Mars çikolatalarının ilk olarak Yeni Zelanda‘da gösterime sunduğu reklam panoları Richard Maddocks tarafından düşünüldü, Stephen Roke tarafından fotoğraflandı. Yakında tüm avrupa yollarında görünecek olan bu reklam yine ülkemizde olmayacaklar arasında.
sizce bu sitenin teknik altyapısı böyle bir yerde (burada orjinal rusça sayfa mevcut) kurulu olup. tüm site orada hazırlanıp oradan yayınlanıyor olabilir mi? önce gözlerime inanamadım.
ama sonra anladım ki adamlar ciddi ciddi siteyi hazırladıkları yerin ve ekipmanın fotoğraflarını çekip yayınlamışlar. rus insanının ksıtlı şartlar altında neler başarabileceğini görünce gerçekten korktum amerikanın niye zamanında o kadar ruslarlardan çekindiklerini daha iyi anladım. bu arada mekanın dekarosyonuna dikkat arkadaşlar duvar renleri, bordürler vs. 😉
not: online çeviri çalışmassa buraya orjinal rusça linki yapıştırıp, rusça-ingilizce çeviriyi seçip deneyebilirsiniz.
Nike Speed yeni reklam panolarıyla çok ilgi çekiyor. Yine ülkemizde göremediğimiz bu panolarda atletizm sporu ve sporcuları konu edinilmiş. Nike Speed, birçok atletizm klübünün, federasyonunun ve sporcusunun spor ekipmanları desteğini sağlıyor.
Volkswagen yeni modeli Phaeton için çok ilginç bir reklam hazırlamış. Reklamın sloganı: “What hands can do?” Şuradan izleyebilirsiniz. Phaeton özellikle 6 silindirli motor seçenekleriyle çok ilgi çekiyor.
Bazi reklamlar bildiğiniz üzre ülkemizde yayınlanmıyor yada dergilerde, sokak panolarında görülmüyor. Eğer ben gözden kaçırmadıysam, bu reklam da ülkemizde göremediklerimiz arasında.
Volkswagen‘in efsane modellerinden Passat‘in yeni çıkan Wagon versiyonu için kullanılan reklam çok hoş. Biraz özgürlüğü biraz da rahatlığı yansıtıyor. Orjinal resmi için buyrun.
“when homeless take over the world” adlı bir site evsizler dünyayı ele geçirse ne olurdu sorusuna yanıt aramış. Hatta bununla ilgili bir komplo teorileri bile var. Diyorlar ki, “Biyolojik bir savaşın veya yolunu şaşırmış bilim öğrencilerinin bir salgın hastalığı dünyaya yayması an meselesi. Bunun ardından çok kan akacak, ölümler gerçekleşecek ve yıkım durdurulamayacak. Bu salgına rağmen yaşamını sadece “karton insanları (cardboard people)” sürdürebilecek. Yıllarca acı çekerek onlar, bağışıklık kazandılar. Ve artık onlar dünyaya hükmedecek ve karton, altınımız olacak.“
