bildirgec.org

http://www.bluemarsonline.com/

Herhangi bir program indirmeden tarayıcıdan kullanılabilen nadir sanal dünyalardan yoğurtistan bugün sanal dünyalar fuarı Engage Expo’da New York’da 3 boyutlu motorunu tanıtacak. Üstelik görüyoruz ki fuarın sponsorları arasında da varlar.Geçtiğimiz Eylül gigaom, yogurtistan’ı yeni sanal dünyalar arasında dikkat çekici 3 projeden biri olarak duyurmuştu.

Yoğurtistan’ın diğer sanal dünyalardan 3 büyük farkı var:

1. browser’dan oynanabiliyor. kendi 3 boyutlu flash motoru var.
2. oyunda harcadığınız para ya da kattığınız değer karşılığında yoğurt inc.’den yani oyunu üreten şirketten hisse sahibi oluyorsunuz. (nasıl olacak bilemiyoruz, heyecanla bekliyoruz)
3. Action Script 3.0 ile herkes yogurtistan için aplikasyonlar hazırlayabilecek. (secondlife’ta bunu yapmak için ayrı bir dil öğrenmek gerekiyor diye biliyorum)

Dünyanın pek çok yerinde ekonomik kriz yaşanmasına rağmen bu, yatırım yapılabilecek alanların olmadığı anlamına gelmiyor. Sanal Dünyalar Yönetimi‘ne göre 2008 yılında Gaia Online, PlayFish, Turbine ve diğerlerine toplamda 594 milyon dolar yatırım yapıldı.

Geçen her finansal çeyrekte, bu alana yapılan yatırımların oranı aslında azalmış. 2008’in dördüncü çeyreğinde 101 milyon dolarlık yatırım; sanal dünyalarla ilgili iş yapan 13 şirkete aktarılmı. Üçüncü çeyrekte bu rakam 148.5 milyon dolar, ikinci çeyrekte 161 milyon dolar, birinci çeyrekte ise 184 milyon dolar olarak gerçekleştirilmiş. Her ne kadar yatırım yapılan miktar zaman geçtiktçe, ekonomik krize de bağlı olarak azalmaya devam etmiş olsa da, toplamda gözlenen yaklaşık 600 milyon dolarlık bu rakam, salan dünya alanının ne kadar önemli olduğunu ve halen bu alana yatırım yapılabileceğini gösteriyor.

Google Lively Logo

Daha önce Bildirgeç’te şurada bahsedilen, 2008 temmuzunda yayına başlayan Google Lively 3 boyutlu sanal dünya pastasından nasibini alamamış olacak ki şu günlerde google ofisinin bloğunda Google Lively‘nin kapatılması düşünüldüğü belirtiliyor. Anlaşılan o ki second life pastayı bırakmıyor.

Yalan dünyada sanal dünyalar yaratmak, “sanal” denen şeyin varlığından beri mütemadiyen zorlanan bir fikir. Lakin bir türlü yolu, yordamı oturtulamıyor. Yüzlerce girişim arasında üç beş tane anca sayarız – ki bunlardan biri Second Life olur. Tabii “herifler yapmış abi…” der sonra maç özetleri izlemeye devam ederiz.

Lakin Türkiye’de de güzel şeyler oluyor be Ali Sami… Misal Sanalika.

Sanalika

Yeniden hayata gelseydiniz nasil yasamak isterdiniz? “Second Life” (Ikinci Hayat) internette hizla kullanici sayisi artan real-time, interaktif bir dunya sunuyor. Ustelik scripti Open Source olarak sunan bu ortamin yaraticisi Linden Labs, herkesin programin gelismesinde katkisini bekliyor. Second Life’da kendi avatarinizin fiziksel goruntusunu siz secebilir, cevresi sularla cevrili birkac kita ve adalardan olusan bu sanal dunyada arsa satin alabilir, kendi evinizi kurabilirsiniz. Mobilyadan otomobile kadar kendiniz tasarlayabilir ya da bir alisveris merkezinden satin alabilirsiniz. Deniz kiyilarina tatile gidebilir, sectiginiz arkadaslarinizla barda icebilir, dans edebilir, romantik olabilirsiniz. Hersey ekrandaki menulerden size sunulan secenekleri mouse’la secmenizle gerceklesiyor. Zamanla objeleri yaratmayi, tutup birakmayi, belli yerlere yerlestirmeyi ogreniyorsunuz. Bir yerden bir yere “teleport” denen bir sanal ulasim sistemiyle aninda ulasabiliyor, sonra ya yuruyerek, ya kosarak bazen de ucarak (!) cevreyi kesfedebiliyorsunuz. Insanlarla haberlesme, arkadas edinme (networking) yine klavye uzerinden chat yaparak ya da mesaj yollayarak oluyor. Bu da normal yuzyuze konusmanin yerini alamiyor elbette.
Daha ilginc tarafi, IBM gibi buyuk firmalarin (herkese acik olmasa da) adalarina gidip IBM ile ilgili bilgiler elde edebilir, sanal konferanslara katilabilirsiniz. Buyuk firmalarin insanlarin davranissal verilerini bu yolla toplayacagi, insan kaynaklarinin burada mulakat yapacagi olasiliklari akla geliyor. Hatta daha ileri gidilip, guvenli sistemler saglanbilirse insanlar tasarimlarini, buluslarini burada tartisip simule edebilirler. Elbette bunun zihni mulkiyet (IP) boyutu nasil gudulur, o ayri konu.