bildirgec.org

http://www.taraf.com.tr/haber.asp?id=19121

insanların beynine olaylar,kişiler (bu liste daha da uzatılabilir) görüntülerle,seslerle,kokularla ya da birçok farklı şekilde yerleşir…ama bence içlerinde en önemlisi koku.öyle bir yerleşir ki bilinç altınıza o kokuyu duyduğunuzda hep aynı duyguyu yaşarsınız ama bir türlü nedenini çözemezsiniz neden o duygular içinde olduğunuzun.
burnunuzun olmadığını düşünebiliyor musunuz?
tad alamamak,nefes alamamak gibi fizikel etkilerinin yanında beynimizdeki olayların, kişilerin arşivlendiği rafların arasındaki esintiden bile mahrum kalabiliriz.gerçekten çok korkunç…

Popüler müzik dünyasına her gün yeni bir ses, yeni bir isim ekleniyor. Ama kaçı durabiliyor kalburun üzerinde, esas mesele bu. Güçlü sesi, aklı başında duruşu, açıklamaları ile ilk albümüyle kendisine bambaşka bir yer edineceğinin sinyallerini vermişti, Betül Demir. Bu albümünden “Taş Duvarlar”, Günahımı Alma”, albümle aynı ismi taşıyan “Ayrılığın El Kitabı” muazzam şarkılardı (Demir’in başarılı yorumunun da altını çizelim elbette).Sonra yaptığı ara albümle de geniş kitlelere ulaştı. Aşkın Nur Yengi’den duymaya alıştığımız 90ların kült şarkısı “Başka Bir Şey”i mükemmel yorumladı. Durum böyle olunca Betül Demir’in çıtası ve kendisinden beklenenler günbegün arttı……Ve ben açıkçası Betül Demir’in yeni bir albüm yapacağını öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Albümün çıkış parçasını hele ki albümünü baştan aşağı dinleyince hayâl kırıklığına uğradığımı söylersem yalan olmaz. Albümün ilk şarkısı “Süper”, zaten video müzik kanallarında epeydir dönüyor, muhakkak rastlamışsınızdır. Albümün ilk iki şarkısı olan “Süper” ve “Bir Ara”yı keyifle dinledim ama maalesef albümün geri kalan onüç şarkısı için aynı yorumu yapabilmek, güç.Tamam “Süper (söz-müzik: Sude Bilge Demir)” keyifli, hareketli bir şarkı ama Betül Demir’i on sene sonrasına bu şarkı taşımaz! Sanatçının kardeşi Sude Bilge Demir esasen başarılı birçok şarkıya imza atan, umut vadeden, üretken ve genç bir isim. Üstelik ablasının son albümünün yarısı söz ve müzikleriyle kendisine emanet. Ne diyelim, umutlarımız başka bahara…Demir son albümünde, Fettah Canla (Aşk Bekliyor), Sinan Akçılla (Uzak Uzak) ve yine Güven Baranla (Kimle Olursan Ol) çalışmış. Bir de Sezen Aksu şarkısı var: Yeter…

YALANCI İNTERNET

MSN YÜZÜNDEN İNTİHARA KALKIŞTI

Erkekler kendilerini bildiklerinden beri serbestler. Evli ya da bekar bir farkları yok. Sürekli dışarıdalar ya, gözleri de dışarıda.

Cep telefonu ve internet icat edildikten sonra, silahın icat edilmesi ile bozulan mertlik, daha da bozularak tamir edilemez hale geldi.

Aşk, dostluk, muhabbet gibi insan iletişimine ait değerler daha da kirletildi. Yalan, hile, aldatma, ikiyüzlülük teknoloji ile birlikte hızla ilerledi.

İş hayatı, Cep telefonu ve internet sayesinde kadınlar da erkeklerin bu dünyasına etkin bir şekilde girmiş oldu.

Karakter olarak kıskanç bir erkeğim. Kıskançlık herkese göre değişir. Ama benim içimde olan bir şey kimse bunu değiştiremez. Neden kıskanmayı güvensizlikle aynı kefeye koyuyorlar onu da anlamıoyrum. İkisi bambaşka şeyler. Ben sevdiğimi kızı kıskanırım hep yanımda olsun isterim. Öyle tanımadığım insanlarla gezmelere tozmalara göndermem. İşim olmaz. Ama nedense yanlış anlaşılıyorum. Bunun açıklamsaını da yaptım tane tane anlattım ama nedense olmuyor. Heralde üste çıkmak için akla gelen en mantıklı şeyi söylüyorlar. Güvensizlik…Nedir yahu bu güven meselesi bir insana ona güvendiğimizi nasıl ispatlayabiliriz ki. Başka insanlarla bir yerlere mi göndermeliyiz. Anlamıyorum anlayamıyorum. Sinirden patlayacak bir haldeyim. Hep aynı mevzu yeniymiş gibi ısıtılıp ısıtılıp önüme konuyor. Bıktım artık yahu daraldım. Burdan bütün herkese sesleniyorum kıskanmak başka birşey güvenmek başka birşey. Allahım yarrabbim sen bana akıl fikir ver. Ya beni al kurtar bu ikilemden. Ya da millete akıl fikir ver.

http://www.smashingmagazine.com/2008/10/15/poverty-lets-make-a-difference/

http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=188096

İşten ayrılmak istediğimi patrona söylemiştim oda bana iş bul öyle çık demişti.Anlatmıştım daha önceki yazımda.İş arkadaşımda kanka gel bi yer açalım dedi.İyi dedi güzel dedi ama ne elde var ne de avuçta.Belki parayı bir yerlerden buluruz diye kirallık dükkanlara baktık.Mağaza için gerekl itakım edavatın fiyatına baktık.Bir sürü şey yaptık ama parayı bulamayınca öyle kalakaldık.Şimdide karar verdik 5-6 ay kadar para biriktirip Alalhın izniyle bir yer açmayı düşünüyoruz.İnşallah hayırlısıyla olur.Artık kendi hayatıma yön vermemin zamanı geldi.Ama az kafamı vurmuyor değilim askerden geldiğim nerdeyse 3 yıl oldu ve ben bu 3 yıl boyunca yedim içtim.Bir birikim yapmadım.Bu süre içerisinde yaptığım en iyi şey bir kaçtane beyaz eşya almak oldu.Başka hiç bir birikimim yok.Yani demem o ki arkadaşlar çok pişmanım.Biriktirme imkanım da ok değilde hemde en iyi şekilde biriktire bilirdim.Eğer ilerde sizde bir şeyler yapmak istiyorsanız ve kimseye muhtaç olmak istemiyorsanız bence bu günden başlayın para biriktirmeye.Parasız hiç bir şey olmuyor.Sonuçta geleceğimiz söz konusu ayda 100 ytl bile olsa atın kenara.Damlaya damlaya göl olur.Çok pişmanım çok.Keşke şu hep konuştuğumuz geçmişe gitme muhabbeti olsada.3 sene öncesine gidip kafama kafama vursam.Yaptığım gereksiz harcamaların haddi hesabı yok.Keşkelerle olmuyor işte pişmanım.Şimdi biliyorum ki geri gelmeyecek o zamanlar.Ama yinede zararın neresinden dönersen kardır artık önüme bakmanın ve planlı projeli haraket etmenin zamanı geldi.Kendi ayaklarımın üstünde durmanın zamanı geldi.Hiç bir şey yapmamaktansa denedim yapamadım demeyi tercih ediyorum.Ve hafta başından itibaren kendime kısıtlamalar getirdim.Eğer bazı şeyler kazanmak istiyorsak bedel ödememiz gerekli.Ben hazırım.Sizde hazır olursanız iyi olur.Gün gelipte ah uh keşke küşke demektense birikim yapmak daha iyidir.

http://www.abhazyam.com/index.php?option=com_content&task=view&id=113&Itemid=1

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10133326.asp?yazarid=249&gid=61&sz=10506