Geleceğe Dönüş filmlerinin harika zaman makinası DeLoreanmasanıza harddisk olarak dönüyor.
DeLorean – Zaman Makinası
Geleceğe Dönüş filmlerinin harika zaman makinası DeLoreanmasanıza harddisk olarak dönüyor.
Gelecek 20-30 yıl sonra iletişimin, mimarinin, mühendisliğin, sosyal yaşamın, teknolojinin vb. nasıl olacağını bilmek ister misiniz? Cevabınız “Evet”se aklınızdaki sorulara Discovery Channel ve Discovery Science’ta yayınlanan iki hoş program “Future of” ve “Next World” ışık tutacaktır.Discovery Kanal Grubu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız buradan,Next World programını izlemek istiyorsanız buradan, eğer Future Of ile ilgili akademik bilgilere ulaşmak istiyorsanız buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca televizyondan takip etmek istiyorsanız D-Smart 15. ve 18. kanalda.
Birkaç senedir gündemi meşgul eden LHC (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) Deneyi, bilindiği gibi İsviçre’de bulunan CERN’e (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) ait, yerin 100m altına kurulan 27 km’lik bir tesiste gerçekleştiriliyor. Deneyin 2 senedir çeşitli sebeplerden dolayı tam olarak gerçekleştirilemiyor oluşu, bilim adamlarından çok bilimkurgu meraklılarının ve komplo teorisyenlerinin zihnini meşgul ediyor. Uçandaire‘de 2007 yılında yayınlanan “Büyük Deney Başlamak Üzere” yazısından sonra geçen 2 sene içinde, CERN ile ilgili yayınlanan haber ve makalelere kısaca göz atmadan önce deneyden biraz daha söz edelim. Büyük Hadron Çarpıştırıcısında gerçekleşecek deney, bilim dünyasına ve günlük yaşamımıza çok şey katacak olması, projenin maliyeti, olası tehlikeleri dolayısıyla birçok insan tarafından ilgiyle takip ediliyor. Normal şartlar altında bu sene başlaması gereken proje, defalarca ertelendikten sonra popüler bilimcilerin çeşitli komplo teorilerine sebep oldu. Geçtiğimiz seneden beri, tesiste meydana gelen ilginç arızaların çözümleri çok uzun sürüyordu. Bunun sebebi olarak da çarpıştırıcıdaki sıcaklığın normale dönmesinin haftalarca sürdüğü gösteriliyordu. Arızaların sürmesi üzerine deney programına önce Ekim 2009’da, daha sonra da Kasım 2009’da başlanacağısöylendi. Fakat son yaşanan enteresan olay, deneyi bilinmeyen bir tarihe tekrar erteletti. CERN, halkla ilişkilerini sağlam tutan bir kurum,Twitter‘ı bile kullanıyor. 3 Kasım 2009’da meydana gelen ve şaşkınlıkla karşılanan “kuşun ağzından düşen ekmeğin” sebep olduğu arıza olayını da yine resmi sitesi üzerinden, 6 kasım 2009’da duyurdu. “Kuşa bişey olmadı, olan ekmeğine oldu” tarzı açıklama, CERN ekibinin halkla ilişkiler konusunda nasıl gayretli olduklarına bir örnek olarak gösterilebilir.
İnternette bulunan ve günümüzde oldukça popüler olan Web sitelerinin geçmişte nasıl gözüktüklerini bilmek ister misiniz?Facebook,yahoo,google ve daha bir sürü web sitesinin arşivlendiği bu adreste Bildirgec.org dahil geçmişteki hallerini görebilirsiniz.
Oldukça renkli ve zaman geçtikçe öneminin oldukça artacağı bir uygulama olduğunu söylemeliyim
Bildirgec.org’un eskiden nasıl gözüktüğünü bilmek için şu adresten tarih seçin.
“Mom And Dad Save the World“, “Men In Black” gibi başarılı yapımların senaristi olan Ed Solomon ve Richard Matheson‘un (beyazperdede oldukça ses getiren yapım “I am Legend” Matheson’un romanından uyarlandı) oğlu olan Chris Matheson‘un senaryosunu yazdığı “Bill & Ted’s Excellent Adventure“, 1958, Texas doğumlu yönetmen Stephen Herek tarafından çekildi. 1989 çıkışlı bu ‘zamanda yolculuk’ filminde dünya tarihini oluşturan kişilerden, Keanu Reeves‘in taze ve heyecanlı ‘Ted‘ tiplemesine kadar hiçbir şey izleyiciyi şaşırtmasın.
Bill ve Ted, rock müzik ve bol maceralı geçen günlerine gölge gibi düşen tarih sözlüsüne son bir gün kala, ne kadar kitaplara gömülseler de başaramayacaklarının farkındadırlar. Kendilerini ispatlamak ve en önemlisi de okulu geçmek için bu sözlüyü başarıyla geçmeleri gerektiğinin bilincinde olan ikilinin işi mucizeye kalmıştır. Mucize, çok geçmeden gökten iner ve Bill ve Ted, bir telefon kulübesine girerek zaman kavramını kendilerine göre uyarlayabileceklerine, karşılarında gelecekten gelen kendilerini görene kadar inanmazlar.
Gelecek zamandan Bill ve Ted’i izleyen Rufus, ikilinin bu zor gününde bir zaman makinası aracılığıyla, onları diledikleri bir zamana göndererek tarihi yaşayarak öğrenmelerini sağlayacaktır.
21 Eylül itibariyle Google ana sayfasına girenler yukarıdaki logo ile karşılaştılar. Üzerine tıklanıldığı zaman opted out previously aramasını yaptıran logo haliyle kafalarda soru işaretleri bıraktı. Acaba google tüm dünya için mi yapmıştı bu doodle’ı yoksa Türkiye için mi? İlk önce google.co.uk’a bi göz attım bir şey yoktu. Bildiğimiz google yazısı. Ardından google.de’ye baktım. Logo yukarıdaki gibiydi ama yönlendirdiği arama H.G.Wells‘di. Yani bu logo bilim kurgu romanlarıyla tanıdığımız Herbert George Wells‘in doğum gününü hatırlatan google’ın bir süpriziydi. 21 Eylül 1866’da doğan Wells’in en çok bilinen birkaç kitabı şunlar:
Filmlerinden birçoğu beyaz perdeye uyarlanan H.G. Wells’in doğum gününü kutluyoruz.
Google mühendisleri yine bir yeniliğe imza atarak haberleri zaman çizelgesi şeklinde gösterebilmek icin Google News Timeline’ni yaratti. şimdilik googlelabs içerisinde ve yalnızca ingilizce olan sitede arama gecmisi yapmak istediginiz gazete, dergi, TV showu gibi bir cok farklı seçenek bulabiliyorsunuz. Isterseniz resimlere göre haber aramasi bile yapabiliyorsunuz. Ayrica haberleri; günlük, haftalık veya aylık olarak ta gorüntüleyebiliyorsunuz. Google mühendislerine tesekkür ederek en kısa sürede Türkçe versiyonunu da bekliyoruz.
Ayrintili bilgiyi bu baglantida bulabilirsiniz
uzun yaşamımda öğrendiğim bir şey var: gerçeklikle ölçüştürüldüğünde tüm bilimimiz ilkel ve çocukça kalmaktadır – ama gene de sahip olduğumuz en değerli şeydir, bilim!
albert einstein
bilim en iyi anlamıyla, doğruyu bulmak olup biten ya da süregelen olayları anlamak ve de açıklamak için ussal olduğu kadar imgesel ve duygusal tüm becerilerimizi kapsayan bir etkinliktir. ve elbette bir birey, bu etkinliğe dahil olduğu ölçüde bilimi anlama fırsatı bulur.
bilime öncülük edenleri tanımak da bu etkinliğin bir parçası olup, özellikle genç kuşaklarda bilimsel etkinliklere katılma isteği uyandırabilecek güzel bir yoldur.
bu amaçla bilim dünyasına damgasını vuran, bilimin gelişmesine oldukça önemli katkılar sağlayan bilim dünyasındaki en etkili bilim adamlarına yani bilimin öncülerine yer vereceğim.
1 – Isaac Newton (1643 – 1727)
kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oyun oynayan bir çocuk gibi görüyorum.
insanlık tarihinin en etkili adamlarından biri olan Newton, ingiliz bir fizikçi, matematikçi, astronom, doğa filozofu, simyacı ve teolog. 1687 yılında yayınlanan philosofiæ naturalis principia mathematica (doğa felsefesinin matematik ilkeleri) adlı kitabı, bilim tarihinin gelmiş geçmiş en önemli kitabı olarak kabul edilir. aynı zamanda bilim tarihinin en meşhur kitabı da. newton bu üç ciltlik kitabında, yayınlandığı dönemden sonraki 300 yıl boyunca fiziksel evreni bilimsel olarak incelemeye olanak sağlayan ve modern mühendisliğe temel olan, evrensel kütleçekim yasasından ve üç hareket yasasında bahsetmiştir. Newton hareket yasaları olarak da bilinen bu yasalar klasik mekaniğin temelini oluşturmuştur.
Size bir ilklerin adamını tanıtmak istiyorum… Herbert George Wells.
Özellikle bilimkurgu romanlarıyla tanınan ama neredeyse edebiyatın her dalında birçok eser vermiş ingiliz bir yazar olan Herbert George Wells, 21 eylül 1866 yılında İngiltere-bromley de doğar. Fakir bir ailenin çocuğu olan Wells annesi tarafında asosyal bir çocuk olarak yetiştirilir. Yazarımızın hayatının dönüm noktalarından ilki, 13 yaşındayken bacağını kırdığı an olarak gösteriliyor. Günlerce yatakta kalması gereken Wells, bu dönem boyunca eline geçen hemen her türdeki kitabı okur. Ve işte o dönemden sonra yazar olmak, kitap yazmak az da olsa beyninde yer eder.
Hayatı sürekli olarak çalkantı içinde geçen yazar ilk karısından boşandıktan sonra evli kaldığı dönemde tanıştığı ve öğrencisi olan Amy Catherine Robbins ile evlenmiş, en önemli eserlerini bu dönemde yazmıştır.
20 Ağustos 2007 tarihli LiveScience.Com adlı sitede yayınlanan bir makalede teorik fizikçilerin günümüzde yaptığı zaman makinesi çalışmaları derlenmiş. Bu makale içerisinde İsrail Teknoloji Enstitüsü‘nden bir Fizikçi ile Tufts Üniversitesi‘nden bir Fizikçi’nin çalışmaları hakkında yaptığı yorumlar yer almaktadır. Kuark Bilim Topluluğu Haber Grubu’da bu yayınlanan makaleyi Türkçe’ye çevirmiş şu adreste yer aldığı gibi. Bu Fizikçilerden birinin verdiği demeçte Zaman Makinesinin teorik olarak mümkün olabileceğini söyledi ve bir takım engellerin olduğunu ve bu engelleri ortadan kaldırmaya çalıştıklarını aktardı.
Türkçe olarak ayrıntılı bilgi…
İngilizce makale…