bildirgec.org

Artık Yeter!

karuma76 | 09 August 2010 13:49

Anladık… Kıbrıs’ta iyi gitmeyen birşeyler var. Yönetimde günden güne büyüyen çatlaklar var. Tamam, belki de iyi yönetilmiyor olabilir. Memur, Türkiye’deki memurdan, öğretmen de Türkiye’deki öğretmenden fazla para alabilir. Burada hayat daha refah içinde, insanlar da daha ferah yaşıyor görünebilir.
Ama artık yeter!
Şimdi size birşey anlatayım. İlk geldiğim günlerde, yani adaya geldiğim illk günler, burada müthiş bir pahalılıkla karşılaştım. Üzerimdeki kazak, mağazada tam 10 katı paraya satılıyordu. Önce garip geldi. Marketler, manavlar ateş pahasıydı. Türkiye’de insanlar 50 kuruşa domates yerken biz burada tam 5 katı para veriyoruz. Yani anlayacağınız insanlar burada kazandığı kadar da harcıyor. İşsizlik had safhada. Mezunlar okullardan fışkırıyor, fakat işsizler ordusuna asker olmaktan başka birşey olamıyorlar. Burada hayat hiç de kolay değil arkadaşlar. Bunu burada yaşamadan anlayamazsınız. Ev kiraları, işyeri kiraları el yakıyor. Toplu taşımacılığın olmadığı bir adada benzine hergün yeni bir zam geliyor. İnsanlar burada alternatifsiz bir adada alternatif arıyor. Özel sektör çökmüş bir durumda. Devlet memurluğuna yığılma var ve maaşlar hayat pahalılığı karşısında eriyip gidiyor. Aileler aldıkları maaşın daha fazlasını harcıyor.
Peki burada olanları, burada yaşayanlar mı böyle olsun istedi? Kötü olan da bu ya. Buraya sürekli Türkiye’den para akıyor. Yol yapılacak para, şu olacak para, bu olacak para… Oysa balık vereceğine balık tutmayı öğretsen fena mı olur.
Düşünün ki, Kıbrıs’la Türkiye arasında gümrük vergisi var. Türkiye’den gelen bir mal daha gümrükte pahalılanmaya başlıyor. Satışa başlayana kadar fiyat 4-5 katına çıkıyor. Türkiye’deki bir sürü iş adamı dış devletlerde yatırım yapmak için yarışırken, hemen yanındaki KKTC boynu bükük kalıyor. Güney Kıbrıs’ta boy gösteren Carrefour, KKTC’de hayal olarak kalıyor. Nerede bizim değerli iş adamlarımız ya da nerede o adayı korumak isteyen devlet büyüklerimiz?
Artık herkes buradaki masum halkı suçlamaktan, horgörmekten vazgeçsin. Birkaç günlüğüne ziyarete gelenler ve buradaki lüks otellerde kalıp jakuzisinden ahkam kesenler KKTC’yi karalamaktan vazgeçsin. Burada kumarhanelerde eğlenirken her tarafın aynı şekilde yaşadığını zannedenler önce halkın içine girsin. Haberciysen eğer haber, otel odasında değil halkın içindedir. Misafirsen eğer ziyaret misafir odasında değil, köylünün, milletin içinde sokaklardadır.
Her yerde olduğu gibi, KKTC’de de yolsuzluklar, çarpıklıklar olabilir ama kesinlikle genele maledilemez. Ve şunu kesinlikle unutmayın. Birine yardım etmek istiyorsanız ona pozitif eleştiriler yapın.
Şehitlerin kanının son damlasıyla sulanan bu Yavruvatan, gereksiz insanların iftira ve yalanlarıyla heba olmasın! Unutmayın, düşmandan hiçbir zaman dost olmaz. Türk’ün dostu yine Türktür! Unutanlara ithaf ediyorum.

Milli Kütüphane

fistikfistik | 04 October 2008 12:02

Daha evvel 4 konuda linki satırlararında geçmiş olan Milli Kütüphane hakkında birkaç şey yazmak istedim.

Nasıl bir kaynağa sahip olduğumuzu daha fazla arkadaşımızın bilmesinde fayda var: Milli Kütüphane katalog tarama ünitesi yardımı ile Türkiye’de yayınlanmış belki de milyonlarca yerli kaynağa ulaşmanızı sağlıyor.

Konuların çeşitliliğini tamamen sizin hayalgücünüze bırakabilirim. Bırakın sahafları, sahafların ismini bile duymadığı birçok akademik makale ve kitapları bu site sayesinde buldum.

açık kaynak araba projesi

eminkeles | 01 April 2007 09:11

bir gurup Hollandalı araştırmacı tarafından fikri ortaya atılan ve geliştirilen dünyanın ilk açık kaynaklı [open source] arabası “c,mm,n”, [common] Amsterdam’da düzenlenen AutoRAI otomobil fuarında tanıtıldı. Aracın tüm teknik çizimlerine, tasarımına ve araçla ilgili herşeye şuradan ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. Bununla da yetinmeyip, fikirlerinizi düşünceleriniz paylaşabilir, katkıda bulunabilirsiniz.

Oscar adında açık kaynak olan bir araba projesi daha var ancak o henüz tasarım aşamasında.

Rollerball (1975)

queennothing | 24 January 2011 13:18

Yedi defa Oscar’a aday gösterilen Kanada doğumlu yönetmen Norman Jewison‘u “…And Justice For All.”, “The Hurricane”, “Fiddler On the Roof” gibi yapımlardan tanıyoruz. Jewison’un yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Rollerball“, 1975 senesinde vizyona girdi. William Harrison’un “Roller Ball Murder” adlı kısa hikayesinden uyarlanan bilim-kurgu yapımında Amerika doğğumlu aktör James Caan, Oscar Ödüllü aktör/ yapımcı John Houseman, İsveçli aktris Maud Adams, Moses Gunn ve John Beck gibi isimler yer alıyor. 2018 senesinde geçen film, gelmiş geçmiş en başarılı distopik filmler arasında üst sıralarda bulunmaktadır.

Eskilere dönmek istiyorum ben çok eskilere

ELOY | 17 October 2002 20:08

Ara sıra ziyaretime gel saklandığın yerden çıkıp. Taze çiçek kokuları getir gelirken ve acılarımı götür.

O günde diğerleri gibiydi. O gün aslında bugündü. Belki de bugün o gündü, ama ne fark eder ki. Tabi sen anlamıyorsun ne dediğimi. Ama daha önceden de –bir çok kez– dediğim gibi kimseden ama hiç kimseden artık beni anlamasını beklemiyorum. Çünkü o o kadar yaklaşmıştı ki -aslında o anladı sanmıştım… – her neyse ne diyordum ben. Bilmiyorum… ama şunu biliyorum bugün yada o günde sıradan bir gündü. Yine müzik, yine yalnızlık… sonsuz yalnızlık… buraya ait olmama hissi, hayatın sıradanlığı, her gün aynı şeyleri tekrar yaşamanın verdiği sıkılganlık ve bezmişlik.

Parmak izi okuyucu Usb flash bellek

AntiHumanIST | 26 May 2008 17:32

Fingerprint USB Flash Drive parmak izinizi okuyarak dosyalarınıza ekstra güvenlik sunan bir alet. Windows XP/ 2000/ Vista (32bit) destekleyen cihaz, usb 2.0 bağlantısına sahip. 73 x 20 x 10 mm boyutlarındaki cihazın mavi led ışığı veri transferinde kendini belli ediyor. dosyalarınızı özel ya da açık olarak saklayabileceğiniz dosya şifreleme sistemi de içeren ürün, usb 15MB/sn hızında okuma, 10MB/sn hızında yazma yeteneklerine sahip. buyrun inceleyin.

TETEBBU

EUQON | 10 August 2007 17:01

Canlarım, bir tanelerim (bitanelerim), balabuşkalarım, madabujkalarım, miçkalarım, vesaire, vesaire;

Bakın hala his doluyum, aşamadım kendimi. Mazur görünüz efendim; zira etimden, kanımdan bir parçayı yakın zamanda kaybettim. Siz şimdi bunları okurken o çok uzaklarda olacak…

3 gündür içimde tutuyordum. Yavaş yavaş kanımı kirleten varlığı artık ufak çaplı bir kaos yaratmaya başlamıştı. Sabahları malak gibi kalkıyor, yediğimden içtiğimden bir şey anlamıyordum. İçi boş bir doluluk vardı içerimde. Midem ve görüşüm bulanıyordu, dalgındım, hatta dün karşıdan karşıya geçerken az daha eziliyordum, gelen arabanın hız/mesafe tayinini yanlış yapmışım.

japonya insan benzeri robotunu 2015’de uzaya yolluyor

FAYA85 | 29 April 2010 16:18

maido-kun
maido-kun

Nasa ,amerika birleşik devletleri için geliştirdiğini açıkladığı humanoid robonaut2 daha gün yüzüne tamamen çıkmamışken,
japon uzay araştırma merkezi sohla‘nın 2015 yılında insani (humanoid) robotu olan maido-kun‘u aya göndereceğini açıkladı.proje maliyeti 10.500.000 $ olarak tahmin edilen robot ne derece başarılı olacağı ise merek konusu

robonaut2
robonaut2

Çok eski olmasa da bir türk değişi olarak adamlar uzaya çıkıyor biz ne yapıyoruz ya da japolar yapar abi Gibi söylentiler dolaşsa da son zamanlarda gururumuz Türk samurayı serkan anılırın geliştirdiği uzay asansörü projesi göğsümüzü kabartıyor iken
projenin çalıntı olduğu ve dr.anılırın jaxa‘yı dolandırdığı iddaaları hepimizi derinden sarstı.Robot teknolojilerinin bu derece gelişmesi ve iş gücü sahasını kendi eline geçirmesi ise hizmet sektörünü derinden sarsacak.
kaynak