bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

El’im Ellerin

ceyhunak | 04 January 2009 13:42

Tutsak olan ellerim,
Şimdi nerde ellerin.
“El”lerin mi elim,
Elim el’in mi?
Düşmesin ellerin el’ine,
Diline düşmesin ellerim..
Bilirim ellerim,
Sana en uzak el’in.
Uzanmazsa ellerin,
El’in ellerin olur.

Kalıplaşmış Aşklar bana göre değil.

ceyhunak | 04 January 2009 13:03

Kalıplaşmış Aşklar bana göre değil. Seni seviyorum demeler yetmiyor bana. Neden yetsin ki, hep aynı kelime, aynı vurgu. Beni sevginle mi yargılıyorsun, “seni seviyorum” derken. Yargısız bir Aşk istiyorum o zaman senden beni severken. Bana seni seviyorum da deme aslında, ben bunu da istemiyorum senden, bana seni hissettir yeter. Bana beni ne kadar hissedebiliyorsun bunu sor, ve hissettir kendini. Yanıma yaklaş usulca, tut elimden ve anlat bana seni, seni bana. Şarkı gibi aksın dudaklarından, melodi gibi, nakarat gibi. Kimseyi sevmediğin gibi sev beni, farklı olsun içinde ki ben, sende ki ben gibi. Bir rüya görür gibi, derin ve içten. Hiç gitmediğin bir yere giderken duyduğun heyecan gibi. Beni hissederken heyecanlan ve beni de heyecanlandır. Aşkımız heyecan dolu olsun, biraz da hızlı. Bitmesin diye korkularımız olmasın, biterse biter zaten. Korkumuz; bittiği halde kendimiz kandırıyor olmamız olsun, biten bir şey tekrar yiter mi bilmem. Ben bunu da istemem..
Beni sahiplen; bir eşyan gibi, bir şiir, şarkı, yazı, hep okuduğun bir köşe makalesi gibi, gittiğin market, aldığın bir marka gibi sahiplen beni de. Alışkanlığın olayım; ama vazgeçemediğin alışkanlıklar gibi, anne şefkati, baba ocağı gibi…
Kalıplaşmış olmayalım, esnek ama sabit, farklı ama şeffaf.. Kalıplaşmış Aşk bana göre değil.

Hayat aslında…

| 04 January 2009 12:17

Şimdi olay şu…

Sen koca labutları devirdiğinde sayı aldığını zannediyorsun ya!!!!!!!!!

Yani oyunu aklınca bitirdin, kazandın!!! Bu zafer hissiyatı marifetiylen winner ruhu gezinmeye başlıyor beyninin kıvrımlarında!…

İşte tam da o an!

Yani kendini hayatı yönetebilen bir kahraman olarak görmeye başladığın saniye yeni bir oyun daha çıkıyor karşına…Hayatın yepyeni bir sınavına daha tabi olacaksın yani…

Test-drive yaptın kazandın ya hani…Koşturuveriyorsun sınavın kucağına!!!!!

OKTAY SİNANOĞLU

vanga | 04 January 2009 12:04

http://candandostluk.wordpress.com/2007/04/02/oktay-sinanoglugunumuz-turk-gencligine-soyle-sesleniyor/

yeryüzü güzelliği Gobi Çölü

nazokiraze | 04 January 2009 11:36

Moğolistan, Çin topraklarını da içine alan çok büyük bir çölden bahsetmek istiyorum bugün… Gobi Çölü.

Çöl hayatını çok merak eden ve açıkçası yılan,akrep korkumdan dolayı asla cesaret edemeyecegim( buna uçak korkusunu da ekleyelim) çöl gezilerine çıkamayacak olmanın hüznüyle ancak okuyarak bu meragımı gidermeye çalışıyorum. Nasıl yaşanır, ne yenir, ne içilir, o sıcaga ve soguga nasıl dayanılır, akreplere nasıl tahammül edilir, Türkler geçmişte nasıl yaşamışlar hep benim için soru işareti. Eskiden beri merakım asla uzaydan, bilimkurgudan yana olmamıştır. Sürekli geçmiş, uygarlıklar, tarih öncesi gibi konular ilgimi çekmiştir.O yüzden bir dergide dinazorlarla ilgili sayfalara göz atarken ilgimi çekti Gobi Çölü.