Son derece eğlenceli ve başarılı bir reklam çalışmasıyla karşımıza çıkan Komili Zeytinyağı, bunu web sitesi ile desteklemekte de gecikmedi. Yaratıcı bir zeka ürünü olan komilikomili komilikomili 🙂 nin oyununu oynayarak, hediye kazanabilirsiniz. Hediyeler konusunda fazla cömert olduğunu söyleyemem ama ben de bir zeytin ağacım olsun çok isterdim.
İşte hediyeler…
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=882789&title=zaman-online-zeytinyaginin-siradisi-7-kullanimi
Zeytinyağının sağlığımız için önemini bilmeyeniniz var mı bilmiyorum ama hayvani yağların, katı yağların kollestrolümüz üzerinde olumlu etkileri olmadığını biliyorsunuzdur.Sağlığımız için çok sayıda faydası olan zeytinyağının aynı zamanda güzelliğimiz için nasıl kullanılacağını öğrenmek istiyorsanız burada birkaç öneri bulabilirsiniz.Kahvaltıda ve yemeklerde zeytinyağı kullanmayı tercih eden ve zeytinyağının sağlığımız üzerinde mucizevi etkileri olduğunu bilen biri olarak daha sonra zeytinyağının faydaları le ilgili daha kapsamlı bir yazı yazacağım.
Zeytinyağı deyince ilk aklımıza gelen marka Komili uzun bir aradan sonra websitesini yenilemiş.
Sitede komili ürünleri ve yemek tarifleri bölümleri var. Ayrıca Komili Tutkunları için; oyun ve ekart bölümleri de hazırlanmış.
Nokia telefonlardan bildiğimiz yılan oyununun adını Zeytin Avı olarak değiştirmişler : )
Bir Türk zeytinyağı işleme firması sahibi “sindirmatik” adında yeni bir makina geliştirmiş ve patent alma işlemlerine başlamış. “sindirmatik” zeytinyağı üretilirken açığa çıkan ve karasu olarak adlandırılan sıvı şeklindeki üretim artığından zeytin özütü elde etmeyi başarabiliyor.
100 litrelik karasudan 5 kg özüt elde edilebildiği söyleniyor. Bu özüt ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılabiliyor. Ayrıca hayvan yemi olarak da değerlendirilebiliniyor. Makina hakkında çok fazla detayın yer bulmadığı haber şurada yer alıyor.
http://benimilkblogum.blogspot.com/2007/12/gittiim-yerler-2-zeus-altar.html
Hediye almayı herkes sever.
Hediye satın almak ise zorlar adamı.
Beni zorlar mesela. Bir türlü seçemem, karar veremem kime ne alacağıma.
Kurban Bayramı geliyor, hemen arkasından yılbaşı.
Bayram ve yılbaşı hediyelerini belirleme amacıyla şöyle nette bir tur attım. Yeşil hediyeler almaya karar verdim!
Yeşil hediyeler, –armağan lafını sevemedim nedense– çevre dostu, ekolojik, sürdürülebilirliği destekleyen hediyelermiş. Son trend böyle. Hani her moda olanı eleştirenlerimiz vardır, yeşil yılbaşı hediyelerine, bayramlıklara kim ne diyebilir? Olayı örneklerle açalım: Mesela çocuğunuza mikroskop, babanıza teleskop alabilirsiniz, veya tersi. Böylece mikro ve makro evrenlerin varlığı konusunda farkındalık yaratıp bir çevre gönüllüsü yaratabilirsiniz. Ya da doğal, organik yiyeceklerden oluşan bir sepet. Araştırma yaparken organik çikolataya rastladım. Birisi bana hediye etse sevinirim, yemeye de kıyamam organik çukulatayı. Hayatımda hiç yemedim şimdiye kadar. Size hediye edilse burun kıvırabilir misiniz?
Size bir kıyak: Organik çukulata kaynakları 1 2
Güzel sızma bir zeytinyağı organik olsun olmasın, reddedilebilir mi?
Organik giysiler…
hava gözlem setleri…
ve diğerleri.
Yeşil yılbaşı hediyeleri ve bayram hediyeleri konusunda ayrıntı için buraya, buraya ve buraya bakabilirsiniz.
Herkese iyi ve yeşil (!)
bayramlar dilerim…
http://selmanaslan.blogspot.com/2007/12/zeytinyagi-mucizesi.html
Bu yıl zeytinin “var” yılı. Biliyorsunuz, zeytin bir yıl bol ürün verir, ertesi yıl part-time çalışır. Halkımız ürünü bol olan yıllara “var yılı”, az ürün verdiği yıllara ise “yok yılı” der. Dağda bayırda kendi kendine çıkana “delice zeytin”. Peki zeytine niye zeytin der?
Alfa’yı bilirsiniz değil mi? “A”dır. Ama “A” nedir? Öküzdür. Beta? Ev (beth). Gama? Deve! (gamal. Camel’a ne çok benziyor!…).
Alfa, beta, gamayı öğrendik. Zeta nedir, zeta? Zey, yani zeytin! Akatça’da zertum, İbranice’de zeyt, Arapça’da zeytun. Eh biz de önceleri zeytun deyip sonra da dilimiz kurallarına uydurmuşuz zeytin diye.
Bu zeytinin yolculuğuydu. Bir de yağı var; oil diyorlar hani. Oil’in izini sürelim: Eski Yunanlılar elaia, Giritliler elaiva, Romalılar da olea demişler. Fransız, Alman ve İngilizler de bu dostumuzun meyvası için olive, yağına da oil veya çok benzeri sözcükler kullanmışlar. Olea veya elaiva’nın geldiği yer ise tahmin edebileceğiniz gibi zeytinin anavatanı olan Ortadoğu’dan: “Ulu” ibranice’de yağ demek. Yağ çıkarılan bitki veya yağlı niyetine kullanmış olmalılar. Ulu” da zamanla elaion olmuş Yunanlılarda. Romalılar oleum demiş. Oil öyle öyle doğmuş. Oil ile ilgili herşeyi buradan öğrenebilirsiniz.
Güzel Türkçemize gelince: Zeytinin yolunu izledik, nereden geldiğini öğrendik. Peki “yağ”?
Ne kadar Türkçe kokuyor değil mi? Yuğ gibi, tuğ gibi,…”Yağ”ın yolculuğu da uzun. Onu da başka bir yazıda inceleriz artık, mesela konusu “yağcılık” olan bir yazıda…
