bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Bir işte %100 başarılı olmanın sırrı

bulgurcu | 23 October 2008 18:36

Uzmanlar gene yaptı yapacağını. Artık “Yaptığım işte başarılı olur muyum?” diye kara kara düşünmeye gerek yok. Çünkü bir işte başarılı olmanın sırrını çözdüler. Yapılan araştırma ve toplama işlemleri sonucunda cevaba ulaşmışlar, sonucu da bizim daha iyi anlayabilmemiz için slayt haline getirmişler. İşte tüm sırların yer aldığı slayt gösterisi. Benim görüşüm kesinlikle işe yarayacak değil zaten yarıyor.

Kamp / bölüm I

aRRoGaNTe HoMbRe | 23 October 2008 17:40

Kamp ateşinin sönmeye yüz tutan ışığı, varlığını sürdürmek için son çırpınışlarını sergiliyordu. Vilyım, elindeki uzun sopayla ateşi karıştırdı. Birkaç kıvılcım havada dans edip yok oldular. Canıtın, oturduğu kayadan ani bir hamleyle kalkıp, kollarını iki yana açtı ve uzun uzun gerindi. Bu hareketi öyle uzun sürdü ki, kolları birkaç santimetre uzamış olmalıydı. Yere eğildi ve eline küçük bir taş alıp ateşe fırlattı. Kıvılcımlar bir dans gösterisi daha sundular ve sessiz sedasız sahneden ayrıldılar. Canıtın Vilyım’a döndü.

– Dostum, geç oldu ha. Yatalım artık istersen.
– Git yat sen. Ben biraz daha oturacağım.
– Kevın nerede?
– Çadırda. Horul horul uyuyor bir saattir. Bu sesi duymuyor olamazsın.
– Kamp yapma fikrine önce olumsuz bakmıştım ama beni ikna etmene sevindim. İlk günümüz gayet eğlenceli geçti.
– Daha dur. 4 gün daha buralardayız. Yarın nehir kıyısına inip, balık avlayalım diyorum.
– Güzel fikir. Ayı falan var mıdır acaba?
– Senden ala ayı mı olur oğlum. Varsa da ya senden kaçarlar ya da sen hemen anlaşır bizi bırakıp onlarla gidersin.
– Ho ho ho. Ben yatıyorum. Sen de çok fazla oturma, gidip dinlen. Yarın erken kalkalım.

BEŞ DAKİKALIK KISA FİLM ÖYKÜ ÖZETİ

buklet[pilli_silinen_hesap] | 23 October 2008 15:17

Resim:Mendenez

BEŞ DAKİKALIK KISA FİLM ÖYKÜ ÖZETİYazan:Buklet

Serkan bey,kırk yaşlarında bir erkek çocuk babası ve özel bir şirkette çalışan mimardır.Aynı zamanda,çok kitap okuyan ve evinde bulunmaz bir kütüphaneye sahiptir.

Şirket Bina Çıkışı:Serkan bey,saat altı sularında iş arkadaşı Hilmi bey ile şirket binasından çıkar,cadde boyunca beraber yürür.Cadde üzerinde büyük bir kitap mağazasına girerler.

Türk İnsanı

EfgaN | 23 October 2008 13:27

Söylerlerdi de inanmazdım..

İstanbul’dan Samsun’a seyrediyoruz. Hususi otomobille,, Haftasonu gidip dönmek maksadıyla, iş icâbı gidiyoruz. iki kişiyiz vaktimiz kısıtlı ve kıymetli olduğundan, zaruri ihtiyaçlar dışında durmak yada duraklamak gereksinimi duymuyoruz. Yiyecek, içecek ve yasak olmasına rağmen nikotin ihtiyacımızı araç içinde seyir halinde giderme uğraşındayız.
Sabaha karşı 4 civarı, Anadolunun güzide bir ilinden geçiyoruz. ihtiyaç gidermek aynı anda da elimizi yüzümü yıkamak için bir yer arıyoruz. Sonunda ilerde yanan ışıklar görüyoruz. Yol kenarında bir lokanta, büyük bir yer, duruyoruz. içeriye girdiğimiz de yeni açıldığını anlıyoruz. insanlar temizlik yapma uğraşında.. Zaten sadece bir otobüs ve biz. Otobüsün plakası arapça. Ve etrafından kalabalık insan grubu. Lokanta çalışanlarının konuşmalarından “iranlı” olduklarını anlıyoruz. Çevreyle fazla ilgilenmeden ihtiyacımızı giderip yola çıkma sıkıntısındayız. yarı uykulu!.. Ben önce çıkıyorum wcden aynanın önünde esmer adamlar, arapça konuşuyorlar.
Tuvaletin önünde küçük masa ve sandelyesinde sayıklayan bir amca var, yaşlı kısa boylu. Yaklaştığımı anlıyor ki sirkiniyor doğruluyor sandalyesinde.. Ne kadar amca diye soruyorum. Amca önce yüzüme bakıyor, el işareti ve çatpat olmayan arapçasıyla 750 binlirayı anlatmaya çalışıyor. Amcanın çabasına üstelemiyorum, iki kişiyiz diyorum 1,5 lirayı veriyorum. Olduğum yerde yoldaşımı beklerken, dışarıdan bir ses duyuyoruz,, “iranlı kalmaasınnn”, “otobüs gidiyorrr”.. amca tekrar sandalyesinden doğruluyor, önce aynanın önünde duran iranlılara ve sonra bana, eliyle direksiyon şekli yaparak) ve yine çatpat olmayan arapçasıyla otobüs kalkıyor demek istiyor.
-Amca ben o otobüsle gelmedim
diyorum. Amca önce duruyor bir kaç saniye baktından sonra
-siz onlarla gelmediniz mi oğlum
diyor.
-hayır
diyorum.
-sen Türkmüsün
diyor. Evet amcacım Türküm diyorum biz kendi arabamızla durduk onlarla gelmedik arkadaşımı bekliyorum hayırdır diyorum. Sonra..
Amca elini uzatıyor, gayet ciddi ve doğru bir iş yaparcasına bir tonla
-al oğlum o zaman beşyünbinliranı diyor.
tam anlamıyla şaşıramamışken bile, ne yaptığımın farkında olmadan amcanın uzattığı parayı alıyorum, elimde çevirirken kapıya doğru gidiyorum, tebessüm ederek yoldaşımı bekliyorum. o gelirken Aynanın önünde duran “iranlı”lar amcaya doğru yaklaşıyor ve soruyorlar, ve amca el işaretleri ve çatpat olmayan arapçasıyla yine anlatmaya çalışıyor..
yediyüzellinbinnn:)
iyiki diyorum ülkemde yabancı değilim:)