Her ne kadar yazının başlığı gazete başlıgı gibi olsada bu yeni ürüne bundan daha iyi bir isim verilmeyecegini düşünüyorum.
Her ne kadar yazının başlığı gazete başlıgı gibi olsada bu yeni ürüne bundan daha iyi bir isim verilmeyecegini düşünüyorum.
Kravatlar gün içinde hareketlerimiz nedeniyle buruşurlar ve hiç kimse buruşuk bir kravlatla bir gün geçirmek istemez. Ama artık istediğiniz zaman kravatınızı rahatlıkla ütüleyip eski haline getirebileceksiniz.
Goal Orientation’ın tasarladığı The Stick Pin Iron sayesinde kravatlarınızı ütülemek artık çok kolay ve zahmetsiz. Üstelik bu ütünün genişliği neredekse kravatınız kadar.
Yukarıdaki resinde de görebileceğiniz gibi The Stick Pin Iron’ın kullanımı çok rahat. Ürünü tek bir güç düğmesiyle açıyorsnuz ve aşağıdaki resimdeki gibi eğer ürün açıksa ışık açık, ürün kapalıysa ışık da kapalı oluyor.
Bugüne kadar hayatıma giren hiç kimsenin ütü yapmayı sevdiğini görmedim. Şahsen de severek yaptığım bir şey değil. Bir de birikirse tam bir kabus oluyor. Hele o kafasına göre takılan ve genelde bozulmaya meyilli ütü masaları yok mu…
Ütü masaları bugüne kadar sadece çamaşırlarınızı üstünde tutmaya yaradılar. Ama bu misyonları yeni zamazingomuzla değişmek üzere. Leifheit StarLine Airbase olarak anılan bu masa size ütüde resmen yardım ediyor. Gayet basit işlemlerle güzel sonuçlar çıkaran bu icatçık ütüye ayırdığınız zamanı kısaltmayı hedeflemiş.
Mantık olarak eğlence merkezlerinde “hava hokeyi” diye anılan sistemin ütü masasına entegresi diyebiliriz. Yüzeyinde üfleme ve emme gibi iki işlevi barındırıyor. Emme işlevi giysilerinizi masaya sabitleyip daha rahat bir şekilde kaymadan ütü yapmanıza yardımcı olurken inatçı kırışıklıklarda buharın direk içinden geçip masanın aşağısına gitmesine izin verdiği için daha kolay açılmaya yarıyor.
Öğrenci evlerindeki ütü muhabbetlerinin ne kadar can sıkıcı olduğunu her üniversite mezunu genç mutlaka tatmıştır. İşte bu noktada aynı soruna canı sıkılan tasarımcı Lisa Töpfer, bizlere öğrenci işi bir ütü tasarlamış.
Bu küçük ütü, kendi tahtasıyla beraber geliyor ve kısa zamanda kuruluma hazır oluyor. diğer konvansiyonel ütüler kadar çok fonksiyonlu olmasa da, işinizi görecek bir çözüm yaratıyor.
Electrolux son günlerde sınırları zorlayan tasarımlara imza atıyor. Bu seferki tasarımlarında ise, duvara monte edilmiş bir şekilde duran ve kendisine yaklaştırılan kıyafeti RFID teknolojisi ile tanıyıp, ona uygun buhar işlemini yaparak temizleyen bir sistemi konsept olarak oluşturmuşlar. Kaynak
Televizyonda… Doğrudan satış reklamları vardı. Hani gür sesli, aslında yaşamının her anında acayip enerjik ve neşeli olduğu görüntüsünü veren adamlar sunar, malı pazarlar ya, onlardan. Adam acayip neşesiyle ve gür sesiyle çıkıp “Merhaba Mary, bugün size çok yarayışlı bir alet tanıtacağız, gözlerinize inanamayacaksınız” kabilinden bir iki söz söyledi. Alet, ucundan buhar çıkan, bir hortumla omza asılabilecek minik bir tanka bağlanan bir aletti. Verdiği buhar da tazyikli değildi. Biraz çıkıyor işte ucundan. Ütü yapmaya yarıyordu. Mesela duvarda asılı perdeyi bile, hiç indirmeden, buhar tutarak ütüleyebiliyordunuz.Sadece bu kadar mı? Gel Mary, bak şimdi: Yatağımızda değil öyle bir-iki tane, milyonlarca “mayt” vardı ve bu maytlar örümcek familyasındandı. Bu sırada kadın adamın kaldırdığı yastığın altından bir mayt resmi çıkınca çok şaşırmış gibi iki elini yüzüne dayayıp çığlık attı.
Resim, gözle görülmeyen maytların milyon kez büyütülmüş haliydi. Stüdyoda ne kadar kadın varsa hayret ve korku nidaları koyverdiler. İşte bu alet verdiği buhar sayesinde maytların kökünü kazıyordu.
“Bana bir daha çiçek alma lütfen, midemi bulandırıyor, bakamıyorum.”dedi. Neden? diye sordum.
“Bana insanları çağrıştırıyor, bir vazo içinde sınırları belirlenmiş, özgürlüğü kısıtlanmış, doğa ile bağı olmayan, süresi önceden tahmin edilebilen bir ömür biçilmiş, önceleri güzel gözüken ve kokan daha sonra solup çürüyen ve kötü kokan….”
“Haklısın. Bebekler ne kadar güzel kokar, yaşlılar tüm ömrün birikmiş günahı üstüne sinmiş gibi… Peki saksıdaki çiçekler. Ömürleri ve sonları daha belirsiz?”
“Onlarda hemen hemen aynı, nasıl bir nihayete varacağı ona ne verildiğine bağlı. Keza doğa ile bağı gene kopuk.”
Otel ütüleri genede berbattır tabii 4 veya 5 yıldızlı bir otelde kalmıyorsanız. Bundan sıkılan tatilciler genelde kendi ütülerini getirirler ama ütüler genelde şekilsiz olduklarından oldukça sorun olurlar. İşte bu sorunun çözümü “Portable Iron“
Bu ince kutu raylı mekanizmasıyla açılıp portatif bu ütüye dönüşüyor ayrıca akülü olması onu tam anlamıyla taşınabilir yapıyor.
Ütü yapmayı sever misiniz? Ben severim. Bazen tembellik edip ütülenecek giysileri bu küçük dağları ben yarattım kabilinden biriktirdiğim olur ama eninde sonunda kolları sıvayıp üstesinden gelirim hepsinin. Oysa ev işi sevmem; süpürmek, toz almak, çamaşır hele hele bulaşık yıkamak ve dahi yemek yapmak oldum olası ertelediğim hani neredeyse evi şey götürecek seviyeye getirdiğim işlerdendir. Ütü yapmak dışında. Gecenin bir vakti ya da sabahın beşinde – altısında ütü yapasımın geldiği vâkidir.
Az önce de ütü yaptım zaten, kızımın giysilerini, eşimin gömleklerini bir güzel ütüledim. Ve düşündüm… Lise zamanlarında da okul formamı ben ütülediğim için geçmişten gelen bir el alışkanlığı ile mi bana zor gelmiyor ütü yapmak? Ya da üniversitede ailemden uzakta yaşadığım ve her işimi kendim yapmak zorunda olduğum için o zamandan kazanılmış bir beceri mi acaba? Oysa çamaşır, bulaşık ve dahi yemek de erinmemem gereken işler olmalı değil mi bu durumda? Neden ütü yapmak başka kefede diğerleri başka?
marvel‘in tanınmış karakterlerinden demir adam, 2 mayısta sahneleri ütülemeye hazırlanıyor.