bildirgec.org

yüzeysel fikirler hakkında tüm yazılar

Teraneler 7 – Memleketimden Metrobüs Manzaraları

Yuzeysel Fikirler | 11 November 2009 09:38

Benim için her geçen gün daha güzel yazıyorsun demişler. – hatta bu sefer diyenleri siz de görebilirsiniz eski teranelerde – Teveccühleridir. Onların güzel görüşleridir, nitekim güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır demişler. Ancak övgü ve yergi kabul edemiyorum. Kendi çapsız yüzeysel fikirlerimi yöneltecek yeni ufuklar arıyor ve sizin önerilerinizi bekliyorum. -ne de güzel götü kalkık yazar adabını takınıyorum üzerime süperim- Hİçbir edebi kaygım olmadığından iyinin ve kötünün uzağındayım ve teknik eleştirilerinize de açım diyebilirim. Bu sebeplerden dolayı en kötü teraneyi sizinle paylaşacağım. Okurken resmen ne sanat için, ne toplum için yapıldığını farkedeceksiniz. Çünkü bu yeni bir ekol: ‘yapmak için yapmak’!

Kısa keselim. Deşifrasyondan nefret ederim. Ben bu yazıyı klavyemin tuşlarına alırken on kasım günüydü. Bu sefer o her zaman bindiğim otobüse binmedim. Malum pastırma yazı, pastırılmış duygularım beni o sıkış tıkış metrobüse binmeye ikna etti.

Teraneler 6 – Bir Şarkısın Sen… Evet, Sen!

Yuzeysel Fikirler | 10 November 2009 10:19

Benim için Engels ve Smith ile dalga geçilen şu yeni reklamlara bayılıyor demişler. Tüketim toplumunun ironik parabolik ve hatta astronomik çılgınlık eğrisini tasvir etmek için gerekirse canımı bile veririm, bilmiyorlar.

Dün o hep bindiğim otobüsten indikten sonra televizyonun karşısına oturdum ve ne göreyim, ufacık çocuklar bülbül gibi şakıyor maşallah. Arada bir programın sunucuları da entellektüel mastürbasyon yapıyor sormayın gitsin.

O da nesi??? Ayıp birşey değil yahu. Terimi şimdi uydurdum. Siz sevgili okur için. Kısaca açıklayayım isterseniz.

Teraneler 5 – Domuz Garibi

Yuzeysel Fikirler | 06 November 2009 09:51

bana hastalık belirtileri taşıyorsun demişler. evet. sizin bu saçma sapan hal ve hareketleriniz beni hasta ediyor.

son günlerde bir domuz gribidir gidiyor efendim. otobüse biniyoruz… o nedir? maskeli tipler. otobüsten iniyoruz… o nedir? arkadaşlarımız bizimle tokalaşmaktan eriniyorlar. bu bendenizin bünyesinde hastalıktan daha vahim vehimlere sebebiyet vermekteyken toplumu yeni bir tartışma sarmış olduğunu okuyorum sabah aldığım gazeteden… aşı olmak ya da olmamak! işte bütün mesele bu. öpüşmekten sevişmekten zaten uzağız.

Teraneler 4 – Diplomalı İşsizler

Yuzeysel Fikirler | 02 November 2009 17:48

Benim için çok konuşuyor, boş konuşuyor demişler. Eğer birilerini konuşturmak için yapmam gereken buysa evet aynen dediğiniz gibidir halimiz ey okur.

Diplomalı işsizler her yerde… Ailenizde, çevrenizde belki de aynadaki aksinizde. Diplomalı işsizler hayatlarından o kadar şikayetçi değil belki de, sadece boşa geçmiş senelere, onları bu seneleri boşa geçirmeye iten sebeplere kırgınlar sadece…

Diplomalı işsizleri yaratanlar diplomalı çakallardı belki de, kendi diplomalarını işletebilmek adına, diploma dağıtmayı sürdüren bir akademik kapitalizm bu seferki teranemizin konusu ve akademik kapitalistlerin öyküsüdür bu kısaca üzerinde duracağımız diplomalı işsizler olgusu.

Teraneler 3 – Beğenmeme Hastalığı

Yuzeysel Fikirler | 02 November 2009 09:47

bana anarşizm övgüsü yapıyorsun demişler. herkesin kör gözüme parmak yaptıkları olguların arkasında gizlenen, bilgi kirliliğinin varoluş nedeni arkasında gizlediği o yalın gerçekliği gösterme çabamı küçümsemişler. bu sefer açıklıyorum kimler mi onlar? içinde benim de dahil olduğum bir zümre. başlıca özellikleri:

sabah yatağın sol yanından doğrulup küfrederek uyananmak. birilerinden ya da ailesinden kaptığı düşüncelere dünyanın bugün de hazır olmadığını anlamak ve dünyayı anladığını sanmak. telefonuna baktığında çağrı bırakmış arkadaşını görüp o ve rehberindeki diğer hepsinin ne kadar aptal olduğunu düşünüp pis pis sırıtmak ve evden çıkmak. havadaki kirliliği ve sokaktaki tinerciyi görüp hükümete küfür etmek ve edenleri alkışlamak. sorunları bas bas bağırmak ama çözüme dair ufak bir fikri bulunmamak. bir fikri bulunmadığını iddia edenlere siyasal ideoloji isimleri verip işin içinden çıkmak ve hayatına kendi çizdiği sınırlar koymak. dinlediği müzikte kusur aramamak ama başkalarının yaptığını bir prodüktör ve ses mühendisi kıvamında sağda solda eleştirebilmek. mixajdan masteringe kadar siyaset ve felsefe alanında olduğu kadar bilgili olabilmek. akşam arkadaşlarıyla dışarı çıkmak fakat hayattan zevk almayı bilmemenin sonucu zamanını boşa harcadığını düşünüp arkadaşlarını dinleyen haline acımak. yatağa başını koyduğunda geçen gününe ve giden dününe yine küfürler sallamak ve uykuya dalmak.

hepimizde zaman zaman parçalı bulutlu nüksetmiyor mu?

Teraneler 2 – Örgün Öğretim Saçmalığı

Yuzeysel Fikirler | 31 October 2009 09:07

benim için hayal kuruyor demişler. ne iyi etmişler. eğer fikirlerimi paylaşmak hayal kurmak ise, gerçeğe ulaşana dek hayaldeyim ben de.

hiç zannetmiyorum
hele hele bu çağda inanmıyorum
insanlar okullarda toplansın
ömürlerinin yarısını çürütmek için
ve bir amaç için bile değil
sadece okumak için
ve diyemeden hiç bir
niçin?

okullar
faşizan toplama kamplarıdır
bir model insanın
yetiştirildiği yuvalardır
örgün öğretim kurumları
sadece bu kadardır.