bildirgec.org

utanma hakkında tüm yazılar

Popo terine son!!!

Beacool | 21 August 2010 14:34

Popo terine son!!!

Gülmeyin! Arkanızda gözünüz yok...
Gülmeyin! Arkanızda gözünüz yok…

Yazın yavaş yavaş gülen yüzünü bize ters çevirdiği bu dönemde İzmir gibi sıcak (ve güzel) bir şehirde yaşayanların halen oturdukları yerde terlemeleri devam ediyor. Bilakis iş başında sürekli oturmak zorunda kalan kişilerin başına gelen bu sıkıntı günün ilerleyen saatlerinde pestile dönmüş bir arka tampon daha da ile çekilmez oluyor…

Çalışma şekli...
Çalışma şekli…

Bulunan ortamda klima filan çalışsa dahi sürekli üzerinde oturduğunuz bölgeye çok bir etkisi olmamasının yanında birçok işyeri uzun süreli klima serinliğine bile izin vermemekte. Bu noktada size tanıtacağım ürünümüz belki sizi tamamen serinletemiyor ama en azından hassas bölgelerinizin elma yanaklarının yapısına ters bir şekilde üfleyerek serinletip rahatlık sağlıyor.

vazelin

Thing | 20 February 2009 10:35

http://www.fikrasi.com/vazelin-5912.htm

Zerâfet İstanbul’du…

GRAFTONCUN | 05 August 2008 09:54

• Güzel bir o kadar alımlı, pozitif elektriği ile girdiği ortamda tüm nazarları üzerine çeken mağrur ve kırılgan, utangaç bakışları ile başka bakışlarla çarpışmamak için gözünü yerden nadiren kaldırıyor. Kariyeri ve âdab-ı muâşeret paralelindeki tavırları ile kendini çoktan ispatlamış..
• Uzun zaman olmuştu, kalabalık bir ortama girmeyeli. Yakın arkadaşının ısrarlarına duyarsız kalamadı. Birlikte dışarı çıkacak ve hava alacaklardı. Zûl geliyordu, kabuğunda sıyrılmak, insanlarla bir arada olmak. ”O” odasında yalnız ağlamayı seviyordu. Gözyaşları mahremiydi, el sürdürmezdi. Gururu icâzet vermedi. Ağlamak zayıflık diye öğretilmişti, hiç zayıflık yapmadı öğretileni iyi öğrenmiş ama bedellerini de ödemişti. Zayıf değilsen ya da kendini zayıf hissettiğin anlarını paylaşmazsan gözyaşlarını kuru bir mendille silmeye mahkûmsundur. İşte bu yüzden sırf bu yüzden “O”’nun gözyaşını silen hiç olmadı…
• Vakit gelmişti, zûl geldiğini hissettirmeden güzel bir gece yaşamak istiyordu. Ortama girdiklerinde nazarlar ona dokunmuştu, süzüyordu inceden inceye…