yeni

nazokiraze | 14 May 2010 13:50

Wizard Jeans tarafından yapılan listede Penelope Cruz Dünyanın En Güzel Kadını olarak seçildi. Listede Catherine Deneuve beşinci olurken Sophia Loren onuncu oldu. İlk ona giren oyuncular arasında Helen Mirren ve Kristin Scott Thomas da var.

Beren Saat Gecenin Kanatları filmindeki çıplak sahneleri için kendisinin rızası dışında göğüslerinin ayna konularak gösterildiğini iddia etti. Filmin reklamını yapmadığı için yapımcı Murat Tokat ile mahkemelik olan Saat, otuz bin liralık tazminat istemiyle dava edildi, Beren Saat hem ayna koyarak gögüslerini göstererek onu kandırdıklarını hem de dava ettiklerini açıkladı.

haziran yaklaşırken sinema haberleri

nazokiraze | 14 May 2010 09:54

18 Haziran 2010 Cuma tarihi ,Dürbünümde 1001 İstanbul filminin galasının yapılacağı tarih olarak belirlendi. Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleştirelecek galadan sonra film sinemalarda değil kahvehanelerde, belediye kültür merkezlerinde,konsolosluklarda gösterilecek.Film bir Işıl Özgentürk Film Atölyesi çalışması ve on kısa filmden oluşan 90 dakikalık bir yapıt.

Pera Müzesi 40. Yılında Aya Yolculuk etkinlikleri çerçevesinde Mayıs-Haziran ayında pek çok filme ev sahipliği yapacak. 1927 yapımı Metropolis bunlardan biri. Filmin gösterim tarihi 10 Haziran 2010 saat:19:00

17. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali 7 – 13 Haziran 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Festivalin Dünya Sineması bölümünde Devrim / Revoluccion, Yengeç Kapanı / Crab Trap, Dünyanın En Mutlu Kızı / The Happiest Girl in the World, Lübnan / Lebanon, Nasıl Bir Yaz Geçirdim / How I Ended This Summer, Illusionas Opticas / Optik Yanılsamalar ,Gölgede / In the Shadows gibi filmler yer alacak. Festival çerçevesinde 200’den fazla film, yedi sinema salonunda izleyiciyle buluşacak.

Moby Dick (1956)

queennothing | 13 May 2010 13:45

1819 – 1891 tarihleri arasında yaşamış olan Amerikan yazar Herman Melville‘in 1851 senesinde yazdığı “Moby-Dick” adlı romanından uyarlanan 1956 çıkışlı sinema filmi “Moby Dick“, iki Oscar’lı aktör/ yönetmen John Huston tarafından yönetildi. Gregory Peck ve Richard Basehart‘ın başrollerini paylaştıkları yapımda aktör/ yönetmen Orson Welles de yer alıyor.
Ishmael’in sözlerinden dinleyeceğimiz bu hikaye, bir balina ile deniz adamının rövanş maçı ya da salt meydan okuma değil; iki canlının birbirine duyduğu aşk, nefret, intikam hırsı ve cesaret örneğidir.

Okyanusun en büyük ve şaşırtıcı beyazlıktaki balinası Moby Dick, bir çok denizci tarafından yakalanmaya çalışılmış, fakat başarılı olunamamıştır. Seneler önce Moby Dick’i yakalama umuduyla okyanusa açılan Kaptan Ahab da dev balinayla sıcak savaş içerisine girmiş, lakin balinayı kaybettiği gibi bir bacağını da bu savaş uğruna feda etmiştir.

Geleceğin Sineması – 7

queennothing | 13 May 2010 11:22

TÜRSAK desteğiyle “Geleceğin Sineması”, sinemaya atılmak isteyen öğrencilerin projelerini değerlendiren faydalı bir etkinlik olarak 7. kez gerçekleşiyor. Güzel Sanatlar ya da İletişim Fakülteleri Lisans ve Lisansüstü öğrencilerinin deneysel projelerini, senaryolarını kabul eden Geleceğin Sineması, “Avrupa Birliği’nde Türkiye” temasını işliyor. Reha Erdem, Demet Evgar, Burçak Evren ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan isimlerin katıldığı etkinliğe son başvuru tarihi 1 Haziran 2010. Katılımcılara iyi şanslar!

“À bout de souffle” ve modern yüzü “Breathless”

queennothing | 12 May 2010 09:57

Yeni Dalga akımının iki öncü ismi François Truffaut ve Jean-Luc Godard‘ın ortak projesi olan “À bout de souffle” (Serseri Aşıklar), 1960 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Truffaut’un yazdığı, yönetmenliğini Godard’ın üstlendiği BAFTA adayı olan film gösterime girdikten tam 23 sene sonra; 1983’te Jim McBride tarafından “Breathless” adıyla yeniden çekildi. Orjinalinde Fransız aktör Jean-Paul Belmondo‘nun rol aldığı yapımın yeniden çevriminde Amerikan aktör Richard Gere rol almakta.

Rope (1948)

queennothing | 10 May 2010 13:22

Sinema Tarihi’nin gerilim ustası Alfred Hitchcock‘un yönetmenliğini üstlendiği 1948 çıkışlı sinema filmi “Rope” (İp/ Ölüm Kararı), Patrick Hamilton‘un yazdığı oyundan uyarlandı. James Stewart‘ın başrolünde yer aldığı yapımda John Dall, Farley Granger ve Joan Chandler yer alıyor. tek mekanda geçen “Rope“, Nietzsche’den Freud’a kadar bir çok düşünürün felsefesini dillendirerek türlü göndermeler yapmaktadır.

Saygın ve seçkin bir konuma sahip olan iki genç adam Brandon ve Philip, cinayet hakkındaki ‘farklı’ düşüncelerini eyleme geçirme kararı aldıktan sonra sosyetik arkadaşları David’i öldürürler. Dünyaya faydası olmayan insanların öldürülebileceği, dahası, cinayeti sadece asil ruhlu insanların işleyebileceği görüşünü savunan ikili, iple boğarak öldürdükleri arkadaaşlarının cansız bedenini bir sandığın içinde saklarlar.

Lena Horne hayatını kaybetti

queennothing | 10 May 2010 10:23

1917, Amerika doğumlu aktris/ müzisyen Lena Horne, 1978 çıkışlı “The Wiz” adlı yapımda rol alarak sinema dünyasına kendini tanıtmış ve söylediği şarkılarla müzikal anlamda kemik bir kitle elde etmişti. Hem sinema hem müzik dünyasında başarı eldet etmiş olan 92 yaşında olan yıldız, 9 Mayıs Pazar günü hayatını kaybetti. Son anlarını New York’ta, hastahanede yaşayan Horne, sanat dünyasının en büyük kayıplarından biri oldu.

Agora (2009)

Kreston | 08 May 2010 09:50

Agora, Alejandro Amenábar‘ın yazdığı 370–415 yıllarında yaşamış olan filozof iskenderiyeli Rachel Weisz’in canlandırdığı Hypatia‘nın trajik öyküsünü anlatıyor.

Hypatia, hristiyanlığın İskenderiye’de yaygınlaşmaya başladığı dönemde o zamanların üniversitesi kabul edilen İskenderiye’deki Museion’da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermektedir. Hristiyanlık yaygınlaşıp güçlendikçe dönemin paganları bir bir hristiyanlığa geçer. Zaman ilerledikçe Hypatia’nın varlığı hristiyanları rahatsız eder ve onu ölüme mahkum ederler.
Buna rağmen Hypatia felsefesinden vazgeçmez ve düşüncelerini savunmaya devam eder.

Hypatia’nın hikayesiyle birlikte hristiyanların iskenderiye kütüphanesini yakması gibi önemli bir konu da işlenmektedir.

sinemanın devlerinin bilinmeyenleri

nazokiraze | 06 May 2010 09:55

Türk sinemasının en aksiyon ustası kült oyuncu Cüneyt Arkın 1970’li yıllarda şarkıcılık yapar, o dönem moda olan sinemadan sahneye geçiş (şimdi tam tersi yapılıyor) onu da etkiler ve İzmir Fuarı’nda sahne alır, hemde yanında şov için dans eden kızlarla birlikte, Arkın’ın bu şarkıcılık macerası çok kısa sürer.

Hale Soygazi Saint Benoit Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Fransız Filolojisi ikinci sınıftan ayrılır ve İsviçre’ye giderek orada mankenlik eğitimi alır daha sonra bir güzellik yaışmasında taç giyerek sinemeya adım atar. Hale Soygazi oyuncu hayallerinin peşinden koşmasa ve ünlü olmasaydı ya Fransızca öğretmeni ya da tercüman olacaktı.