bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Tik Tak

Galanthus | 21 February 2009 09:40

Tik tak
Tik tak, zaman geçiyor, bense elimde kâğıt kalem, düşünüyorum. Kendimi her zaman sevdiğim bir eylem olan yazmaya hapsetmek istiyorum, defterimin içine gömülmeliyim. Oturup saatlerde parmaklarım yorulup bileğim acıyana, keşke sol elimi de en az sağ elim kadar güzel kullanabilseydim diyene kadar yazmak istiyorum… Ama konu bulamıyorum…

Konu nedir ki diyorum kendi kendime bazen, bir yazar için her şey konu olur, hatta bir öykü yazarı için aynı bir fotoğraftaki gibi “o an” bile konu olabilir. Bir fotoğrafın anlatabildiğini, sadece uygun zamanı bekleyip, doğru yerde doğru zamanda çıkarılan bir deklanşör sesinin anlattıklarını, şimdi uzun uzun dallandırıp budaklandırıp, kalemin kağıdın üzerinde gezinme sesiyle anlatmak istiyorum. Uzun uzun ,ince ince bir oya gibi işleyip sonunda “oh be bu sefer oldu sanırım , bu sefer istediğim derinliği yakalayabildim, dibine vurdum” demek istiyorum. Tabiri caizse bokunu çıkardım da denilebilir. Dediğime göre tabiri caizdir zaten.

Bunlar sıkar adamı 2

admin | 20 February 2009 18:38

• “Yaşım genç fakat kendimi yaşlı hissediyorum” geyiği biterse bence yol alabiliriz.

• Kış aylarında alışveriş merkezlerine gidip bir köşede durun. Sadece ısınmak için oraya gelenleri hemen farkedersiniz. Bu adamlar daha güvenlik kontrolünde kendilerini belli ederler. Bu adamlar, normal adamlardan daha fazla üşür. Normal adam her ne ise, ona daha bir sonra geleceğim. Ama bu adamlar çok başka adamlar. Böyle titrer gibi, fakat aynı zamanda manitacı. Keserler böyle. Bereleri falan yamuktur hep.

• Kış aylarında alışveriş merkezine gidip bir köşede durmayın. Manyak mısınız .mına koyim.

Gülmeyen Babama…

aytenim | 20 February 2009 18:07

İlk yazıma kendime başarılar diyerek başlıyorum.
İlk yazım deken Hafif.org için demeliyim.
Efendim ben, Zonguldaklı bir ailenin beş çocuğundan ortalarda yer alan biriyim. Hiçbir özelliğim yok; Babam yirmisekiz yıl aralıksız yerin yüzlerce metre altında maden işçiliği yaparak hayatını kazanmış, beş çocuğunu okutmuş( halen okuyanlarımız var) bir aile babası iken, yıllarca yeraltında çalışmanın yol açtığı çeşitli rahatsızlıklarla boğuşarak geçirdiği emeklilik günlerinin ilk yıllarında akut akciğer rahatsızlığından vefat etti..

oğlumun laptopu.

nazokiraze | 20 February 2009 16:30

Az önce eve girdim, çok şükür sağ salim kavuştum evime, oğlumla her dışarı çıkışımız benim eve gelince şükretmemle sonuçlanır. Çünkü tavukçudan, nalbura kadar cama yapışma eylemlerine girişir benim oğlum. Arabasındayken kendini yerlere atma imkanı olmadığından bugün her zamankinden daha rahattık, ama yine de imanım gevredi.

Bugünki hedef laptoptu,evet küçük çocuklar için üretilmiş ufak, laptop kılıklı tuşlarından zil sesi çıkan oyuncaktan bahsediyorum. Oğluma haftada muhakkak 4 yada 5 tane oyuncak alınır, bu ya benimleyken üç-beş liralık arabalardan yada babasıyla çıktıgı zaman babasının fiyat limiti olmadan aldıgı işe yaramaz pahalı oyuncaklardan ibaret olur.Eşim ben ne aldıysam gidip aynısının büyügünü ve iyisini alır, bana nispet yapar. Oysa haftada alınan oyuncakların yarısından çogunu hemen kırdıgı için ben almak istemiyorum en pahalısını oyuncakların.