bildirgec.org

yürüyüş hakkında tüm yazılar

Darbe döneminde Kürt olmak; Meş (2011)

queennothing | 12 February 2011 20:26

Almanya’da yaşayan yönetmen Shiar Abdi’nin çektiği sinema filmi “Meş” (Türkçe’de; “Yürüyüş”), yakın bir zamanda vizyona girmeye hazırlanıyor. Senaryosunu, başrol oyuncusu Selamo’nun (Abbülselam Kılgı) yaptığı film, 12 Eylül Darbesi’nin Mardin üzerindeki etkisini konu ediniyor. Selamo, Brader Musiki, Abdullah Ado, Rugeş Kırıcı, Mehmet Avşar, Tülay Musiki, Filiz Abeş, Mehmet Keyık, Naîf Elmas, Aydın Orak ve Serhat Ertuna’nın rol aldığı film, 1 Nisan 2011 tarihinde vizyonda.
Mardin’in Nuseybin ilçesinde geçen filmde Xelilo, kendine ait bir dünya yaratarak inandığı yaşamı sürdürmeye niyetli bir birey, kimilerine göreyse bir delidir. Çocuk arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalan Xelilo, büyük bir kıyımın; askeri darbenin yaklaştığı zamanın Mardin’ini yansıtan önemli bir karakter.
12 Eylül 1980 tarihinde Türkiye’de gerçekleşen askeri darbe esnasında Kürt olmayı anlatan Meş, Kürtçe olarak (Türkçe altyazılı) çekildi.

O2 dergi

NICKoldNICK | 02 August 2009 12:37

http://www.oxygenoutdoor.net/oksijendergi/Main.php?MagID=1&MagNo=3

bahar geldi dallarıma…

nazokiraze | 01 April 2009 08:54

Bugün mart ayının en son günü, genellikle kış ortası açan güneş çokça sinirlerimi üpreştirir benim, saç diplerim küpür küpür olur, hiç hazetmem, bunalırım , eh kışta kışlıgını bilmeli dimi canım, ne öyle güneş müneş…

Ama bugün güneşe kızmadım, bilakis çok hoşlandım çünkü bu aldatıcı, kışı yaşatmamak için bizi kızdıran sahte ışıklardan değil,bariz bahar güneşi, içimi ısıtan bahar güneşi. Saatlerin ileri alınması, havanın geç kararması sokaklarda çocuk sesleri beni bugün çok mutlu etti, kışı çok seven ben, aslında her mevsimin yaşanası olduguna kanaat ettim.

Nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları derler ya, ben bugün pek bir gevşemeyi düşündüm ama dün yaşadığım göz kazası( akşamın vakti, yumuşatıcı düştü patladı, oldugu gibi hepsi gözüme yapıştı, sabaha kadar göz agrısı kanlanma çektim, sabahta gözlerim biribirine yapışık uyandım, Doktora gittim iki damla verdi neredeyse gidiyormuş göz) ,bugünümü azıcık etkiledi, yine de ben bugün pek bir sakinim, baharımsıyım, (papatya gibiyim beyaz ve ince diyesim de geldi) Bugün baharı hissettim, bundan faydalanmak isteyen kızım hemen kısa kolluyla sokağa çıkıp, dondurma yemek bile istedi ama ben içimdeki papatyaya kilit vurmayı da bilen , çocukların sömürülerine kanmayacak kişilikte biriyim.Havaya, suya cemre düşmüş olabilir ama henüz benim analık damarlarıma düşmedi, bahar grip salgınlarını iyi bilirim ben, öyle saplı dondurma yemek, öksürük şurubu içmeye benzemiyor.

Sırtımda Bisikletim

noname1 | 19 February 2009 10:05

Uzun doğa yürüyüşlerinde biraz bisiklet keyfi yapmak ,aynı zamanda bisikletinizi sırtlanıp yürüyüş yapmak, ikisi bir arada zor gibi görünüyor.Bu bisiklet tasarımı aynı anda bu ikisinede olanak sağlıyor.Bisiklet sürmekten yorulduğunuzda Bisikletinizi katlayıp sırtınızda alın ve yeni yeler keşfedin.

çöplükte kahvaltı

aylakadamveben | 09 August 2008 13:38

ne bulmayı umuyo ki..hayır şu giyinişine bakılınca;güneş gözlüğü,beyaz yazlık ayakkabılar,zorlasan pekala şık denebilecek pantolon gömlek,hatta saçlarında röfle mi meç mi..hani yakıştıramıyosun.önce kaşar.hep öyle başlıyorum.eski kaşarın tadı daha iyi.yüzde doksanı yağ onun diyo.düşün 2-3 ay öncesine kadar şu ağzıma götürdüğümün en az 5-6 katı büyüklüğünde parçalar yiyodum her seferinde.kendini tutmanın erdemi.serin ol.bi yandan geliştiğine dair bir kanaat geliştirmene de yol açmaz mı.toplumun.çöpü bile para eder olmak.bi naylon torba aldı.kaç bin yıl diyodu;doğanın,toprağın onu hazmetme süresi.bu çok amatör bi ruhla yaklaşıyo ama.belki de yürüyüşlerini bi amaçla süslemek derdi.ovv,ne kadar da derin düşüncelisin.bıraksak seni daha ne anlamlar yüklersin kimbilir.sen ve edebi zırvalamaların.çöp karıştırıyor yahu kadın.senin hastalıklı ruhunun ve onun yarattığı asosyal kişiliğinin yaşama tutunma çabalarının ürünü olan küçük oyunlardı onlar.saatlerce yürüyüp,ulaşmak istediğin son noktaya gelince bi gazete alırdın.oraya kadar yürümenin amacı o olurdu kendince.evden beş dakka uzakta aynı gazetenin bulunması saçmalıkla temas etmene neden olurdu..ikili olsun diyen sesi bilirsin.tamam mı diye bakıyorum tahta,desenli tepsiye.-çocuklar herkes otobüse bindiğinde birlikte otudukları arkadaşı yanında mı bi baksın..reçelin kankası peynirdir,süt ürünleri diyelim;kaşar peyniri,beyaz peynir,minci..-benim yanımdaki arkadaş yok.zeytine kulak verelim.en alt bölümden hıyar,şu sütü kenara çekelim,incelerinden bi domates ve yoğurt kabının içinde biber.niyeyse iki renkler;açık yeşil,koyu yeşil..koyu renkli olanların acı olduğuna dair yanlış bilinçlenme.yeni yeni yeniyorum.önce ikiye,sonra bölünen parçaları dörde.domates hazır.hıyar en fazla beş,bilemedin altı parça olmalı.bi seferde yiyebileceğin kadar fazla yemek için.hay senin kalori manyaklığına.genellikle o,iterek götürdükleri tekerlekli araçlarla dolaşıyolar.ama kamyonetle yanaşanını da gördüm.kartonları falan alıyolar.diyorum böyle dolaşacağına çöp arabalarının boşaltıldığı yere git direk.oralarda değerli eşyalar bulunduğuna dair söylenceler..bi parça peynir,reçele bandır çatalı,çıkar,çatala bulaştığı kadar reçel ağıza.üffrrp..bi zeytin,domat,hıyar,biber.üffrrp.asla karıştırmam bu sırayı.niye mi.bilmiyorum..ben söyliyim.hastasın oolum sen..şundan olabilir;zeytin-reçel asla biraraya gelmez.o yüzden eşleşme yapıldığında böyle bi düzen oluşuyo..komşu kadınlardan biri elinde çöp dolu poşetle çöp tenekesine yaklaşırken,ali efe pencerenin pervazı üzerinde ayakta duruyor,ben de ordan düşmesin diye arkasından onu tutuyorum.ali efe iki buçuk yaşında.ilgi alanımız kediler.biri atlayıp çöp tenekesinin içine giriyor.o da payına düşeni almak istiyor.yaklaşan ilginç ana dair ali efeyi uyarıyorum.kadın çöp tenekesine bi iki adım kala duruyor.elindeki poşeti yükseğe doğru fırlatacak pozisyonu hazırlamak için önce geriye doğru götürüyor kolunu.sonra olanca kuvvetiyle fırlatıyor.ayyyy..kadın çöpten üzerine doğru atlayan kediyi görünce bi çığlık koparıp,geriye doğru atmaya çalışıyor kendini,bi yandan da kollarını yüzüne siper ederek.hahaha…bunlar da ali efenin evi çınlatan kahkahaları..üffrrp.son yudumu da içiyorum.yumuşak içimli diyodu.yine de süt katmadan içemiyorum.yadırganacak bi durum yok.bi renge isim bile olmuş.sütlükahverengi.

nicole kidmanın tatlı idrarı

aylakadamveben | 04 August 2008 07:08

aşiyanı geçip bebeğe yaklaşırken geliyo aklıma.hep sonradan gelir aklım başıma.ahmet kaya.ne güzel şarkıdır.dinledin mi.türkçenin yüreğe bu kadar dokunan başka sesi olmamıştır.yine unuttum bakmayı diye vahlanıyorum.gerçi tam önüne bi ağaç dikmişler.büyür günden güne.kapatacak önünü.göremiycek veli denizi.bi gece elimde bi testere.taş yumuşuycak.martısı kanatlanacak velinin.süzülecektir boğaz üzerinde..istanbulun daha orta yeri var mı.adam duvara dönmüş.yuh diyorum.sen de de.şeker ahmet paşanın resimlerinden bahseder,bi kaç da şairden..ben seviyorum,siz de sevin der.ben de seinfeld i çok severim.sen de sev…radyoda bi kadın.galiba fiona apple.hold me tight,not to tight diyo.bana sıkıca sarıl,ama çok sıkı değil,gibi bi şey galiba.köpeğin ılk uzmanı olduğunu söyleyen şairi düşünüyorum.ılığı yakalayabilmek..biraz edepsiz bi hikayeden bahsedicem sana .askerdeyiz.gazino denen yerde.yanımda bi arkadaş var.nasıl olmuşsa tvye nicole kidman çıkmış.-kral tv ve benzeri kanallar dışında hiç bi şey seyredilmezdi-.yanımdaki arkadaş aaaa diyerek ağzını yukarı doğru açmadan önce şunları söyledi.ne karı be,ağzıma işesin bu karı benim.bi erkeğe bunları söyletebilmiş olmasına saygı duymuştum.o günden sonra nicole kidman benim için en önemli kadın figürlernden biri olmuştur…biraz belden aşağı edebiyata girince daha fazla gülüyo be insan…

Google Maps’te Yeni Özellik: Yürüyüş Yolları

buyutec | 24 July 2008 23:54

Artık google maps’te arama yaptığınızda google maps size aradığınız yere nasıl yürüyebileceğinizi de gösterecek. Gideceğiniz yer 10 km’den daha yakınsa, “araba” ve “toplu taşıma” şeklindeki iki seçeneğin yanına üçüncü bir “yürüyüş” seçeneği ekleniyor.

yeni
yeni “yürüyüş” seçeneği

Yürüyüş yolları hesaplanırken yolların tek yönlü olması ihmal ediliyor ve yalnızca yayalara açık olan yollar da kullanılabiliyor.

YAYLALAR YAYLALAR

baharali | 03 June 2008 01:41

çiğdem yaylasından bir manzara
çiğdem yaylasından bir manzara

Güneşli bir pazar günü kendimizi kırlara bayırlara vurup, yaylalar arasında dolaştık. Ben ve birbirinden sportmen on arkadaşım bir günde üç yayla gezip tam onbeş kilometre katettik. Mutluluk paylaşıldıkça artar tezi gereği yediğimizi içtiğimizi bir kenara bırakıp gezip gördüklerimizi anlatıyım diye düşündüm. Ve siz hafif ahalisine bu yazıyı yazmayı borç bildim. Saygıyla sunarım efenim.

mudurnu çayı
mudurnu çayı

Yaylaların en bilineni olan Çiğdem Yaylası, Adapazarı’na bağlı Hendek ilçe sınırları içinde Elmacık Dağı üzerinde. Yüksekliği 1500 metre olup, türkiyenin en büyük on yaylasından biri. Bağrında birbirinden şirin otuz yayla evi barındırmakta. Biz buraya Adapazarı’nın Bolu sınırındaki Dokurcun Beldesi üzerinden ulaştık. Tavanından asmalar sarkan serin bir kır kahvesinde, Mudurnu Çayı’nın çağıltısı eşliğinde yapılan bir kahvaltıdan sonra otobüsümüzle sarsıla sarsıla bir süre dağ yolunda gittikten sonra tabana kuvvet vurduk kendimizi yayla yollarına.