bildirgec.org

uyuşturucu hakkında tüm yazılar

Jason Statham’la sınırsız aksiyon : Crank (Tetikçi)

gorcun | 30 April 2009 15:37

Crank
Crank

Yeni dönem aksiyon yıldızı Jason Statham‘ın başrolde olduğu bu bol adrenalinli, bol aksiyonlu film Crank (Tetikçi) 2 genç yönetmen tarafından (Mark Neveldine, Brian Taylor) senaryosu da birlikte yazılarak çekilmiş. Film tetikçi Chev Chelios (Jason Statham)‘un dairesinde uyanıp düşmanları tarafından kendisine zehir enjekte edildiğini öğrenmesiyle başlıyor.
Bu dakikadan itibaren panzehiri bulup iyileşmek için koşturmaya başlayan tetikçi bir daha durmamak üzere yola çıkıyor. Bu arada doktoruyla da telefonla görüşen Chelios eğer vücundundaki adrenalin azalırsa zehirin vücuduna daha hızlı yayılacağını ve ölümünün daha çabuk olacağını öğreniyor. Bu da Chelios ‘un hayatta kalmak için yapacağı şeylere sınır koymamasını sağlıyor. Ortayada son derece ilginç görüntüler çıkıyor.

Crank
Crank

Kız arkadaşı Eve (Amy Smart)‘yi de unutmayan Chelios yaşadığı aksiyonun içine onuda katarak yaşananların daha renkli olmasını sağlıyor. Tetikçi aksiyon filmi olarak değerlendirildiğinde hakkını sonuna kadar veren bir film.

25th Hour (2002)

queennothing | 06 March 2009 12:14

Uyuşturucu satıcısı Monty Brogan, genç sevgilisi Naturelle ile birlikte yaşamaktadır. Yıllardır polise yakalanmadan işlerini sürdüren Monty‘nin evi, polis baskınına uğrar ve polisin baktığı tek yer uyuşturucuların bulunduğu kanepe altı olur. Polis tarafından açığa çıkarılan Monty, Naturelle‘den başka kimsenin uyuşturucuların yerini bilmediğini biliyordur ve kendisini Naturelle‘in ihbar edebileceğini düşünür.

Mahkeme Monty‘ye 7 yıl hapis cezası verir ve cezanın başlamasına sadece 24 saat kalmıştır.

Fear And Loathing in Las Vegas

mnc | 30 January 2009 09:52

Tam bir anlam karmaşası film olan Fear And Loathing in Las Vegas (artık Falilv diyeceğim) ya da Türkçe ismi ile Las Vegas’ta Korku ve Nefret kesinlikle ilginç ve bilindik filmlerin dışında bir film.

Bir Terry Gilliam filmi olan Falilv’in başrollerini ise Johnny Depp (Raoul Duke) ve Benicio Del Toro(Dr. Gonzo) paylaşıyorlar, aslında film için Marlon Brando ve Jack Nicholson düşünülmüş ama yaşlı oldukları için yer alamamışlar. 60’lar sonrasını anlatan filmin konusu işe şöyle, Raoul, Las Vegas’a portekizli bir fotoğrafçıdan yarışlar ile ilgili haber ve fotoğraf almak için avukatı ile yola çıkmış olan bir gazetecidir, ancak Raoul uyuşturucu müptelasıdır ve avukatının da kendisinden farkı yoktur, üstelik arabalarının bagajları ise 7’den 70’e çeşit çeşit uyuşturucu doludur, macera boyunca yaşadıkları her olay aldıkları uyuşturucunun etkisiyle kabus gibidirler ve sürekli sanrılarına göre hareket ederler.

Takip edildiklerini, zannederler, yoldan adıkları otostopçuya kendilerini normal gibi göstermeye çalışırlar, ancak yeterince korkutuculardır zaten.

Taş Devri Ve Uyuşturucu

murti37 | 21 October 2008 15:47

Taş Devri ile ilgili araştırmalar hergeçen gün sürüyor. Bazı bilim adamları Taş Devri’nde de uyuşturucu vardı ve insanlar tarafından kullanılıyordu şeklindeki iddialarını hala devam ettirmekte. Bunu daha sağlam bir temele oturttuklarını ifade eden bilim adamlarının görüşleri hakkında daha fazla detay için lütfen tıklayın.

İlk İnsan ve Uyuşturucu
İlk İnsan ve Uyuşturucu

Geceyarısı Ekspresi

emrextreme | 04 October 2008 09:37

Geceyarısı Ekspresi

Yönetmen : Alan Parker

Oyuncular : Brad Davis, Irene Miracle, Bo Hopkins, Paolo Bonacelli, Paul L. Smith

-Özet-

Film Billy Hayes‘in uyuşturucu madde kaçırırken havaalanınında yakalanmasıyla başlıyor. Mahkeme sadece taşıma suçundan yargılayıp 4 sene hapis cezası veriyor. Daha sonra bu hapis cezası 4 sene sonunda, çıkmasına 53 gün kala 30 yıla çevriliyor. Billy’de bunun üzerine ağzına geleni söyleyip hapse geri dönüyor. Daha sonra çaycının üzerinde uyuşturucu buluyorlar. Çaycı suçu Billy’nin arkadaşına atıyor. Bunun üzerine Billy galeyana gelip çaycının dilini ısırarak koparıyor. Billy’yi delilerin tutulduğu ayrı bir bölüme alıyorlar. Daha sonra Billy’nin kız arkadaşı Billy’e fotoğraf albümü içinde saklı bir miktar para getiriyor. Billy bunu rüşvet olarak kaçmak için kullanıyor. Gardiyan parayı alıyor fakat kaçmasına izin vermiyor. Bir odaya götürüp dövmeye başlıyor. İtişme sonucu gardiyanın kafasına askılık girip ölüyor. Billy de hapishaneden kaçıyor.

Konu olarak aslında klişe gibi dursa da anlatım tekniği olarak çok etkileyici bir film. Olayları dramatize etme biçimi çok başarılı. Adama gerçekten acıyorsunuz. Ben filmi çok başarılı buldum. Peki bu kadar güzel bir filmde ki yanlışlıklar neler?

– Birincisi başta gerçek bir hikayeye dayalı demesi fakat kitabı okuduktan sonra filmin %80’inin kurgu olduğunun anlaşılması.
– Filmin en başındaki Kıbrıs kuşatmasıyla ilgili diyalog (henüz film başlamadan geçen)
– Türkçe konuşulması gereken bazı yerlerin Maltaca konuşulması
– Çoğu yerdeki Türkçe konuşmaların anlaşılmaz olması
– Mahkum olan Türklerin canavar gibi gösterilmesi
– Hapishanede mahkumlar birbirini arkadan bıçaklayıp kaçıyorlar. Bunun adı da Türk intikamıymış.
– Meşhur mahkeme sahnesinin tamamı (muhtemelen yapımcıların özel isteği gibi geldi bana)
– Deli koğuşunun zombi mahzeni gibi olması
– Kaçma sahnesinin çok basit olması

Uyuşturucu ile tanışmayın…

EDVARENTE | 17 August 2008 11:00

Nice tazeler gülünü açamadan solar. Uyuşturucu bunu hep yapar. İlk başta sadece merakla başlar. Sonrasında esir alır.Uyuşturucu krizi geçiren birine şahit oldum korkunç bir manzaraydı. Daha 19-20 yaşlarında sadece ve kendini bilmez durumdaydı. Onu hastaneye götürmeye çalışanlara direniyordu. Kendisi için kurtuluşun ne olduğunu bile bilemeyecek durumdaydı.Gözyaşlarıma hâkim olamadım. Bir ben değildim ağlayan, oradaki o sahneyi görenlerin birçoğu ona yardım etmek isteyip, yardım edememenin çaresizliği ile ağladı.Ona söylenen sözleri anlayamayacak haldeydi, kimseyi duymuyordu sanırım. En çok annesinin o ezik duruşu yıktı beni. Evladı yerlerde debeleniyor ama o “yavrum, canım kızım ne olur kendine gel” diye bağırarak ağlamaktan ve dövünmekten başka bir şey yapamıyordu.
Evladı gözünün önünde erir de hangi ana yüreği buna dayanabilir ki?

Requiem For A Dream (eleştiri)

binyatisa | 01 July 2008 10:04

Requiem for a dream
Requiem for a dream

Requiem for a dream(Bir Rüya İçin Ağıt), 2000 ABD yapımı bağımsız bir film. Filmin temelini Hubert Selby’nin bir romanı oluşturuyor, sinemaya uyarlanması ise Darren Aronofsky tarafından gerçekleştirilmiş.

Sara Goldfarb
Sara Goldfarb

Filmin çok temiz bir hikayesi vardır, bağımlılıkların insan üzerindeki etkilerinden bahseder. Mesajının bu kadar açık ve net olması ve bunu insanın gözüne gözüne sokması bir çok defa eleştiriye maruz olsa da özellikle uyuşturucu bağımlılığı üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biridir. Bağımlılık konusu iki kanaldan incelenir: Sara Goldfarb karakteri, yaşlılığının ve yalnızlığının sonucu olarak televizyona ve televizyon yayınlarına bağlanmıştır. Bağımlılık televizyonda yayımlanan bir yarışmaya katılma amacına dönüşür ve karakter bunu bir saplantı haline getirir. Bunun içinse çok beğendiği bir elbisesini giyemeli ve yarışmaya girmelidir. Bu yüzden çeşitli çareler arar ve çözümü ilaçlarda bulur. Bu zihninde bir takım kaymalara sebep olur ve kendisini televizyonun içerisinde görmeye başlar.

Marion ve Harry
Marion ve Harry

Diğer bir hikaye de Sara’nın oğlu Harry(Jared Leto) ve onun kız arkadaşı Marion (Jennifer Connelly) çevresinde geçer. İki genç de uyuşturucu bağımlısıdır ve sokakta uyuşturucu satışının yavaşlaması ile sıkıntıya düşerler. Harry bir arkadaşını yanına alarak uyuşturucu aramak için başka bir şehre gider, Marion ise uyuşturucu alabilmek için cinsel ilişki karşılığı uyuşturucu veren bir adamı ziyarete karar verir. Bu süreç yaşanırken filmde bu iki gencin hayatlarının dibinde oldukları sahneleri görürüz. Filmin can alıcı sahneleri başlamıştır.

Film üç parçadır, herşeyin biraz daha düzgün olduğu “Yaz – Summer”, düşüşün başladığı “Fall – Sonbahar” ve “Kış – Winter”. Kış bölümünde Marion, kendisini bir partiye davet eden uyuşturucu dağıtıcısının teklifine kendini kaptırır, Harry bir sağlık kuruluşundadır ve annesi de hastaneye kaldırılmaktadır. Requiem for a Dream’i hayatınız boyunca unutulmayacak bir film yapan ise bu son sahnelerdir.