Openaire adı verilen ve henüz konsept aşamasında olan bu ürün sayesinde dizüstü bilgisayarınızı istediğiniz yerde rahatlıkla kullanabileceksiniz.
Google’ın akıllı telefonu Nexus S sonunda resmi olarak duyuruldu. Daha önceki söylentilerin aksine resmi sitesinden yayınlanan habere göre nexus’da çift işlemcili orion kullanılmayacak; ancak telefonda etkileyici seviyede hıza sahip bir GPU işlemcisi mevcut.
Kalem ve kağıt bütün teknolojik gelişmelere rağmen vazgeçemeyeceğimiz bir ikili. Artık bu ikiliyi teknoloji ile buluşturan bir ürün var.
Güneş gözlükleri, bugüne kadar üretilmiş en “cool” icatlardan biri. Şimdi bu icat bir adım daha ileriye giderek daha “cool” bir hale gelmiş.
Taşınabilir harddisklerin ileride demode olacağını kestirmek pek güç değil. Özellikle de bu teknolojiye şimdiden ulaşmışken!
Işıkları Açın – en azından Logitech Wireless Solar Keyboard K750’yi aldığınızda bol bol söyleyeceğiniz şey bu olacak. Neden mi? Çünkü bu klavye türünün tek örneği ve ışıkla çalışıyor. Bu klavye sayesinde herhangi bir yerde ne kadar ışık olursa olsun bundan faydalanmanızı sağlıyor. Işık kaynağı oda ışığı olsa bile.
Enerji dostu olduğunun bir başka göstergesi ise k750’nin bütün materyalinin geri dönüşümlü malzemeden yapılmış olması.
Eğer evereste tırmanmak hayallerinizden biriyse, kendinize bir facebook ya da twitter hesabı açmanızı öneriyorum. Çünkü everest dağına 3g bağlantısı geliyor.
Ipad’in üretiminden sonra tablet pc pazarı epey genişledi. Her geçen gün yeni bir tablet pc haberi görmekten sıkıldık artık. Ancak bu seferki ürün bir özelliğiyle dikkat çekiyor. Fiyatı tam 100 Dolar!
100 dolara artık bir tablet pc sahibi olabilirsiniz. Ipad’in tasarımına benzeyen, Android işletim sistemine sahip bu tablet pc‘nin özellikleri de gayet doyurucu.
Tasarımcı Carson Leong, Vol taşınabilir hoparlör adında Çin abajuru gibi görünen eşsiz bir hoparlör kavramına imza atıyor.
Bu hoparlörde sesi artırmak veya azaltmak için sürgüyü aşağı yukarı hareket ettirmek yeterli.
Agora, Alejandro Amenábar‘ın yazdığı 370–415 yıllarında yaşamış olan filozof iskenderiyeli Rachel Weisz’in canlandırdığı Hypatia‘nın trajik öyküsünü anlatıyor.
Hypatia, hristiyanlığın İskenderiye’de yaygınlaşmaya başladığı dönemde o zamanların üniversitesi kabul edilen İskenderiye’deki Museion’da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermektedir. Hristiyanlık yaygınlaşıp güçlendikçe dönemin paganları bir bir hristiyanlığa geçer. Zaman ilerledikçe Hypatia’nın varlığı hristiyanları rahatsız eder ve onu ölüme mahkum ederler.
Buna rağmen Hypatia felsefesinden vazgeçmez ve düşüncelerini savunmaya devam eder.
Hypatia’nın hikayesiyle birlikte hristiyanların iskenderiye kütüphanesini yakması gibi önemli bir konu da işlenmektedir.
