bildirgec.org

yaşlanmak hakkında tüm yazılar

baba

siirimsi | 27 February 2008 00:31

Dağ gibiydi, taş gibi ,dünyaya hükmeder gibiydi, aleme ben de varım diyenlerdendi, çok koşardı,çok yürür, çok çalışır, çok hırslanırdı.Yakışıklıydı , etrafını parasına ve yüzüne gülen çok kadın sarmıştı iyi günlerinde.Işıltılı günlere hayrandı, ışıltılı sevmelere… Parlak günlerin insanıydı…Sönmüş yıldızlar onun harcı değildi zaten…Zamana kandı, hiç bitmeyecek sandı, hep aynı kalacak… Evinin duvarlarına kendi resimlerini sıraladı boy boy, askerlik resimleri, gençlik resimleri, taptığı babasının resmi, vesikalık mustafa resimleri…Duvarlara sıraladığı kendi resimlerine hayrandı, kendine, başardıklarına, yapabildiklerine, yaşayabildiklerine deliydi…

Çok sevilirdi etrafındaki insanlar tarafında bir ayrı cephe oluşturmuştu , bambaşka bir kişilik sergiliyordu dışarda…Evinin dışında adam gibi adamdı çünkü… Saygınlığı parası olduğu sürece vardı hep.Ayaktayken hiç dostsuz kalmamıştı, kardeşleri, sevenleri çepeçevre sardıkça büyüdü, büyüdüğünü sandı, ben kralım derdi… Kendi krallığını kurmuştu küçük akdeniz ilçesinde, bencil yakınları arasında, kendince bir krallıktı.Kral olduğunu sandı, halbuki herkesin gözünde madeni bir madde olduğunu göremedi… Evinde de olmaya çok çabaladı, ama sadece bir aslandı, kükremesinden korkulan, asla başı okşanmayacak… Korkutmanın, ürkütmenin sevgiyi getireceğini sandı yıllarca…. Aslında hiç tebası olmayan bir kraldı, bilemedi…

Yaşlanmanın Erdemini Yaşamamak

Siradanbiri | 04 September 2007 13:49

KarIncadan ibret alip yazdan kisa hazirlanmayan ebeveynlerin yaşlılık yılları ruh halleridir. Yaslandigimda zamanimi nasil gecirecegim sorusu sorulmamis ya da sorulmussa bile ya yanitsiz kalmis ya da ileri tarihe ertelenmistir.

Bir gun, beklenilmeyen anda, birden bire karakiş gibi bastiran yalnizlik / yaslilik doneminde ise, beynin farkli yerlerini calistirma, yasitlari ile zaman gecirme, en onemlisi kendi kendine yetebilme gibi akli selim davranislar butunu yerini, coluk cocuga kaprise birakir.

vay gelmediniz de, aramadiniz da diye baslayan cumlelerin ardi arkasi kesilmez. 10 gun arasan, bir gun aramasan suctur. kendi isinden, zamanindan, hayatindan calip onlari oyalamaya calisir ama yine de begenilmezsin. nedeni de, seni ben dogurdum, okuttum diye bogaza dizilen sozlerdir.

YAŞLANIYORMUSUNUZ ?

| 08 May 2007 17:05

Artık sabahları aynaya baktığınızda yüzünüzdeki kırışıklıkları görebiliyor musunuz? veya önceden yaptığınız işleri yaparken daha mı çok yoruluyor sunuz ? sık sık hastamı oluyorsunuz? daha çok alıngan ve kırılgan mı olmaya başladınız? üzülmeyin yaşlanıyorsunuz. Etrafınıza baktığınızda kucağınıza alıp sevdikleriniz sizin boyunuza gelmişse, eski kadar güzel görünmekten zevk almıyorsanız, çevrenizdekiler size hanımefendi veya beyefendi demiyor da abla,teyze,abi, amca diyorsa biliniz ki yaşlanıyorsunuz. Peki üzülüyor musunuz?
Çevrenizdekilere söylemek için hazırladığınız güzel cümleler yoksa şimdiden hazırlayın. Çünkü çevrenizdeki herkes yaşlanıyor olmanızdan dolayı sizden hayatla ilgili bazı cümleler bekliyor. Onlar bekliyor çünkü siz yaşlanıyorsunuz. Yaşlanırken yaşadıklarınız onlar için önemli. Peki düşünüyor musunuz hiç yaşlanmadan önceki yaşadıklarınız. Bunca zamandır yaptıklarınızı. Bütün bunlardan dolayı pişmanlıklarınızı ve sizi yücelten duygularınızı yani hiç uzun süre sessiz kalıp bunları düşündünüz mü? Ama üzülmeyin çevrenizdeki herkes yaşlanacak bir gün. Herkes sizin gibi hissedecek kendini. Şuan yaşadığınız duyguları anlatın deseler neler anlatırdınız kim bilir. Kayıp gidiyor her şey. Bugün üzerine titredikleriniz yarın hayatın içinde yer edinmiş bireyler olarak çıkıyor karşınıza. Onlar için yapmaktan vazgeçtiğiniz, ertelediğiniz,onları düşünerek iptal ettiğiniz bütün şeyleri düşünün. Birde düşününki size bir şans verildi ve birkaç günlüğüne 20 yıl öncesine dönme imkanı buldunuz. Neler yapardınız? Birkaç günlüğüne neler yapmak isterdiniz? Sırf bişeyler yazmak için değil gerçekten o birkaç güne neleri sığdırıp yaşamak isterdiniz.

Mutsuz Kraliçenin Hikayesi-4(VE MUTLU SON)

| 14 March 2007 01:20

Yaz gelmişti sonunda.Çok mutluydu kraliçe…Evet artık mutluydu,herkes mutlu olmasını istedikten sonra niye mutlu olmasındı ki…

Yaz gelmişti…Cem Karaca’nın “Bu Biçim” şarkısını dinlerken,içini bir yandan huzurla doldurup biryandan da hüzün takviye ediyordu.
….
Hiçbir kadın hiçbir erkeği ve hiçbir erkek hiçbir kadını
Bu biçim bu biçim sevmedi
Yokluğu ekmeğe katık edip sevgiyi açlığa eklemedi
Gözyaşlarının hiçbir teki bu biçim düşmedi
….
Neden hüzünlüydü?Bütün insanlar hüzünden kaçarken mutsuz kraliçe seviyordu bazen hüzünlü olmayı,seviyordu duygulanıp gözünden iki damla yaş akıtmayı,hüzün anlarında dudaklarında beliren gülümsemeyi de çok seviyordu.Çiceği,böceği,herşeyi seviyordu artık,10 yaşına gelmiş kocaman kızını,onun babasını ve yaz aylarını… “Mutsuz Kraliçe” diye adlandırılmamalıydı şimdi,dudaklarındaki gülümsemede,arada sırada akıttığı iki damla göz yaşında saklıydı huzuru ve mutluluğu mutlu kraliçenin.Sevenleri mutlu olmasını istemişlerdi,hüzün yakışmıyordu onun masum yüzüne.Ne olur mutlu olsun kraliçe artık demişlerdi.

Yaşlanmak ve ölüm üzerine bir deneme

prenstenes | 03 March 2006 10:17

Alnımızda günlük tutan yaşamın yazdıkları giderek daha çok okunur hale geliyor da biz insanlar yaşlanmak diyoruz. İnsan empatiyi, diğer insanların da haklı olma ihtimalini, olaylara onların gözlüğünü takarak bakabilmeyi, ne yazık, yaşı ilerledikçe anlıyor. Buna da olgunlaşmak diyoruz.

Hatalarını silecek silgi yapmaya girişiyor bir yaştan sonra insan. Sonra da icadını bitiremeden, bitirebilse de diğerleriyle paylaşamadan göçüyor. Ardında bıraktığı günlük varsa “göçük altından çıkarılan”, öğreniyoruz. Öğreniyoruz da bir şey mi değişiyor? Herşeyin bir zamanı var ne yazık. Şu yaramaz şair yaşam bir öyle bir yerde kırıyor ki kalemini en büyük dersi, belki en sevdiğini kaybettiğinde, en çok istediği şey gerçekleşmediğinde alıyor. Sabır da öğrenilen bir şey. Onca yıl damarında devinen “deli kan” akacak bir mecra bulamamaktan yoruluyor mu ne?

terstepki… beni zorluyor

kumsal-bildirgec | 19 January 2006 15:00

hayatta haksız yere olduğunu düşündüğüm ters tepkiler beni zorluyor, fakat bu halle başa çıkmayı öğrenirsem de yaşlanmaya biraz daha yaklaşıyorum sanıyorum. İşte böyle bir de annemlerin muhabbet kuşu ölmüş bir kardeş daha gitti.