Saçlarından da kırık hayatında elini kesmeyen tek bir tercihin kalmamış. Öykündüğünün ne olduğunu bilmediğin gibi serzenişte bulunmanın da kanlı çözümlerden başka hiçbir şey getirmediğini görüyorsun. Acı, çok acı.
Elmalarla armutların toplanamayacağı yönündeki ilkokul öğretisinin sağlaması gibi sanki, iki yanlış insandan bir doğru ilişkinin doğmayışı; başka başka yarımlardan tek bir tamın çıkmayacağı ortada. Acı, çok acı.
Abaküste yanlışlarını sayıyorsun her gece. Bir sınav sistemindekinden ne kadar da öte oysa gerçek hayattaki hesap; 4 yanlış değil bir doğruyu götüren, sensin, ta kendin. Getir(e)medikten sonra götür(ebil)eceğin bir doğrun bile yok üstelik. Biliyorsun da sonraki eyleme hazırlıksızsın. Sanmaz oluyorsun, eminsin artık, şaşalı bir korkak, yalandan bir cengâversin. Acı, çok acı.