bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Toprakkıran

zoey | 07 January 2009 15:54

Olmakla olmamak arasında
Grinin alanında
Oluverdi
Grilik dumanını sundu ona her çektiği nefeste
ve alınan nefesle verilen nefes her zamanki gibi değişkenliğinde muhafaza ediyordu mevcudiyetini
Ve sen ey adem!
Sana sunulanların dahilinde yaşıyorsan hayatı bence sunduklarını da düşünmelisin…Eşitleme ya da doğru orantı denen bilimsel denklemlerin etiketlemesine mani ol hayatını ve bırak uçurum sunsun sana eşitsizliğin hazzını…
Kanlar dökülmüş çocuklarından bu yana ey adem…
ve diğer çocukların dökmeye devam edecek…Eğer fıtratı buysa bünyelerimizin yazık ki soykırımını yapamadık ademin…

dehşet ziya

koza86 | 07 January 2009 15:37

İstanbul’u dehşetli bir can sıkıntısı içinde bulunca uzayıp gittim..bu şehri sevmez değilim; ama bu ibinetor şehir herşeyi istiyor, kolunu bacaanı ver doymaz. işlediği cinayeti unutmak için vaka mahalinden uzaklaşan adam gibiyim.
hapse girsem, dışardakinden farklı bir ömrüm mü olacak? Öle biyer olacak ki, müstahkem, beni zaptedecek bir kule, bir kuytu..herhangi bir yer. sordum bilenlere; seni mahbes keser dediler.. bizim tekemmül edebilmemiz için, meyl edeceğimiz tek yer vicdanımızla başbaşa kalacağımız bir tecridmiş. buna şiddetle ihtiyacımız varmış. seni tabiata teslim edersek baştan çıkarsın, meşruda işin yok iflah olmazsın dediler.ziya abiyi orda tanıdım. beni zaptetmekle görevli bir nevi gardiyanmış.

Okul Yıllarından

ceyhunak | 07 January 2009 15:01

Yüzüme bile bakmadan okumuştu ismimi, benden yanıt beklemeden diğerine geçti. Anlam veremeden kaldım yerimde. Her gün dersi vardı bize ve yine ayı perde; yüzüme bile bakmadı… Ne çokta heyecanlanırdım aslında, hiçbir derse girmek istemeyen ben, sadece o var diye derse giriyordum. İmkânsızlıkları seviyordum ve imkânsız da olsa istiyordum. Sanırım âşık olmuştum. Dersimiz o bu şu ne fark eder benim için, sadece gözler… Hiç yaşamamıştım böyle bir duygu; ne kadar sade, ne kadar nazik bir ifade ve bir o kadar da ciddi oluşunun altında gizli bir hayat vardı ama. Günler günleri kovaladı, yorulmadı hızla koştu, ama bana yetişemedi.Tesadüf müdür, kader midir bilmem ama karşılaşmıştık bir dolmuş durağında; onun elinde bir sürü kitap, benim elimdeyse sigara. Filmlerde ki gibi olmadı, kitaplar yere düşmedi… Ama tanıştık yinede, o ilk lafı başlattı zaten, meğerse ismimi bile biliyormuş söyledi hemen. Dedim ki hocam; sıkıldım bu metabolizmadan, önce biraz şaşırdı ama beni çok iyi anladı. Usulca eğildi; “eksik bir şey vardır o yüzdendir “ dedi. Çekip gitti?Ben okulu bitirdim bitirmesine ama hocam o günden sonra bir daha girmedi derse…

“Gorki ” çarkına tüküreyim.

koza86 | 07 January 2009 14:55

O günü, kaç cengaver tamıtamamına toplandı ben bilmem ama, ev sahibesinin yanan yerlerini soğutacak sürüsüne bereket itfaiye erinin katıldığı ortalığa ayandır.. ahan da göt burda şurda dediler. cümle alemin sikertmesi için ayanbeyan ortada..

uzatmayalım, milletin, lodos yemiş balığa üşüştüğü gibi yağmaladılar umman götümüzü.
gök, göte dönmüş; kül rengi, yağmur yerine osuruk akıyor üstüme. arada bir ışık pipis sırıtıyor..kapatıldığım odada yaşamak için adamın dünyaya kazık atmağa karar vermiş olması lazım gelir. ancak insan haline dönüşmüş bir sıkıntı çekebilir bu pespaye odayı..