Bütün güzel hikayeler nedense çok kısa sürer… Bir dakika… Sanırım “bu hikayeler, Hollywood yapımcılarının eline geçtiklerinde, kızgın asfaltta üzerine bastığınız sakız misali uzama eğilimindedirler”, şeklinde bir düzeltme yapıp, bir de uyarlamayla, “uzamaya müsait hikayenin iyisi kötüsü olmaz, bir kez ortalama iş yaptıysa, ikincisinin evirilip çevirilip tekrar piyasaya sunulması her zaman gereklidir, üçüncüsüne de sonra bakarız” mantığını eklersek tamamdır.
İşin ilginç tarafı, bu devam filmleri hakkında böyle ileri geri demediğini bırakmayan tiplemelerden korkmak lazım, zira arşivlerini kurcalamaya kalksanız içlerinden ne James Bondlar, Alien’lar, Jawslar, Terminatorlar, Indiana Joneslar, hatta ve hatta ne Superman ve pek tabii ki Hababam Sınıfı serileri çıkacaktır. Aynı kişiler, bugün sinemalarda gösterime girecek olan malum filmin devamını da, orijinalinin yanına yerleştireceklerdir tahminimce !
Sanırım yedi yaşımdayken, bu devam filmlerinin ikiye ayrıldığına kanaat getirmiştim. Basitçe şöyle; bazı filmlerde adam hiç değişmez mesela Superman, bazılarında değişir, mesela James Bond…Bu yargıya varmam, zavallı anneannemi zorla bir James Bond filmine götürdüğüm günün gecesine rastlar, zira uykum esnasında, yüksek sesle muhakeme yaptığım, kaynaklar tarafından doğrulanmıştır. Olay günü anneanneyle sinemaya gidilir, heyecanla James Bond’un perdede görünmesi beklenir. Fakat o da nedir, James Bond (Sean Connery) diye, çiğ bir sarışın adam (Roger Moore) yutturulmaya çalışılmaktadır, kıyamet koparılır, sinemacı adam yalancıdır, anneanne yalancıdır… Akabinde sinemacı amcayla karşılıklı görüşülür, ikna olunur ve anneanneyle film bir sonraki matinede, baş köşede müessese ikramı olarak izlenir. James Bond’un meşhur öpüşme sahneleriyle ilgili olarak, anneannemin kendi gözlerini kapamakla beraber benimkileri de kapamaya çalışmasına dair ilginç enstantaneler vardır ki, enstantane olmaktan çıkmış, kısa bir süre sonra dişlerimin çekilme zamanı geldiğinde, dişçi amcayla olan diş çekme münasebetine kadar sürerek, rahatlamayla karışık garip bir hayal kırıklığıyla son bulmuştur, zira tonton-yalancı anneanne, torununa gördükleri dudak dudağa temas hareketini, diş çekme operasyonu olarak tanımlamış, torun da her nasılsa James Bond’u ek iş olarak ajanlık yapan bir dişçi olarak kafasına kazımıştır…
Asıl konuyu yerden yere vuramamanın sıkıntısıyla açtığım eski defterleri kapatıp, sadece bu yıl içinde gösterilmiş-gösterilecek, devam-devamı gelecek-tekrar filmler fazlalığının oldukça dikkat çekici.olması konusuna geri dönersek, kendi adıma, izlenilesi sadece birkaç devamdan oluşan, eksik olması muhtemel, şöyle bir liste çıkıyor :
The Matrix Reloaded
The Matrix Revolutions
Terminator 3: Rise of the Machines
The Lord Of The Rings: The Return Of The King
X2:X-Men United
Final Destination 2
Spycı Kidler 3D: Game Over
Freddy vs. Jason
Jeepers Creepers 2
Once Upon A Time in Mexico
Lara Croft:Tombumun Raideri-The Cradle Of Life
Shanghai Knights
Dumb&Dumberer For The Dumbests:When Harry Met Lloyd
2 Fast 2 Furious
Çarlinin Şebekleri: Full Throttle
Legally Bulandı 2:Red,White&Blonde
Exorcist:The Beginning
Bad Boys II
Ameriganya Weddingi
Skery Movie 3:Lord of The Brooms
The Whole Ten Yardı
Berbershop 2
The Jungle Book II
Sokemon Heroes
Rugrats Go Wild
…
Başka ?