bu siteye yeni üye oldum ve yazacağım yazının tutulması ondan da öte
yayımlanması kolay olmayacak belki de hiç yayımlanmayacak. -ki o zaman sözüm
yöneticilere- burada sizlere bir lise öğrencisi olarak türkiye’nin bilgisayar çağına
nekadar ayak uydurduğunu -ya da uydurabildiğini desek daha doğru olur- bir öğrenci
ağzı ve anlayışı ile anlatmak istiyorum.
türkiye bundan 15 – 20 sene önce bilgisayarı hollywood filimlerinden gördüğü kadarı
ile yorumluyabiliyordu. yani söylemek istediğim bilgisayarın nasıl çalıştığını, yazılımın yazı yazmak dışında başka ne anlamlara geldiğini bilen çok az kişi vardı -belkide hiç- o sıralarda “batı”dakiler bilgisayarı geliştirip, yeni programlar
yazarken “doğu”dakiler yeni çıkan atari̇ denen şeyin ne olduğu ile henüz tanışmışlardı. kimse işleyişi ile ilgilenmiyor onunla sadece “skor” yapma yarışına giriyorlardı. belki de üreten olup çok yorulmaktan kaçıp, tüketen olarak çok eğlenmeyi
tercih ediyorlardı. batı ise bundan nasıl para kazancağını düşünüp duruyor ve bunun için bizi müşteri tutuyordu -hala, öyle değil mi?-.